*MHP İl Divan Kurulu toplantısı önceki akşam Armoni Park Otel’de gerçekleşti. Toplantının basına açık bölümünde konuşan MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, Cumhur İttifakı’ndan, Kastamonu’daki atıl yatırımlara, hastane mevzusundan, KAS-DER ile yaşadıkları soruna kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
*Kastamonu’nun kendileri için “bam teli” olduğunu vurgulayan Yüksel Aydın, “Aldığımız 85 bin oyun hakkını vermek zorundayız. İnsanlarımız bize güvendi, bize güvenenleri mahcup etme gibi bir durumumuz olamaz” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanlığı’nca 31 Mart seçimlerinin ardından parti içindeki en kapsamlı İl Divan Toplantısı önceki akşam Armoni Park Otel’de düzenlendi.
Toplantıya MHP Kastamonu İl Başkanı Yüksel Aydın ve yönetimi, MHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Tarık Ziya Çağılcı, MHP eski milletvekilleri Mehmet Serdaroğlu ve Emin Çınar, Belediye Başkanı Opr. Dr. R. Galip Vidinlioğlu ve yardımcıları, MHP’li İlçe Belediye Başkanları, MHP İlçe Başkanları ve Yönetimi, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyeleri, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen) Kastamonu İl Temsilcisi Nedim Afacan, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (Türkav) Kastamonu Şube Başkanı Hamdi Özden, Türk Ocakları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz da katıldı.
İl Başkanı Yüksel Aydın’ın konuşması sonrasında toplantı basına kapalı olarak gerçekleşti.
YÜKSEL AYDIN
“Geçirdiğimiz 8 aydan sonra en kapsamlı toplantı için hep beraber buradayız. Kastamonu’yu yönetmede ne kadar ciddi olduğumuzu bu akşam daha iyi anlıyoruz. Dolayısıyla MHP Kastamonu İl Başkanlığı ve İlçe Teşkilatları olarak, şunu baştan ifade etmek istiyorum. Bunu söylediğimiz zaman bazen yanlış anlaşılıyor ama gerçek bu… Milliyetçi Hareket Partisi Kastamonu’da, nüfus oranında Kastamonu’nun yüzde 73,8’ini yönetiyor. Bunu herkesin bilmesini ve anlamasını istiyoruz. Bu anlamda her bir dava arkadaşınızla gurur duyduğumuzu, artık Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kastamonu’da söz sahibi olmasından onur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Öncelikle, her şeyimiz olan Milliyetçi Ülkücü hareketin lideri Sayın Genel Başkanımıza önce teşekkür ediyorum. Sonra hep beraber sağlık diliyoruz, bütün dualarımız kendileriyle… Geçirdiği sağlık probleminden dolayı Türk kamuoyunda yaşananları hep beraber biliyoruz. Bu anlamda, genel başkanımızın rahatsızlığı üzerinden farklı değerlendirmeler yapanların bugün düştükleri durum ortadadır. Dolayısıyla Cenab-ı Allah sağlık versin. Kendilerini üç gün önce görme imkanımız oldu. Sağlığı da gayet yerinde. İnşallah uzun yıllar Türk milletine hizmet anlamında genel başkanımız devam edecektir. Genel başkanımızın sağlığı üzerinden yapılan spekülasyonlarda Türkiye’de neler yaşandığını her birimiz gördük. Dolayısıyla bu anlamda, kendi içimizde bu fitneye bulaşanları ayıklayıp, sonsuza kadar yok olmalarını sağlayacağız. İnşallah önümüzdeki süreçlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk milleti adına koyduğu destek artarak devam edecektir.”
“CUMHUR İTTİFAKI ÜZERİNDEN HİÇ BİR SPEKÜLASYONA BOYUN EĞMEYECEĞİZ”
“Şunu da ifade etmek isterim; 24 Haziran’da hukuksal altyapısı oluşturularak, Türk Milleti’nin geleceği adına mücadele etmek için Cumhur İttifakı oluşmuştur. Son yıllarda Sayın Genel Başkanımız beka sorunu var dediği zaman buna farklı anlamlar yükleyenler oldu. Ama geldiğimiz noktada her konuda olduğu gibi bu konuda da Türk Milleti Milliyetçi Ülkücü hareketin liderinin ne kadar haklı olduğunu ayan beyan ortaya koymuştur. Dolayısıyla Cumhur ittifakı üzerinden hiçbir spekülasyona boyun eğmeyeceğiz. Biz Milliyetçi Ülkücü hareketin liderinin talimatları doğrultusunda Cumhur ittifakının her zerresine uyuyoruz ve uymaya da devam edeceğiz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı’nın da açıklaması aynen bu yönde. -Cumhur ittifakını hiç kimsenin parçalamasına, üzerinde oyun oynamasına müsaade etmeyeceğiz- açıklaması Sayın Cumhurbaşkanımıza ait… Bu anlamda, kendi bulunduğumuz ilde ve ilçelerde şartlar ne olursa olsun biz Milliyetçi Ülkücü hareketin liderinin talimatları doğrultusunda hareket edeceğiz. Muhataplarımız buna uysun veya uymasın… Biz her şart altında liderimizin verdiği talimatla Cumhur ittifakının her zerresine ama her zerresine uyacağız. Mücadelemiz bu noktada olacak.”
“İKİ KİŞİDEN BİRİ MİLLİYETÇİ ÜLKÜCÜ HAREKETE OY VERDİ”
“Biz 8 ay öncesinde ne demiştik. Kalesine kurban olduğum Kastamonu, kulesine kurban olduğum Kastamonu, evliyalarına kurban olduğum Kastamonu, enbiyalarına kurban olduğum Kastamonu dedik. Biz seni çok özledik, dön bize Kastamonu dedik. Buradaki güzelliği görünce, Kastamonu bize öyle bir döndü ki, işte yüzde 73,8… Kastamonu halkına hiç ayırmadan, AKP’lisine, CHP’lisine, MHP’lisine tüm Kastamonululara teşekkür ediyoruz. Burada 80 belediye meclisi üyesi, 14 il genel meclisi üyesi arkadaşımız var. Kocaman belediyeler aldık, 7 tane belediye başkanımız var. Kastamonu’yu aldık ama nasıl aldık. Yüzde 50… İki kişiden bir tanesi Milliyetçi Ülkücü harekete oy verdi. 50 yıllık hiç başarı sağlayamadığımız Taşköprü’yü aldık. İçimizde yara olan, geçmişte bizi hançerleyip defolup giden Tosya’dan 29 yaşında aslanlar gibi kardeşimizde Tosya’yı aldı. Hiç alınamaz denilen İhsangazi’yi aldık. Bunlar gerçek, alkışı fazlasıyla hak ediyor. Seydiler, yıllardır uğraşıyoruz ve aldık. Çatalzeytin, sahilde bir tanemiz durumunda. Burayı da aldık. Ağlı’yı neden söyleyeyim, o zaten her zaman alıyor. Koca reisle Kastamonu’yu aldık. Hep beraber alkışı ve takdiri hak ediyoruz. Şimdi İl Genel Meclisi’ne bakalım, onu da konuşalım. 24 Haziran’da 2 bin oy farkla milletvekilliğini alamadık. 24 Haziran’da 49 bin oy, 31 Mart’ta 85 bin oy aldık. Ak Parti ile aradaki fark 60 binden 10 bine düştü. Öyle bir başarı kazandık ki, dağ, taş bize oy verdi. İşte bunların getirdiği sorumluluk, sırtımızdaki yük çok ağır. Bunu mutlaka yerine getirilebilir şekilde çalışmalarımızı sürdürmemiz lazım. İlk geldiğimizde ne yaptık, tabiri caizse Kastamonu’nun röntgenini çektik. Nerede ne var, ne yapılmış, ne yapılmamış, ne yanlış… Dolayısıyla ilk 8 ay, öyle bir 8 ayki… İşte belediye başkanlarımız, en ağır yükü çekenler onlar… Ellerinde aldıkları belediyenin her biri ne halde olduğunu biliyor, fakat Allah’a şükürler olsun bugüne kadar arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız yönetilebilir bir belediye haline getirmek için büyük mücadele verdiler. Asıl sonucunu alacağımız, toplumun biraz daha rahatlayacağı yıl 2020 olacak. Bütün belediyelerimiz için söylüyorum. Omzumuzdaki yükün farkındayız. Belediye Başkanlarımız, Belediye Meclis Üyelerimiz, İl Genel Meclisi Üyelerimiz her biri büyük mücadele veriyor.”
“BU İŞLERİN MİMARI İLÇE BAŞKANLARIDIR”
“Teşkilat anlamında, bu işlerin mimarı da ilçe başkanlarıdır. Onlara da teşekkür ediyoruz. Bundan böyle çalışma sistemimiz, yorulan ilçe başkanlarımızla görev değişimi gerçekleştirdik. Her birine emeklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Bunu kamuoyu önünde söylüyorum; kapalı ilçe teşkilatımız bundan sonra olmayacak. Gittiğimiz ilçe teşkilatımızda, bir bardak çayı bundan böyle içebilme imkanımız var. İlçe başkanlarım benim ne söylediğimi biliyor. Dolayısıyla aldığımız 85 bin oyun hakkını vermek zorundayız. İnsanlarımız bize güvendi, bize güvenenleri mahcup etme gibi bir durumumuz olamaz.”
“KASTAMONU BİZİM BAM TELİMİZ”
“Biz kamuoyu önünde aslında icraatlarımızla olmak istiyoruz. Lüzumsuz yere, diğer muhataplarımız zaman zaman bizi üzen açıklamalar yapıyor. Bunlara cevap ver bir dert, verme iki dert… Bazen diyorlar, basın huzurunda konuşma… Normal söylüyoruz dinlemiyorsunuz, kendimizi normal ifade etmeye çalışıyoruz, farklı noktalara götürüyorsunuz hadiseyi… Biz diyoruz ki, Kastamonu bizim bam telimiz. Bir şey daha söylüyoruz, 31 Mart’ta siyaset bitti. Demokrasi’nin de güzelliği budur. Kim kazandıysa kazandı, kim belediye başkanı olduysa oldu. Biz milletimizin ne dediğine bakacağız. Siyaset yok diyoruz, ayırmayacağız diyoruz, ayırmıyoruz. Kayırmayacağız diyoruz evet kayırmıyoruz. Özellikle belediye başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Çalışanlarla ilgili başka muhataplarımızın yaptıkları hiçbir işe düşmediler, bundan sonra da düşmeyecekler. Biz kine dayalı siyaset yapmıyoruz, bu kadar basit… AKP’lisi de CHP’lisi de Kastamonuludur ve bizim vatandaşımızdır. İşini gücünü yapıyorsa bizim hiçbir sıkıntımız yok. Muhataplarımızdan da bunu bekliyoruz, özellikle belediye başkanlarımızdan. Bu anlamda çalışanların üzerinde gösterdikleri hassasiyet için çok teşekkür ediyorum. Söylediklerimden kim ne anlıyorsa anlasın.”
“UNUTULAN KASTAMONU’YU HATIRLATMAYA ÇALIŞIYORUZ”
“Geçmişte unutulan Kastamonu’yu hatırlatmaya çalışıyoruz. Atıl yatırımlarla ilgili basın toplantısı düzenledim. MİEM, KESOB’un yeri ve hastanenin durumu hakkındaki görüşlerimizi kamuoyu ile paylaştım. Özellikle MİEM’le ilgili ilgililer hemen harekete geçtiler. Gençlik ve Spor Bakanlığı konuyu hemen sahiplendi. Yılbaşı itibariyle Milli Takımlar kamp alanı olarak faaliyete geçecek. 30 Milyon TL aktarılmış, sonra 16 Milyon TL daha aktarılmış. Bunun için emek veren kim varsa teşekkür ediyorum. AKP il başkanı ise ona teşekkür ediyorum, AKP milletvekilleri ise onlara teşekkür ediyorum. Biz, ortada kalan bir varlığın harekete geçmesi için konuştuk. Belediye Başkanımız KESOB’un yeri ile alakalı o atıl binayı faaliyete geçirecek. Hastane dedik… Afiliasyon süreci noktasında Rektörümüze de çok teşekkür ediyoruz. Geldi ve bu konuda sağlıklı adımlar atıyor. Hastane ile ilgili bir takım şeyler paylaştık ve paylaşmaya da devam edeceğiz.”
“BEN HASTANENİN İYİ YÖNETİLMEDİĞİNİ İFADE ETTİM”
“Ben Devlet Hastanemizle ilgili dedim ki; Devletimiz çok güzel bir tesis yapmış. Devletimizden Allah razı olsun. Fakat orası iyi yönetilmiyor. Orada bir şeyler oluyor. Türk Sağlık Sen burada, orada ne olduğunu oranın çalışanları biliyor. Sonra uyardım… Ak Parti İl Başkanımız yok öyle, yok böyle… Ben yatırıma bir şey demiyorum ki Doğan bey… Ben sadece oranın iyi yönetilmediğini ifade ediyorum. Kişisel bir şeyim de yok kişisel demiş, yok yok kişisel neyim olabilir? Dün Karabük’e gittim. Sağlık raporu alacağım. Yemin ediyorum Kastamonu’nun yarısı orada. Kastamonu’da sonuç alamıyorlar, ondan oradalar. Yarın bir çıkıp gidin görün kaç tane Kastamonulu göreceksiniz. Yazık değil mi Kastamonuluya… Biz hastane deyince neden zıplıyorsunuz? Gidin görün Karabük’ü, Kastamonu insanının yarısı tedavi olmak için orada. Bunu söyleyince neden farklı yöne çekiyorsunuz, bunu düzeltin imkanlar elinizde. Bunları söylemeye de devam edeceğiz.”
“MİLLETVEKİLLERİ İLÇELERDE BAŞKANLARIMIZA DA UĞRASIN”
“Milletvekillerimize bir sitemde bulunacağım. İlçeleri ziyaret ediyorlar, Kaymakam’a ve kendi ilçe başkanına gidiyor. Belediye Başkanı bizde ya, bizim belediye başkanımıza uğramıyor. Uğrayın ne olur ki, belediye başkanımız size bir çay ve kahve ısmarlasın. Tosya’da, Taşköprü’de, Çatalzeytin’de bunu yaşadık. Biz Cumhur ittifakıyız gelin ya… CHP Milletvekili de buyursun gelsin, bunda bir sıkıntı yok. Ama özellikle gelmemeleri bizi üzüyor.”
“KASTAMONU’NUN ÇIKIŞI TURİZMDEDİR”
“Kastamonu’nun özel bir durumu var. Yıllardır bunu gerçekleştirememişiz. Kastamonu’nun çıkışı turizmdedir. Belediye Başkanımız öyle bir mücadele veriyor ki, bu anlamda yapılması gereken işleri yapmaya gayret ediyoruz. Kastamonu’nun çıkışı turizmdedir. Safranbolu’ya bu yıl 1 milyon 400 bin turist gelmiş. Oradaki konakları da biliyorsunuz, konak olsa… Yanlış anlamasınlar… Bizde 900 konak var. 50, 100, 300, 500 yıllık… Kastamonu buram buram tarih kokuyor. Kastamonu Belediye Başkanımız ve ekibi kentsel dönüşümü gerçekleştirebilirse, o tarihsel alanı boşaltabilirlerse Kastamonu’ya yapabileceğimiz en büyük işi yapmış olacağız. Belediye Başkanımız ve ekibi de bunu başaracak, inanıyoruz.”
“SENDİKA KONUSUNDA BİRBİRİMİZİ ZORLAMAYALIM”
“Kamu kurum ve kuruluşları artık sendika mevzusundan vazgeçsinler. Birbirimizi zorlamayalım. Vatandaş nereye üye olacaksa olsun. Bu belediyelerde de oluyor. Biz yaptık mı? Zannetmiyorum. Diğer belediyelerde zorla sendikadan istifa ettirme olayları, bırakın adamın gönlü yok neden yapıyorsunuz bunu? Bu bir işe yaramaz ki, bu konuda vazgeçelim. Birbirimizi üzmeyelim.”
“MUHTARLARIMIZI ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ”
“Muhtar sayımız çok fazla, bu konuda bir çalışma yapıyoruz. Hepsini de toplayacağım, kaçı gelir kaçı gelmez bilmiyorum. Muhtarları çok seviyoruz, onlar bizim her şeyimiz. Her köyden bize ilgi gösterdiler. Bunun karşılığında biz gereğini yapmazsak ayıp etmiş oluruz. İlçe başkanlarıma sesleniyorum, muhtarlarımızı asla boş bırakmayacağız. İl başkanlığında her gün 10 tane muhtar var, çözebildiğimiz var çözemediğimiz var.”
“BİZİM DERDİMİZ KAS-DER ÜST YÖNETİMİYLE”
“İstanbul’daki hemşeri sayımız 1,5 milyon civarında. Orada da sivil toplum kuruluşlarımız var. Bizim derdimiz yönetimle… Söyleyeceklerimizi yönetime söyledik, tekrar etmeyeceğim. Oradaki KAS-DER’in şubeleriyle hiçbir meselemiz yok. Kastamonu’ya hizmet eden herkesi çok seviyoruz. Şubelerle ilgili asla bir şey söylemedim. Benim söylediğim tepe yönetimiyle ilgiliydi. O arkadaş gitsin, Canan Kaftancıoğlu ile ne yapıyorsa yapsın, bizi ilgilendirmiyor. Onun ötesinde KAS-DER’in her mensubuna saygılıyım. Başka yöne çekmeye çalışıyorlar, orada ne olup bittiğini biliyorum. KAS-DER’le ilgili sorunumuzu ifade ettim, tekrara girmeyeceğim. Biz oranın siyasetten uzak olmasını istiyoruz, bana ne kadar yakınsa CHP’ye de AKP’ye de o kadar yakın olsun. Sivil toplum kuruluşlarının özelliği budur zaten. Siyasallaşma noktasında tavrımızı ve eleştirilerimizi ortaya koyduk ve tavrımızı devam ettiriyoruz. Dolayısıyla değerlendirme KAS-DER’in üyelerinin ve delegelerinindir. Biz görüş ve önerilerimizi söyledik. O açılışa bir tane belediye başkanımız katılmadı. O vatandaşın kestiği kurdeleye bir tane MHP’linin eli değmedi, değmeyecek. Genel Merkez düzeyinde gitmesi gereken yöneticimiz gitmedi. Sonrasında gelişen hadiseleri takip ettiniz, sırf bunların ortaya koyduğu tavır, yanlış uygulama noktasında sayın milletvekilimiz kanun teklifini geri çekti. Dolayısıyla bu konudaki tavrımız devam ediyor ve edecektir.”
Cengiz MUHZİROĞLU