Pınarbaşı’ndaki Valla kanyonunda yaşanan mahsur kalma olayı televizyonlara, gazetelere, sosyal medya hesaplarına “manşet” etti Kastamonu’yu, başka türlü haber değerimiz yok zaten, elimizden gelen bu…
Keşke “yüz güldüren, üreten, icat eden” manşetlere konu olabilsek.
Haberin birbirinden 180 derece ters iki ayrı yüzü var ancak…
İki ayrı yüzü yaratan gazeteciler değil, demeç verenler.
Haberin özü, Pınarbaşı’ndaki Valla kanyonuna giren 17 kişilik ekipten 11’i çıkamadı, devlet personelinin helikopter desteği ile iki gün süren zorlu kurtarma operasyonu sonucunda kurtarıldılar…
Ayrıntıya girildiğinde hatlar karışıyor.
Hikayeyi ilçenin belediye başkanı haber kanallarına izah etti…
Bozkurt başta olmak üzere tüm sahil ilçelerimiz ile birlikte Azdavay, Şenpazar ve Pınarbaşı’nı da vuran sel ve heyelan felaketleri sonrasında, belediye başkanının ifadesine göre, Valla kanyonun da yapısı değişmiş, öyle ki, kanyonda bulunan devasa taşlar ve kayalar yerinden oynamış, 6 “profesyonel” doğa sporcusu “gönüllü” olarak kanyonun yapısını tespit etmek istemiş, 11 “amatör” doğa sporcusunu da yanlarına alarak kanyona girmişler, profesyoneller çıkmış, amatörler yarı yolda kalmış, devreye valiliğin girmesiyle JAK ve AFAD müdahale ediyor, yarı yolda kalanlardan 10’u ilk postada, 1’si ise diğer gün kurtarılıyor.
Kanyonun yapısının değişmesi, 11’i amatör 17 kişilik ekibin mevzuyu anlamak için kanyona girmesi, “anlama operasyonunun” fiyasko ile sonuçlanması gibi konular ancak bu kadar “normal” ifade edilir…
“Pes”.
Oysa “anormal” bir zincir bu…
Kanyona “turizm” harici zaten kıymet verilmediğinden eminim de, insan canı bu kadar ucuz olmamalı, yerel yetkililerin kanyonun yapısına ilişkin söz konusu ettikleri şartlar karşısında çok daha titiz olmaları beklenir, şehir içindeki ormana giriş bile kontrollüyken kanyona girişlerin çok daha sert şartları içermesi gerekir.
Ulusal basın organlarında geçen haberi yukarıda özetledim…
“Trajikomik” adeta.
Belediye başkanının 6’sı profesyonel ve 11’i amatör kanyon sporcusu olarak ifade ettiği 17 kişilik ekip, Kastamonu Valiliği’nin açıklamasında ise “vatandaş” olarak geçiyor, “mesleki yeterlilikleri” konusunda bir ayrıntı verilmiyor…
Festival için bölgeye gelen “kanyon meraklısı arkadaş gurubu” gibi bir görüntü ortaya çıkıyor.
Madalyonun diğer yüzüne gelirsek…
Kanyonda mahsur kalan söz konusu ekip “Kanyon Araştırma ve Doğa Sporları Derneği” (KAD) üyeleri, yerel kaynaklardan gelen bilgiye göre bölgede daha önce de çalışma yapmış bir dernek, kanyonu tanıyorlar, festival için geldikleri Pınarbaşı’nda kanyonun sel sonrası durumunu incelemeleri yönünde bir istek olduğu iddia ediliyor.
Dernek yetkilileri Anadolu Ajansı’na açıklama yaptılar, yaptıkları açıklamadan anlıyoruz ki dağ sporları ve kanyon alanında “düz vatandaş” değiller, 17 kişilik ekibin 17’si de “profesyonel”, sel nedeniyle bozulan kanyon yapısında can güvenliğini sağlamak için ekibi bilinçli olarak ikiye böldüklerini ve bir kısmının yine bilinçli olarak yola devam ettiğini ifade ettiler…
Kurumsal olarak aldıkları kararı uygulamışlar neticede.
Pınarbaşı Belediyesi’nin, Kastamonu Valiliği’nin, KAD’ın kamuoyuna yaptıkları açıklamalar “üç benzemez”…
Hangisine inanalım?
(Asıl üzüntü, kanyonun yapısının değiştiğine dair bilgiye, sel felaketinin ardından, aylar sonra ulaşıyor olmamız kamuoyu olarak…
Milyonlarca yılın mirasını geleceğe bu hassasiyet ile mi taşıyacağız?
Kanyonun yapısının değiştiğine dair var olan şüpheyi ortadan kaldırmak için de sivil bir dernekten medet umuyoruz…
Zora düştüğünde de bu ekip, “tanımıyor” havasına giriyoruz.
Kanyonun yapısının ne oranda değiştiği ya da hasar gördüğü ve yaşanan mahsur kalma olayının aslını merak ediyor insan…
Yeniden manşetlere çıkmak için de bir şans olur belki.)
MUSTAFA AFACAN