“Bazen yardım için uzanan bir ele karşılık vermelisin ve her şeyi kendi başına yapamayacağını kabul etmelisin.”Tess Gerritsen
Kar yağışı tüm yurtta etkili oldu, özellikle 24-25 Ocak tarihlerinde yoğun kar yağışı bazı bölgeleri alışık olmadıkları bir şekilde etkiledi ancak sadece bir il ön plana çıkarılarak yapılanları veya yapılamayanları ile hala konuşulmaya devam ediliyor.
Herkes kendi penceresinden bakarak yaşanan tüm olumsuzlukları kendi siyasi gözlüklerinin arkasından değerlendiriyor.
15 milyonu aşan nüfusu İstanbul’un yaşanılan bu tür afetlerde özellikle bir siyasi rant nedeniyle ön plana çıkması gayet normal de yaşanan ve çekilen çileler o ortamda bulunan insanlar için adeta bir işkence.
Hastası olan var, küçük çocukları olan var ve o soğukta tipi de kalıveriyorsunuz bir yerlerde, hadi şehir içinde kalırsanız bir derece, şehirlerarası yollarda kalanlar için durum daha da vahim, yolda kalan kayan araçlar yüzünden tıkanan yollardan yardımlar istenilen şekilde mağduriyet yaşayan insanlara ulaştırılamıyor.
Bakıyorum, Kastamonu’da bile kar küreme araçları yolları açıyor daha küreme aracı gözden kaybolmadan yol yine bembeyaz karla kaplanıyor.
Bu tür felaketlerde bütün siyasilerin suçu hep karşı tarafa atması, biraraya gelebilmeyi bırakın sen suçlusun, ben suçsuzum, sen yapamadın, ben yaptım söylemleri ile halkın çektiği sıkıntılar karşısında ayrım yapmadan söylüyorum kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermek biçiminde bir algı oluşturmaya çalışmak nedense moda oldu.
Kastamonu’da yakın zamanda bir sel felaketi oldu ve hala kayıp olan kişiler var, kaybı olan insanlar, bu felaketi travmayı yaşayanlar hala bu olayın etkisinden kurtulmuş değiller, siyasiler halktan kopmuş, yaşananlardan sanki bihaber her felaket sonrası ipe sapa gelmez konuşmalarla biraraya gelemeyerek insanların dertleri ile dertlenecekleri, mağdur insanlara sahip çıkacakları yerde kendi siyasi kaygıları yüzünden birlik beraberlik içinde insanları acilen rahatlatacak çözüm odaklı çalışma yapamıyorlar.
Bu tür afetlerde mağdur olanlara yardımın, büyük bir özveri, karşılıksız, empati duygusu ile elele verilerek en azından acıların paylaşılması yönünde birlik olan tüm vatandaşlar siyasilerin birkaç adım değil belki kilometrelerce önünde olduğunu defalarca kanıtladılar. Aynı “Düşenin elinden tut ki sende düştüğün zaman tutacak bir el bulasın” sözünde olduğu gibi.
Başka ülkelerde de bu şekilde mi bilemiyorum ancak ekonomisi çöktü denilen Yunanistan’da da kar yüzünden olumsuzluklar yaşandı ve tren seyahatinde olup yolda kalanlara biner euro, araçları ile yolda kalanlara ise araç başına ikibin euro ödenecekmiş, üstelik otoyol işletmecisi olan şirketin CEO’su da istifa etmiş inanılır gibi değil. Bu yardım AB üyesi olduklarından yapılıyormuş falan filan, bu aksaklığı yaşayanlar yaşatanlardan belli bir bedel alabiliyor işin özü bu.
Bu haberleri dinledikten sonra aklıma da şöyle birşey gelmedi desem yalan olur;
Bizde, kar yüzünden yolda kalanlara bu şekilde bir ödeme yapılacak olsa, zorunlu olmadıkça özel aracınızla yola çıkmayın denilse de para için acaba kaç kişi bu otoyollarda bilinçli olarak kalırlar veya buna tevessül edebilirler, nedense hiç olmaz diyemiyorum.
Bülend Çadırcıoğlu