15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen anma etkinliği önceki akşam Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi. Vali Avni Çakır, “15 Temmuz’da milletimizi darbeye karşı göğsünü siper ettiren ruh; Anadolu işgale uğradığında, İlk Türk Kadın Mitingi’ni gerçekleştiren, işgali telin eden, eli silah tutan erkeklerini cepheye gönderip, cephe gerisinde de kadını, çocuğu, yaşlısıyla İnebolu’dan aldığı cephanenin Kuva-yi Milliye güçlerine ulaşmasını sağlayarak, Kastamonululara kahramanlık destanı yazdıran ruhtur” dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen anma etkinliği önceki akşam Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi.
Demokrasi nöbeti öncesinde Vali Avni Çakır, AK Parti Milletvekili Metin Çelik, Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu ve il protokolünün katılımlarıyla 15 Temmuz konulu fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı. O geceye ait fotoğraflar hafızaları bir kez daha tazeledi.
Demokrasi nöbetinde ise saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Nasrullah Cami İmam Hatibi Kahraman Şekercioğlu tarafından Kur’an-ı Kerim okundu. İl Müftüsü Mustafa Bilgiç tarafından dua edildi.
Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Atalan tarafından “15 Temmuz” konulu bilgilendirme konuşması gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ulusa seslenişi kurulan dev ekranlardan dinlenirken, programın devamında İl Müftülüğü İlahi Grubu tarafından ilahiler okundu. Kahramanlık türküleri sanatçı Abdullah Civliz ve ekibince seslendirildi. Etkinlikler kapsamında, Olukbaşı mevkiinden başlayarak Cumhuriyet Meydanı’nda sona eren “Sancak Koşusu” düzenlendi. Sporcuların taşıdığı Türk bayrağı Vali Avni Çakır’a teslim edildi.
Saatler 00.13’ü gösterdiğinde tüm yurtta olduğu gibi ilimizde de camilerin kandilleri yandı ve selâlar okundu. Cumhuriyet Meydanı’na kurulan dev ekranlardan sabah namazına kadar da film gösterimi yapıldı. Sabah namazı sonrasında demokrasi nöbeti sona erdi.
KONUŞMALAR
Galip Vidinlioğlu
15 Temmuz gecesini hiç unutmayacaklarını söyleyerek konuşmasına başlayan Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, şunları söyledi:
“Unutursak, acınacak hallere düşeriz. Unutursak, kanımız kurusun. Bu milletin içinden çıkacaksın, bu milleti dinle, diyanetle, Allah’la aldatacaksın, sonra bu millete o silahları çevireceksin. Biz ordu milletiz. Bizde orduya Peygamber ocağı derler. Sızacaksın, sonra Cumhuriyetin kalbine, hem Meclis’e, hem orduya sivil asker demeden, emniyet mensubu demeden kurşun sıkacaksın, be hey kansız, be hey vicdansız; ‘Asıl azmaz bal kokmaz” derler. Belli ki sen bu milleti hiç tanımamışsın. Bu yeryüzü er meydanı/Gönül sevmez her meydanı/Yüreksize yorgan döşek/Koç yiğide ver meydanı/ Geldiği gün kutlu çağrı/Bas, titresin yerin bağrı/Doğu’dan batıya doğru/Bir yay gibi ger meydanı. Bu milletin gerçek evlatları o akşam, o yapılanmaya karşı öyle bir çıktılar ki, ordu milletin ne olduğunu gösterdiler. Biz öyle bir gelenekten geliyoruz ki, vatan millet düşmanlarına karşı kırk küsur sene öncede söylemiştik marşlarda ‘Çankaya yokuşunda balam Asya’nın Bozkurtları/Dudaklarda aynı türkü, Tanrı korusun Türk’ü’ diye. Benzeri Milli Şairimiz diyordu; ‘Galip et, Çünkü son ordusuydu İslam’ın’ diyordu. Biz öyle bir gelenekten geliyoruz. Bu işe kalkışanlar bu milleti tanımayanlar. Bu milletin ne olduğunu bilmeyenler. Be hey şaşkınlar, be hey gafiller, be hey hainler bizim ana adamız Vatan, baba adımız Devlet. Hele bir geri dur, seni gibi neleri gördü bu millet, neleri. Sen meydanın sana kalacağını mı düşündün? Geçmişten bugüne vatan bize emanet. ‘Kurt kaya elini çöz’ dediğinde ‘Emredesin’ diyen bir gelenekten geliyoruz. Onların emaneti vatan. Hemen yanı başımızda işte Abdurrahmanpaşa, Çanakkale’de şehit oldu bütün sınıf, mezun veremedi. Onların emaneti bize vatan. O gecede ‘Evladım bu işin sonu şahadet, hakkını helal et’ dediğinde ‘Komutanım hakkım helal olsun, sizde hakkınızı helal edin’ diyen Ömer Halisdemirlerin emaneti bize vatan. ‘Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum’ diyen Büyük Gazi’nin emaneti bu vatan. Ey vatansızlar! Bilin ki bundan sonrada tek vücut, bir, beraber bu milletin evlatları olarak her kim karşımızda olursa, demirden duvar gibi biz karşısında duracağız. Yumruk olup tepelerine ineceğiz. Evvel Allah bu milletin son ferdi bitmeden, ne bu millet biter ne devlet biter. İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın. Bizim inancımızın özünde insan var. Hangi dinden, hangi milliyetten, hangi meşrepten olursa olsun biz Yaradan’dan yaratılanı hep hoş görürüz. Siz bu geleneği bile bilmiyorsunuz ki, karşımıza çıkmışsınız o gece devlete, millete hainlik edeceksiniz öyle mi? Bundan sonra da unutmayacağız. Bizim varlığımızın sebebi belli. Varlığımız Türk varlığına emanet olsun” dedi.
Metin Çelik
AK Parti Milletvekili Metin Çelik de konuşmasında şunları söyledi:
“5 yıl önce bugün, Gezi Parkı eylemleri ile 17-25 Aralık darbe teşebbüsüyle başaramadıklarını, milletin silahlarını, tankını, uçaklarını, helikopterlerini millete doğrultarak, milletin seçtiği Cumhurbaşkanına suikast girişiminde bulunarak, TBMM’yi bombalayarak; Türkiye’yi düşürmeye çalıştılar. Hem darbe teşebbüsüydü, hem de Türkiye’yi işgal girişimiydi. Aziz milletimiz Cumhurbaşkanımızın çağrısına kulak vererek meydanlara çıktı. Kahraman güvenlik güçlerimiz, emniyet mensuplarımız hainleri bir bir saf dışı bırakarak; bu darbe teşebbüsünü, Türkiye’yi işgal girişimini bertaraf etti. 15 Temmuz darbe teşebbüsüne; kontrollü darbe, tiyatro diyen siyasiler çıktı. O günden bu güne tarihimizde gördüğümüz en büyük hainliği, bu şekilde hafife almaya, önemsiz bir şeymiş gibi göstermeye çalışanlar var. Bu darbe girişimini milletimiz asla unutmadı, unutmayacak. Gelecek nesillerimize en iyi şekilde aktarmaya yükümlüyüz. Onlar bu şekilde tarif etmeye devam etsinler, biz ülkemizi daha güzel yarınlara, daha güçlü bir Türkiye için, büyük adımlarla 2023 hedeflerine taşımaya kararlıyız. Cumhurbaşkanımız liderliğinde inşallah, hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz. FETÖ, PKK ve diğer terör örgütlerini bu büyük devlet, başını ezdi, ezmeye de inşallah devam edecek.
Eğer biz güçlü bir devlet, güçlü bir ülke olmasaydık, bu salgın dönemini de sıkıntılı bir şekilde geçirebilirdik. Dünyanın güçlü diye tabir edilen ülkelerinin düştüğü durumları hepimiz görüyoruz. 15 Temmuz’da verdiğimiz mücadeleyi de, bu alanda verdiğimiz mücadeleyi de küçük göstermeye, hafife almaya çalışıyorlar. Bu ülkede yapılan her şey, 2002’den beri ortaya koyulan her adım, her hizmet; milletimizin geleceği için yapılmıştır, çocuklarımızın geleceği için yapılmıştır, gençlerimizin geleceği için yapılmıştır, yapılmaya da devam edilecektir. Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Kurtuluş Savaşı’ndan 15 Temmuz’a; Anadolu’nun her karış toprağını kanlarıyla sulayan aziz şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm gazilerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Hayatta olan gazilerimize de sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyorum.”
Avni Çakır
Türk milletinin azminden bahsederek konuşmasına başlayan Vali Avni Çakır ise şöyle konuştu:
“Aziz Türk Milleti, tarihin her safhasında din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan bulunduğu coğrafyayı, beldeleri mamur etmiş, adaletle insanların gönüllerine girmiş, zulmün karşısında, mazlumun yanında olmuştur. Kapısını Malazgirt’te açtığı Anadolu Coğrafyası’nı vatan edinen Aziz Milletimiz, gün gelmiş İstanbul’u fethederek çağ açmış, çağ kapatmış, gün gelmiş şer odaklarının oyunlarıyla ve ihanetleriyle ‘zayıfladı, düştü’ denildiğinde bile 7 düvele karşı durarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı ile tarihe mührünü vurmuş, Anadolu’yu yurt edindiğini tüm dünyaya duyurmuştur. Türk Milleti olarak vatan edindiğimiz bu topraklarda dimdik duruşumuz, şer odaklarını daima rahatsız etmiştir. Planlarını bu aziz milletin birliğini, dirliğini bozarak vatanımızı bölme ve bizi bir avuç toprak parçasına sıkıştırarak, köleleştirme üzerine yoğunlaştırılan bu odaklar, tarihin her döneminde olduğu gibi bugünde emellerinden vazgeçmemişlerdir. Dün yenilmez dedikleri zırhlılarla Çanakkale Boğazı’na dayanan, 4 koldan gelip yüzbinlerle Anadolu’ya saldıranlar, ulaşamadıkları amaçlarını terör örgütleri vasıtasıyla hayata geçirmeye çalışmaktadırlar. Türkiye’nin kalkınması, kendi ayaklarının üzerinde durması, ekonomik ve siyasi olarak her türlü engellemelere rağmen bölgesinde önemli bir güç olması birilerini rahatsız etmektedir. 40 yıldır bizi terörle yıpratmaya çalışanlar, bundan 5 sene önce, 15 Temmuz gecesi son hamlelerini yaptılar. Kumandaları dışarıda olan, devşirilmiş FETÖ elebaşı hainin işaretiyle, Cumhurbaşkanlığı külliyesi, TBMM, Özel Hareket Daire Başkanlığı bomba yağdıran tanklar ve zırhlı araçlarla Ankara’nın, İstanbul’un caddelerinde herkesi ezip geçen darbeciler, yaptıkları işin bilincindeydiler. 15 Temmuz gecesi devletin vatanın namusunu korumak için emanet ettiği silahları, millete çeviren hainler o tetiklere bilerek dokunuyor, bilerek kan döküyor, bilerek can alıyorlardı. Tarih boyunca mevzu vatan ve bağımsızlık olduğunda feda-i can etmekten geri durmayan aziz milletimiz, 15 Temmuz gecesi Sayın Cumhurbaşkanımızın işaretiyle erkeği, kadını, yaşlısı, genciyle havalimanlarına, köprülere, meydanlara akın ederek, tanklara ve mermilere göğsünü siper etmiş, bu kutlu direniş sonucunda 251 şehit ve yüzlerce yaralı vererek, darbe girişimini durdurmuş, ayrıca ülkemizde kaos çıkması ümidiyle de bekleyenlere de gereken cevabı vermiştir.
15 Temmuz’da milletimizi darbeye karşı göğsünü siper ettiren ruh, Anadolu işgale uğradığında, İlk Türk Kadın Mitingi’ni gerçekleştiren, işgali tel’in eden, eli silah tutan erkeklerini cepheye gönderip, cephe gerisinde de kadını, çocuğu, yaşlısıyla İnebolu’dan aldığı cephanenin Kuva-yi Milliye güçlerine ulaşmasını sağlayarak, Kastamonululara kahramanlık destanı yazdıran ruhtur. 15 Temmuz asla sıradan bir darbe girişimi değildir. Arkasında çok büyük hesapların olduğu, gerçekleştiğinde ülke ve millet olarak bambaşka mecralara sürükleneceğimiz tarihi bir kırılma noktasıdır. Daha açık bir ifadeyle Malazgirt’te, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde ne olmuşsa, 15 Temmuz’da da o olmuştur. Cumhuriyet tarihi boyunca neredeyse kesintisiz olarak verdiğimiz terörle mücadelede ne olmuşsa, 15 Temmuz’da da o olmuştur. Velhasıl 15 Temmuz bu topraklarda yaşadığımız, asırlar boyunca verdiğimiz varlık, yokluk mücadele zincirinin son halkasıdır. Bizlere düşen görev birliğimizi ve dirliğimizi ne pahasına olursa, olsun muhafaza ederek, atalarımızdan emanet aldığımız vatanımızı canımız pahasına karşı korumak, şanlı bayrağımızın daima göklerde dalgalanmasını sağlamak ve büyük emeklerle elde ettiğimiz demokrasimizin kıymetini bilerek, milletin iradesi üzerine bir irade çıkarmaya çalışanlara karşı 15 Temmuz’da verdiğimiz cevabı hatırlatmaktır.”