Kanser kol geziyor ilimizde, nezle grip misali, adım başı kanser, bugün sana yarın bana, gelin toplum olarak şu kansere harbiden bir savaş açalım, kanser illetine sebebiyet veren nedenlerle bir bir savaşalım, yeter artık katar katar verdiğimiz kayıplar…
Türkiye’ye örnek olalım.
Devlet, kanseri önlemek için elinden geleni yapıyor, ilçelere hatta köylere kadar kamu ekipleri gidiyor, alet edevat sırtta, kanser taraması yapıyor, yetmiyor ne var ki…
Vatandaş asli oyuncu olmadıkça ve “nesne” olarak kaldıkça faydasız, gönül eyleme.
Genetik etkeni bir kenara bırakırsak, kanser yapan sebepler 4 elementin sınırları içinde bir bakıma…
“Hava, su, toprak, ateş”.
Kirli hava kanserin tetikçilerinden…
Yediklerimiz ve içtiklerimiz sağlıksızsa kanser kapıda.
“Ateş”…
Direncimizi düşürecek moralsizlik, stres, envai hastalıklar var ise kanser de var.
Çevre kirliliğine savaş açalım mı, yediklerimizin ve içtiklerimizin sağlıklı hale gelmesi için el ele verelim mi, insanların gülmesine ve mutlu olmasına çaba harcayalım mı?…
Bu etkenlere karşı kılımızı kıpırdatmadığımız sürece, kanser hep önde olacak.
Sigara ile kıyasıya bir mücadeleye girişelim mi misal?…
İlk adım olsun.
Çocuk içiyor…
Toplum bakıyor.
Kanseri ortaya çıkmadan yok edelim…
Sivil inisiyatif oluşturalım.
Dernek kuralım…
Bir şey yapalım.
Göz göre göre ölmesin insanlar…
Lütfen ses verin.
**************************************
Kastamonu Masa Tenisi Ailesi
60 yaşında olan sporcu da var içlerinde, 6 yaşında olan da, emekli de var, ilkokul 2’nci sınıf öğrencisi de, 60 yaşındaki ile 6 yaşındaki kıran kırana maç yapıyor, mağlup olan galibi sarmaş dolaş tebrik ediyor, spor hakikaten spor olarak yaşanıyor Kastamonu Masa Tenisi Ailesi’nde…
Dostluk, dayanışma, öğrenme misali sporun tüm erdemleri tekmili birden.
“Kastamonu Masa Tenisi Ferdi Ligi” müsabakalarının son ayağı dün Kuzeykent Sporcu Fabrikası’ndaki masa tenisi salonunda yapıldı; 1, 2 ve 3 lig klasmanında dereceye giren sporculara madalya ve kupaları verildi…
Kar kıyamet demeden ilçe ilçe sürdü kaç haftadır maçlar, sabahın köründe yollara düştüler, akşam karanlığında eve döndüler.
Dünkü maçlar da nefes kesti hani…
İlkokul 2’deki Kuzey misal, 40 yaşındaki rakibine kök söktürdü iyi mi, ne maçtı ne maç, soluksuz izledik, top bir o rakette bir bu rakette, ayakta alkışladık hem Kuzey’in hem de centilmen rakibinin emeğini.
Aileler sporcuların peşinde…
Kastamonu bir masa tenisi şehri midir, evet o yolda hızla ilerliyor, saatlerce tribünde oturmayı göze alan izleyici sayısı hayli fazla.
Kupa ve madalya töreninin bitiminde açık büfe ikram vardı, ailelerin kendi elleriyle hazırladıkları, pastalar börekler…
Gönül mutlu, mide mutlu.
Spor bu…
Yanınızdan eksik etmeyin.
******************************************
Sinirleri alınmış gibi
Hedefe ulaşmak için puan tablosunda üstünde yer alan rakiplerine karşı galip gelmeyi planlayan Kastamonuspor 1966, puan namına alttakilere tomar tomar puan dağıtıyor son iki haftadır, ikinci yarıdaki fikstür avantajından söz etmek gitgide anlamsızlaşıyor…
Mevsim ilkbahara, sezon sonbahara dönüyor.
İnegölspor karşısında ortaya koyduğu emekle Kastamonuspor 1966’nın fizik, kimya, matematik, beden, psikoloji, iletişim, güzel sanatlar derslerinden geçmesi mümkün değil…
Görüntü “ikmal”.
Kastamonuspor 1966 90 dakika boyunca İnegölspor’un presine cevap veremedi, maçı kazanmak namına ortaya irade koyamadı, mağlup olduğu taktirde kayıplarını hesaplayamadı, atletik olarak sahada yoktu, ruhen çökmüş, ekip birbirinden bihaber, futbol estetiği sıfır…
Sinirleri alınmış bir vücut.
Kemiksiz…
Lop et.
Kendi evinde oynadığı futbol ile rakibini rahatsız dahi edemeyen bir ev sahibi olur mu?…
Kastamonuspor 1966 oyuncularının güya gol vuruşları karşısında İnegölspor boş kale oynasaydı sonuç değişir miydi?
İddiasız, tasasız, boş vermiş haletiruhiye…
Yan ve geri pas kalabalığı.