Yönetimiyle birlikte dün Kastamonu’ya gelerek ziyaretlerde bulunan ve basın toplantısı düzenleyen KAS-DER Genel Başkanı Remzi Şen, Kastamonu’ya “Gazi” unvanı verilmesiyle ilgili taleplerinin CHP tarafından kanun teklifine dönüştürülmesi konusunun öncesi ve sonrasını değerlendirdi; yaşanan gelişmeleri ve bununla ilgili eleştirileri cevapladı.
“KAS-DER hiçbir partinin arka bahçesi değildir, olmayacaktır da” diyen Şen, tüm partilerin genel merkezlerine davetiye verdiklerini belirtti ve “Bu talebimizi bütün siyasi partilerin olduğu bir yerde dile getirmek istedik. Fakat onlar gelmeyince sanki bu talep CHP’ye yapılmış gibi oldu. Bu bir KAS-DER/CHP projesi değildir; bu Kastamonuluların projesidir. Biz bunu Kastamonu için istiyoruz ve talep ediyoruz” diye konuştu.
KAS-DER Genel Başkanı Remzi Şen ve yönetimi, dün, uzun yıllar İstanbul’da Kastamonululara önderlik etmiş isimlerden Yavuz Ballık’ın da katılımıyla Valiliği, Belediye Başkanlığını, Kastamonu Üniversitesini ve KSK 1966 Kulübünü ziyaret etti.
Şen, düzenlediği basın toplantısında İstanbul’da düzenlenen Kastamonu Tanıtım Günleri ve Kastamonu’ya “Gazi” unvanı verilmesi yönündeki talepleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken bu konularda yapılan yorum ve eleştirileri cevapladı.
Valilik Ziyareti
Kastamonulular Dayanışma Derneği (KAS-DER) Genel Başkanı Remzi Şen ve yönetim kurulu üyeleri dün Vali Yaşar Karadeniz’i makamında ziyaret etti.
Remzi Şen,ziyarette İstanbul’da gerçekleştirdikleri Kastamonu Tanıtım Günlerine değinerek, şunları söyledi:
“Etkinliğimiz tamamen Kastamonu tanıtımına dönük oldu. Hem Kastamonu ürünleri, hem yemekleri, hem belediyeleri olarak tamamen Kastamonu’dan olan, esnafları tamamen Kastamonululardan oluşan bir tanıtım günleri düzenledik. Yemek stantların yarısını boş tuttuk. Çünkü fazla olunca tanıtımdan uzak, para kazanmaya yönelik oluyor. Tamamen yemekleri tanıtan stantlar kurduk. Belediyelerin olduğu bölümde esnafa stant açtırmadık. Elimizden geldikçe Kastamonulu esnafa Kastamonu ürünlerini sattırmaya çalıştık. Bize göre başarılı bir tanıtım oldu. Eksiklerimiz muhakkak vardı. Oradaki etkinliğimizde Kastamonu’dan ve Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği başarıdan bahsettim. Bunun sonucunda oradaki siyasilerden Kastamonu’ya ‘Gazi’ unvanı verilmesi için talepte bulundum. Kastamonu’nun manevi anlamda ödüllendirilmesini istedik. O gün orada bulunan siyasi partinin genel başkanı da haklı olduğumuzu ve bu konuda bize yardımcı olacaklarını söylediler. Önceki günde TBMM’ye Kastamonu’ya ‘Gazi’ unvanının verilmesini kanun teklifi olarak verdiler.”
19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle Kastamonu Tanıtım Günlerine katılamadığını söyleyen Vali Yaşar Karadeniz; “Çalışmalarınızdan dolayı tebrik ediyorum. Bundan sonrada kıymetli çalışmalarınızı sürdüreceğinizden eminim. Kastamonu İstiklal Savaşı’nda en önemli rolü oynayan ildir. İstiklal Yolu bu kahramanlığının marka değeridir. Hep taşımamız gereken bir değerdir. Biz il olarak buradaki tüm dinamiklerle, STK’larla, Kalkınma Ajansımızla İstiklal Yolu’nu ayağa kaldırma çabamız var. Zaten orayla ilgili uzun bir plan hazırlanıyor. Bu plan tamamlandığında İstiklal Yolu bir Ilgaz gibi, Pınarbaşı, Azdavay gibi Kastamonu’nun turist çeken önemli bir güzergahı olacak. En önemli özelliği de Türkiye’de böyle başka bir güzergah yok. Sabit bir mekanda yapılan turizmden farklı bir şey. Bir ucu İnebolu’da başlayıp, Ankara’da biten bir yol. Bunun içinde de değişik etkinliklerin yapılabileceği mekanlar olacak. Kastamonu için önemli bir değer olduğunu düşünüyorum. Umarım bu hedefimize ulaşırız. Böylelikle hem Kastamonu’ya İstiklal Yolu’nu kazandırmış oluruz, hem de Kastamonu’nun göstermiş olduğu fedakarlığı daha fazla duyurmuş oluruz. Güzergahta ciddi çalışmalar yapılacak” diye konuştu.
Konuşmanın ardından KAS-DER Genel Başkanı Remzi Şen tarafından Vali Karadeniz’e hediye takdim edildi.
BASIN TOPLANTISI
KAS-DER Genel Başkanı Remzi Şen Cem Sultan bedestanında düzenlediği basın toplantısında da şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz ay İstanbul’da 13. Kastamonu Tanıtım Günlerini yaptık. Yaptığımız 13. Kastamonu Tanıtım Günleri bizim açımızdan çok başarılı geçti. İlk defa bu yılki etkinlikte adı Kastamonu Tanıtım Günleri olan etkinlik içeriği de adına uygun oldu ve Kastamonu tanıtımı noktasında hem belediyelerimizin hem esnafımızın, hem de Kas-Der’in yaptığı çalışmalar vardı. Gelen arkadaşlarımız biliyorlar protokol çadırında tamamen belediyeler, valiliğimiz vardı. Diğer çadırda geçen sene 210 esnafın olduğu çadırda bu sene 55 esnafımız vardı ve bunların tamamına yakını da Kastamonu esnafı olup Kastamonu ürünlerini sattılar. Yemek stantlarında da geçtiğimiz yıl 26 yemek standı vardı, her yemek standında da her esnaf her şeyi yapıyor idi. Bir stantta bir taraftan kuyu kebabı bir taraftan döner bir taraftan etli ekmek bir taraftan tirit, banduma noktasında bir satış yapılıyordu. Bu sene onu da engelledik ve tamamen branşa dönük etli ekmek yapan etli ekmek yaptı, banduma yapan banduma, kuyu kebabı yapan da kuyu kebabı yaptı. Hatta 16 standın 8 tanesini de boş bıraktık. Sırf bu karışıklık olmasın, Kastamonu lezzeti İstanbul halkına burada olduğu gibi sunsun diye. Nereden bakarsak bakalım aldığım bütün tepkiler olumlu idi. Hem protokol çadırı hem, hem ürün çadırı hem de yemek stantları bu sene gerçekten Kastamonu tanıtımına hizmet etti. Bu açıdan bu yaptığımız etkinlikle alakalı ben emeği geçen bütün arkadaşlara ve buna yer veren değerli basın mensubu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
KAS-DER, 35 yıllık bir çınar. Çok değerli büyüğüm ve bu çınarın kurucularından olan Yavuz Ballık abim de yanımızda. Kas-Der İstanbul’da çırpınan bir şeyler yapmaya çalışan, İstanbul’da yaşayan hemşerilerimizin danışmanı olan bir dernektir. 35 yıldır hiçbir siyasi partinin de arka bahçesi olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. İçimizde siyaset yapan arkadaşlarımız da var, her siyasi partiye gönül vermiş siyaset yapan arkadaşlarımız var. Ama tüm arkadaşlarımızın birinci önceliği hep Kastamonu oldu. Karar alınırken de Kastamonu öncelikli kararlar alındı. Kastamonu kalkınması için neler yapılır bununla ilgili kararlar da alınıyor. ”
“BÜTÜN PARTİLERE DAVETİYE VERDİK”
Kastamonu tanıtım günlerinde bir talihsizlik yaşadık. O talihsizlik de hiç hak etmediğimiz bir şekilde bir protesto ile karşılaştık. Bu bize göre son derece yanlış ve hiç hak etmediğimiz de bir olaydı. Çünkü biz bütün siyasi partilere hem genel merkezleri nezdinde, hem İstanbul nezdinde, hem de Kastamonu nezdinde eşit mesafede durduk ve hepsine hiçbir parti de ayırmadan AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti Genel merkezlerine gidip davetlerini bıraktık. MHP Genel Başkanı ile de bizzat ben kendim görüştüm. Davetiyesini verdim. Katılması konusunda da ısrarcı oldum. O da katılmaya çalışacağını söyledi. Bizi çok nazik karşılayarak bizleri de uğurladı. AK Parti’de de Numan Kurtulmuş’a Genel Başkan Vekili olduğu için ona davetiye bıraktık. CHP’de Kılkıçdaroğlu’na ve İYİ Parti’de Meral Akşener’e davetiye bıraktık. Hiç kimseyi de bu konuda ayırt etmedik. Bu konuda hiç kimseye ayırım yapmadan bir dernek olarak yapılması gerektiği gibi hareket ettik. Ama şununla karşılaştık: ‘Falanca gelirse biz gelmeyiz’ ile karşılaştık. Biz dedik ki, biz sonuçta derneğiz, davetiye gönderdik dolayısıyla da gelen insanları karşılamak, ağırlamak ve uğurlamak bizim görevimiz. Biz bunu yaparız, gelene de ‘niye geliyorsunuz’ da diyemeyiz, ‘gelme’ de diyemeyiz. Dolayısıyla ‘O geliyorsa biz gelmeyiz’ mantığından hareketle bir protesto ile de karşılaştık. Bunun akabinde ertesi gün özellikle AK Parti kanadı hem il başkanı seviyesinde, hem genel başkan seviyesinde, hem de İstanbul’daki belediye başkanları seviyesinde etkinliğimize katıldılar. Sonuçta biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Bize ‘Burada siz haklısınız’ diyerek etkinliğimize katıldılar. Böyle de bir süreç yaşadık.
“KASTAMONU İHMAL EDİLMİŞ BİR KENTTİR”
Kastamonu Cumhuriyetin kurulmasında ve Kurtuluş savaşında çok büyük payeler göstermesine rağmen Cumhuriyet kurulduktan ihmal edilmiş ve haklarını alamamış bir kenttir ve sürekli geri kalmış bir kenttir, geri bırakılmış bir kenttir. Şunu yapmaya çalıştık: Mademki Kastamonu kurtuluş savaşında bu kadar fedakarlık yapmış, kahramanlık yapmış, kurtuluş mücadelesine büyük destek vermiş, ihmal edilmişliğimize oradan başlayalım dedik. Manevi hakkımız olan gazilik unvanını alalım, oradan başlayalım, mademki kurtuluş savaşı ile birlikte, cumhuriyetin kurulması ile birlikte ihmal edilmeye başlamışız, kaldığımız yerden başlayalım, oradan itibaren haklarımızı almaya istemeye başlayalım istedik.
Dolayısıyla da o gün o tanıtım toplantısında ben KAS-DER’in gelen genel başkanı olarak çıktım, bir konuşma yaptım. Önceden planlanmış bir konuşma idi ve orada bütün siyasi partilerin olacağını düşünerek planlanmış bir konuşma idi. Bir önceki Kastamonu tanıtım günlerinde hem AK Parti, hem CHP ve hem MHP’nin hem de İYİ Partinin temsilcileri vardı. Hatta o gün bugün Meclis Başkanvekili olan Celal Adan konuşmasında,‘Bu muhteşem bir tablo… Siyasi partilerin yapamadığını KAS-DER yaptı. Burada 4 siyasi partiyi bir araya getirdi. Böylede güzel bir tablo ortaya koydu’ diye de övgü ile bundan bahsetmişti. Biz aynı tablo ortaya çıksın diye azami gayretimizi yine gösterdik. Bütün siyasi partilerin orada olacağını düşünerek ve planlayarak dedik ki, biz bu talebimizi orada bütün siyasi partiler bir arada yakalamışken söyleyelim ve ‘GaziKastamonu’ unvanını da alalım. Biz konuşmamızı yaptık. Az önce bahsettim gereksiz bir tavırdan dolayı, orada sadece CHP Genel Başkanı vardı, CHP Büyükşehir Belediye Başkanı vardı, CHP milletvekilleri vardı. Dolayısıyla da bu talebi onlar duydular. CHP Genel Başkanı kürsüye çıktı, konuşmasında ‘Biz bu talebi değerlendireceğiz, bu talep Kastamonuluların haklı bir talebidir, bizde Kastamonuluların Kurtuluş Mücadelesindeki önemini biliyoruz. Dolayısıyla da biz buna sahip çıkarız’ dedi. Geçen hafta beni gruba davet ettiler. ‘CHP Genel Başkanı grupta bu kanun teklifini meclise vereceğini açıklayacak’ dediler. Bizde arkadaşlarımızla birlikte CHP Grup toplantısına gittik. Orada CHP Genel Başkanı konuşmasının 5 dakikasını Kastamonu’ya ayırarak bu konu üzerinde de durdu ve bunu meclise verdiğini de ifade etti. Ben bunu İstanbul’da da anlattım.
Urfa’ya Şanlı, Antep’e Gazi, Maraş’a Kahraman unvanları verilmiş, bunlara saygı duyuyoruz. 3 ilimizde işgal edilmiş, bu insanlar işgale karşı direnmişler ve işgal edenleri illerinden atarak bunu hak etmişler, ama Kurtuluş Savaşı’nda hiç işgal edilmemiş hatta edilme ihtimali bile olmayan Kastamonu halkı, topyekun Türkiye’nin kurtuluşu için bir mücadele vermiştir. Kastamonu’nun Kurtuluş Savaşı’nda verdiği şehit, Antep’in; Maraş’ın, Urfa’nın toplamından iki mislinden fazladır. Bu kadar fedakarlıklarda bulunan bir il en azından manevi olarak onurlandırılmayı hak ediliyor. Biz de bunu düşünerek böyle bir talepte bulunduk. Bu talepte CHP tarafından kanun teklifi haline getirildi ve TBMM’ye verildi. MHP Genel Başkan Yardımcısıyla görüştük, haklı olduğumuzu söyledi. AK Parti ve İYİ Parti’den de randevu istedik. Şöyle bir algı oluştu; CHP’yle KAS-DER’in işbirliğiyle ortaya sunulan bir iş yapmadık. Tanıtım günlerinde bütün siyasi partilerin olduğu bir yerde bu talebi dile getirmek istedik, fakat onlar gelmeyince sanki bu talep CHP’ye yapılmış gibi oldu. CHP’de bu talebi değerlendiriyor ve iş bu noktaya geldi. Bu bir KAS-DER/CHP projesi değildir, bu Kastamonuluların projesidir. Biz bunu Kastamonu için istiyoruz ve talep ediyoruz. Hep üzerine basa basa tekrar ediyoruz. Kurtuluş Savaşı’nda Kastamonu halkı kadar topyekûn bu işe destek veren başka bir il yok. Nereden bakarsanız bakın, Kastamonu genciyle yaşlısıyla taşın altına elini koymuş ve Kurtuluş Savaşı’na destek vermiştir. Bugüne kadar bu unvan alınmadıysa bu bizim eksikliğimiz, talep edilmeliydi. Burada bu meseleye Kastamonu penceresinden bakmak gerekiyor, bu meseleye siyasi parti gözüyle bakmak yanlış bir iştir. CHP’nin arka bahçesi oldu gibi suçlamalar anlamsız şeylerdir. Asla, siyasi pencereden bakmıyoruz. KASDER, İstanbul’da yaşayan 1,5 milyon Kastamonulunun siyasi görüşü ne olursa olsun, temsil etmeye çalışan sivil toplum kuruluşudur. Biz Kastamonu’nun menfaatleri noktasında elimizden geldiğince bu çıtayı yukarıya taşımaya çalışıyoruz.
Son yaptığımız Kastamonu tanıtım günleri, diğer bütün illerden büyük övgü almıştır. Hakikaten Kastamonulular bu işi yapıyorlar diye söylemler kullanmışlardır. İstanbul’da hala Kastamonu Tanıtım Günleri konuşuluyor. Dolayısıyla, Kastamonu bizim ana yurdumuz, bir yanlış anlaşılma olmasını asla istemeyiz. Bu mesele KAS-DER’in meselesi değildir, Kastamonu’nun meselesidir.
Kastamonu Tanıtım Günleri’nde biz bunu dile getirdik. O gün sadece CHP Genel Başkanı’nın olmasından dolayı, CHP ile KAS-DER bu işi ortaklaşa yürütüyor şeklinde bir algı oluştu. Asla öyle bir söz konusu değil. KAS-DER tamamen Kastamonu merkezli bir STK’dır. Hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamıştır, olmayacaktır. Bunu kimse iddia da edemez. KAS-DER fikrini açılış gününde açıkladı. O günden sonra süreç başladı.”
CENGİZ MUHZİROĞLU