Kanser; tüm dünyada ölüm nedeni olarak ikinci sırada yer alan bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre 2008 yılında 12 milyon insan kanser hastası iken bu sayı 2030 yılında 26 milyonu bulacaktır.
Kanser; kötü huylu (malign) tümörlerdir ve iyi huylu (benign) tümörlerin aksine dokulara yayılma özelliği gösterirler. Kansere neden olan maddelere ise “kanserojen madde” denir.
Kanserin Nedenleri
- İleri yaş
- Genetik
- Sigara ve alkol tüketimi
- Yanlış beslenme
- Hareketsiz yaşam
- Stres
- Kronik hastalıklar
- Radyasyon
- Aşırı güneş ışınına maruz kalma ve solaryum: Özellikle cilt kanseri riskini artırır.
- Aşırı röntgen ışını alma
- Bazı virüs tipleri: Hepatit C virüsü karaciğer kanseri, Ebstein-Barr virüsü lenf kanseri ve Papilloma virüsü rahim ağzı kanseri riskini artırır.
- Helikobakter pilori: Özellikle mide kanseri riskini artırır.
- Çevre kirliliği
- Kimyasal maddeler (plastik, temizlik maddesi, böcek ve tarım ilaçları vb.)
Bireylerde oluşan kanserlerin yüzde 70’i çevresel kaynaklıdır.Bunun yüzde 50’si ise beslenme bozukluklarına dayanmaktadır. Kansere bağlı ölümlerin ise yüzde 35’i beslenme bozuklukları ile ilişkilendirilmiştir.
Peki Kanserden Korunmak İçin Nasıl Beslenilmeli?
- Öncelikle dünya çapında kanserli bireylerin yaklaşık yüzde 50’si obezdir. Bu nedenle kanserden korunabilmek adına bireyler öncelikle ideal kilolarına getirilmelidir. Özellikle kadınlarda rahim, mide ve meme kanserinin, erkeklerde ise kolon, rektum ve prostat kanserinin asıl sebeplerinden biri obezitedir.
- Yüksek antioksidan içerikli besinler kansere karşı koruyucudur. A, C, E vitaminleri, çinko ve selenyum mineralleri yüksek antioksidan içeriklidir ve kanser önleyicidir. Günlük gereksinim miktarları kadar tüketimi koruyucu etki göstermektedir.
Günlük A vitamini gereksinimi kadınlarda 700 mcg, erkeklerde 900 mcg’dır. 1 su bardağı süt 60 mcg, 1 büyük boy havuç 1100 mcg A vitamini içermektedir.
Günlük C vitamini gereksinimi kadınlarda 75 mg, erkeklerde 90 mg’dır. 1 adet portakal 65 mg, 1 büyük mandalina 45 mg, 1 adet kivi 150 mg C vitamini içermektedir.
Günlük E vitamini gereksinimi ise kadın ve erkeklerde 15 mg’dır. 5 adet badem 2 mg, 5 adet fındık 2,5 mg, 5 adet yer fıstığı 1 mg, 1 avuç ay çekirdeği 3,5 mg, 2 adet ceviz içi 1 mg E vitamini içermektedir.
Selenyum mineralinin en iyi kaynakları deniz ürünleridir. Çinkonun en iyi kaynakları ise badem, ceviz, peynir, tahıl, et, balık, süt ve yumurtadır.
- Brokoli, lahana, karnabahar, turp, pazı, tere, sarımsak ve soğan içerdiği sülfür bileşikleri sayesinde kanser hücrelerinin imha edilmesini sağlamaktadır. Bu besinlerden tam verim alabilmek için çiğ ya da kendi buharında haşlama olarak tüketilmelidir.
- Zeytinyağı; içerdiği E vitamini sayesinde antioksidan özellik göstererek kanser hücrelerinin artışını önler.
- Zencefil; kanser hücrelerinin artışını engeller. Ayrıca kanser hastalarının kemoterapi ya da radyoterapileri sonrası yaşadıkları bulantıları da azaltıcı etkisi vardır. 1 dilim çiğ zencefili kaynar suya atıp 15 dakika beklettikten sonra tüketebilirsiniz.
- Zerdeçal; neredeyse tüm kanser türlerine karşı koruyucudur. 1/4 çay kaşığı toz zerdeçal, bir tutam karabiber ve 1 çay kaşığı zeytinyağı karıştırılarak bir sos elde edildikten sonra bu sos salatalara, çorbalara ya da sebze yemeklerine katılabilir. Zerdeçal safrayı artırdığı için safra kesesi rahatsızlığı olan bireyler tüketmemelidir.
- D vitamini; kanser hücrelerinin büyümesi ve artışına engel olur. Kanser önleyicidir.
- Flavonoid; hasarlanmış DNA hücrelerini tamir eder ve kanser hücrelerinin artışını engeller. Domates, brokoli, ıspanak, kereviz, yeşil biber, sarımsak, portakal, greyfurt, elma, yaban mersini, kırmızı üzüm, yeşil/siyah çay ve yer fıstığı flavonoid içeriği yüksek besinlerdendir.
- Likopen; güçlü antioksidandır ve kanser hücrelerinin artışını önler. Domates, domates salçası, karpuz ve pembe greyfurtta fazlaca bulunur.
- Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş etler kanserojen madde içermektedir ve tüketilmemelidir. Tüketildiği durumlarda ise yanında bir C vitamini kaynağı (örneğin portakal suyu, bol yeşillikli bir salata gibi) olması kanserojenik etkiyi azaltacaktır.
- Yüksek yağ tüketimi kanser türleriyle ilişkilidir. Bu nedenle tereyağı, kuyruk yağı, iç yağı, kızartmalar ya da yağlı etlerin tüketimi sonlandırılmalıdır. Bunların yerine yağsız et tercih edilmelidir. Etler fazladan yağ eklemeden, kendi yağında, fırında ya da haşlanarak tüketilmelidir.
- Omega 3; birçok kanser türüne karşı koruyucudur. Bu nedenle haftada 2 kez balık tüketimi sağlanmalıdır.
- Yüksek şeker tüketimi kanser hücrelerini besler. Özellikle kolon, rektum, mide ve pankreas kanseri riskini artırmaktadır.
- Posa tüketimi özellikle kolon, rektum, pankreas, meme ve mide kanserlerine karşı koruyucudur. Bu nedenle bol sebze ve meyve tüketilmeli, beyaz un yerine tam buğday, siyez, çavdar tercih edilmeli, haftada 4 kez kurubaklagil tüketilmelidir.
- Alkol ve sigara tüketimi tamamen sonlandırılmalıdır.
- Glikoz ve fruktoz şurubu içeren paketli besinler (gofret, bisküvi, kraker gibi), asitli ve şekerli içecekler tüketilmemelidir.
- Fiziksel aktivite artırılmalıdır. Her gün mutlaka 15-25 dakika tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.
- Yapılan bazı araştırmalarda, güne erken saatte başlayan bireylerin geç saatte başlayan bireylere kıyasla kansere yakalanma riskinin daha düşük olduğu tespit edilmiştir.
Sorularınız için [email protected] adresinden bana ulaşabilirsiniz. Hücrelerinizi özenle beslemenizi tavsiye eder, sağlıklı günler dilerim.
Dyt. LADEN HEKİMOĞLU