Kastamonu Şeker Fabrikası’nın 60. kampanya açılışına ödül töreninde yaşananlar damga vurdu… Milletvekili Hasan Baltacı’ya ödül verdirilmemesi üzerine CHP’liler tören alanını terk etti.
60. kampanya döneminde 315 bin ton pancar işlenerek, 42 bin ton kristal şeker, 13 bin ton melas, 80 bin ton yaş pancar posası üretilecek.
Yapılan konuşmalarda üretimin artması için sulamanın önemine, işçi sıkıntısı sorununun çözümüne, fabrikadaki yenileme çalışmalarının üretime olumlu yansıyacağına vurgu yapıldı.
Kastamonu Şeker Fabrikası’nda 60. kampanya pancar alımlarıyla birlikte başladı.
Fabrika alanında düzenlenen törende sırasıyla Şeker-İş Kastamonu Şube Başkanı Ali Çufadaroğlu, Fabrika Müdürü İrfan Kantürk, Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdür Yardımcısı Şahin Arat, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, CHP Parti Meclisi Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, Vali Avni Çakır birer konuşma yaptı, gönderilen mesajlar okundu.
Açılış törenine Vali Avni Çakır, Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, CHP Parti Meclisi Üyesi ve CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdür Yardımcısı Şahin Arat, Kastamonu Şeker Fabrikası Müdürü İrfan Kantürk, Şeker-İş Kastamonu Şube Başkanı Ali Çufadaroğlu, İl Genel Meclisi Başkanı Güray Parçal, AK parti İl Başkanı Doğan Ünlü, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, MHP İl Başkanı Emin Çınar, CHP Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak, bazı kurum müdürler, STK başkan ve yöneticileri, siyasiler, davetliler, üreticiler ve şeker fabrikası çalışanları katıldı.
Konuşmaların ardından ilk pancar teslimini gerçekleştiren beş üreticiye ödülleri verildi. Bademci Köyü’nden Muhammet Demir’e ödülünü Vali Avni Çakır, aynı köyden Ahmet Akarsu’ya ödülünü Milletvekili Metin Çelik, Bük Köyü’nden Mehmet Akgün’e ödülünü Galip Vidinlioğlu, Kırha Köyü’nden Cemal Yılmaz’a ödülünü Genel Müdür Yardımcısı Şahin Arat ve Kırha Bademci Köyü’nden Medet Yılmaz’a ödülünü Pancar Kooperatifi Başkanı Burhan Tuzsuz verdi.
Ödül töreninde kendisine yer verilmemesi ve isminin okunmaması üzerine CHP Milletvekili Hasan Baltacı ve kendisiyle birlikte İl başkanı Hikmet Erbilgin, Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak ile yönetim kurulu üyeleri tören alanını terk etti. Fabrika çalışanları ve alanda yer alan bazı isimler CHP’lileri alkışlarken, Baltacı kendilerine destek verenlere “Bunlar da geçecek. Bizler önceden olduğu gibi bundan sonra da hep yanınızda olacağız” diyerek tepkisini sözlü olarak da dile getirdi.
Yapılan ödül törenin ardından dua okundu, kurban kesildi, protokol tarafından kurdele kesimi yapıldı. Fabrikaya ilk ulaştırılan pancarlar sırasıyla kantara oradan da boşaltma havuzuna geçerek ilk alımlar gerçekleştirildi.
Ali Çufadaroğlu
Şeker pancarı alım kampanyası töreninde açılış konuşması yapan Şeker-İş Başkanı Ali Çufadaroğlu, şunları söyledi:
“Yıllar sonra ikinci defa özelleştirme sıkıntısı olmadan bir kampanya daha açıyoruz şükürler olsun. Şeker fabrikalarının ve şeker üretiminin devletimizin elinde olmasının, halkımız için ne derece değerli ve menfaatine olduğunu yöneticilerimizde anladı umuyoruz.
Yıllar sonra bu yıl fabrikamıza çok güzel yatırımlar yapıldı, sebep olanlardan, vesile olanlardan Allah razı olsun. Bundan sonrasının, fabrikanız için daha güzel olacağını düşünüyorum. Açıklanan bin 450 TL’lik pancar fiyatının da, ben ayrıca bir pancar üreticisi olarak şu anki günümüz koşullarında, iyi bir rakam olarak düşünüyorum ve de önümüzdeki yıllarda pancarımızın artacağına inanıyorum. Bir de tabii ki milletvekilimiz bu konuda bir şeyler söyler mutlaka ama bizim pancarımızın artması, biraz da barajlarımızın tamamlanıp sulamanın yapılabilmesine bağlı.
Obrucak ve Kınık önemli olanları. Diğer taraftan işçi konusunda çok eksikliklerimiz var. Fabrikamıza 2 yıl önce 110 işçi aldık, ancak 2 yıldır bu alınan sayının fazlasını emekli ettik. Dolayısıyla fabrikamızda işçi sıkıntısı hat safhada, hükümetimizin de gündeminde olduğunu bildiğimiz başta mevsimlik işçilerimizin ve taşeron işçilerimizin bir an evvel kadrolarına kavuşması ve ihtiyacımız olan yeni işçilerin bir an önce alınması ricamızdır.”
İrfan Kantürk
Şeker Fabrikası Müdürü İrfan Kantürk açılışta şu konuşmayı yaptı:
“Çiftçimizin yoğun emek sarf ederek bakıp büyüttüğü şeker pancarının bu sene de hasat zamanı geldi. Çiftçimizin yetiştirdiği pancar, işçimizin ellerinde şekere dönüşerek sofranızı tatlandıracak. Ülkemizin şeker ihtiyacını temin etmek için 1926 yılında Nuri Şeker ile başlayan şeker üretimi, bugün TÜRKŞEKER’in öncülüğünde ‘Terli Üretimde Milli Değer’ sloganıyla devam etmektedir.
Fabrikamızın temeli Rahmetli Başbakan Adnan Menderes tarafından atılmış ve ilk üretimini yaptığı 1963 yılından beri Kastamonu’ya ve ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaya devam etmektedir. Kastamonu çiftçisinin yetiştirdiği pancar fabrikamızda halkımıza şeker, besicimize küspe, sanayicimize melas olmaktadır. Kastamonu Şeker Fabrikası yaptığı üretimle Kastamonu ve ülkemiz ekonomisine yıllık yaklaşık 650 milyon TL’lik katma değer fayda sağlamaktadır. Fabrikanız bu sene aldığı yaklaşık 25 milyon TL yatırım ödeneği ile özellikle rafineri kısmında ekonomik ömrünü, dolduran santrifüjler, eritme teknesi, şeker kurutma dolabı gibi ünitelerin değişimi yapılmıştır. Bunlardan santrifüjler yurtdışından temin edilmesine rağmen, yeni eritme teknesi ve yeni şeker tromeli TÜRKŞEKER bünyesinde Ankara Makine Fabrikası’nda imal edilmiştir.
Bu yatırımlar fabrikamız üretiminde kalite ve kapasite olarak olumlu katkılar sağlayacaktır. Fabrikamızın ihtiyacı olan şeker pancar, fabrikamız ekim sahaları olan Kastamonu Merkez, Devrekani, Taşköprü ve Çankırı’dan temin edilmekte iken bu sene uzun yıllar sonra ilk defa Boyabat’ta da pancar ekimi yapılmıştır. Ancak bu miktar pancar fabrikamız kapasitesine yeterli gelmediğinden Ankara Şeker Fabrikası’ndan da pancar almaktayız.”
Fabrikanın bu yılki üretim faaliyetleri ile ilgili de bilgi veren Kantürk, “Öncelikle geçen yıl bölgemizde üretilen 200 bin ton bedeli ödenen pancar karşılığında çiftçimize 97 milyon TL ödeme gerçekleştirilmiş… Kastamonu Şeker Fabrikası olarak bu sene 4 Ziraat Bölge Şefliğimiz aracılığıyla 107 köyde, bin 979 çiftçimiz ile 46 bin 740 dekar alanda pancar ekimi yapılmıştır. Bu ekimden tahmini olarak 257 bin ton pancar tesellüm edilecektir. Ayrıca bu sene Ankara Şeker Fabrikası’ndan da 86 bin ton pancar gelecektir. Bu kampanya döneminde fabrikamızda; 315 bin ton pancar işlenerek, 42 bin ton kristal şeker, 13 bin ton melas, 80 bin ton yaş pancar Posası üretimi gerçekleştirilecektir. 2022/2023 döneminde bugüne kadar çiftçilerimize pancar bedeline karşılık ayni ve nakdi avans artı küspe bedeli olarak 96 milyon TL ödeme yapılmıştır.”
Şahin Arat
Şeker Fabrikaları Genel Müdür Yardımcısı Şahin Arat da yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“TÜRKŞEKER 15 şeker fabrikasının yanı sıra 2 alkol, 2 makine, 1 elektro mekanik aygıtlar fabrikası, 1 şeker enstitüsü ile 96 yıldır ülkemizin önde gelen sanayi kuruluşları arasındadır. TÜRKŞEKER yüzde 36,5’lik pazar payı ile ülke şeker sektöründe lider konumundadır. Ülkemizin yıllık şeker ihtiyacı yaklaşık 2 milyon 700 bin ton olup, Türkiye’de halihazırda yıllık bir milyon 176 bin tonu TÜRKŞEKER’e ait olmak üzere toplam 3,6 milyon ton kurulu şeker pancarı üretim kapasitesine mevcuttur. TÜRKŞEKER üretimin yanı sıra yan ürün olarak elde ettiği melas ile etil alkol üretimi, kimya sanayi, maya, yem sanayi ve birçok sanayi sektörüne, yaş pancar posası ile de hayvancılık sektörüne yaptığı katkılarla ülkemizde tarımın, sanayiye entegrasyonuna en iyi örnektir.
2022 yılında şirketimiz tarihinin en önemli gelişmelerinden birisi gerçekleşmiş, TÜRKŞEKER’in yol haritası değişmiş, geleceğe yönelik çok önemli kararlar alınmıştır. 29 Nisan 2021 tarihinde Cumhurbaşkanlığı’nın kararı ile Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş’nin sermayesinin tamamı özelleştirme kapsam ve programından çıkartılarak, Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilgilendirilmiştir. Böylece TÜRKŞEKER’in 21 yıldan fazla süren özelleştirme süreci sona ermiştir. 2022 yılında ise, şirketimize ait fabrikalarda, 35 ilde, bin 241 köyde, 28 bin 427 pancar çiftçisi tarafından bir milyon 40 bin dekar alanda pancar ekimi yapılmış olup, 6 milyon 500 bin ton pancar üretileceği tahmin edilmektedir.”
Her zaman üreticinin yanında olacaklarını söyleyen Arat; “TÜRKŞEKER’in geleneğinde her zaman pancar üreticisinin yanında olmak vardır. Bu gelenekten asla vazgeçmeyecek ve daima üreticilerimizin yanında olacağız. Biliyoruz ki şeker üretiminde ön koşul, önce hammaddeyi temin etmektir. Biliyoruz ki sizler varsanız, fabrikalar vardır. Her daim üretimin ve çiftçimizin yanında olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Şekerin tarlaya atılan tohumdan, vatandaşımızın sofrasına kadar uzanan meşakkatli yolculuğunda emeğini koyan herkesin başarıda hissesi vardır.
Bizlerin en temel görevi çiftçinin gelirini arttırmak ve serbest piyasa ortamında mağdur olmalarının önüne geçmektir. Ayrıca halkımızın şekere ulaşımını güvence altına almaktır. Şeker arzında herhangi bir problemimiz bulunmamaktadır. Son 3 yıldır tüm dünyada mücadele ettiğimiz pandemi süreci ve halihazırda yaşanan savaş milli tarım ve gıdanın önemini bir kez daha göstermiştir. Tarım dünya ekonomilerinin ana sektörlerinden birisi olup, hem gelir kaynağı hem de gıda ihtiyaçlarını karşılaması bakımdan, diğer sektörlere göre desteklenmesi gereken, milli güvenlik meselelerinden en önemlilerden bir tanesidir. Yaşanan gelişmeler ülkelerin gıda güvencesi ve kendine yeterbilirlik konusunda yeni stratejiler üretmeye yöneltmiştir. Küresel ekonomide geleceğe dönük risklerin ve belirsizliklerin sürdüğü, ülkeler arasındaki güç dengelerinin şekillendiği bir dönemde toplumumuzun ihtiyaç duyduğu şekeri üretmiş olmak, ülkemiz için de stratejik önem arz etmektedir.”
Galip Vidinlioğlu
Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu da şu konuşmayı yaptı:
“Olmazsa olmazlardan bir tanesi de üretime verdiğini değer, üretime verdiğiniz katkıdır. Özellikle dünyada değişen şartlar, iklim değişiklikleri, yer yer ekilen ve biçilenlerinde değişmesinde etkili oluyor. Dolasıyla şartlar değiştikçe, çiftçilerimizin tercihlerinde de değişiklikler oluyor. Önümüzdeki dönemin konusu gıda olacak. Dolayısıyla Türkiye gibi özellikle kendine yetebilen birkaç ülkeden bir tanesi olan bir ülkede, bizim üretime daha çok kıymet vermemiz lazım. Çünkü bir takım şeylerden vazgeçebilirsiniz ama yemekten, içmekten vazgeçemezsiniz. Hayatta kalabilmemiz için bunlar olmazsa olmazlarımız. Onun için üretmeliyiz, üretmeliyiz, üretmeliyiz. Başka da çaremiz yok. Bu anlamda tabii sağlıklı üretim çok önemli. Özellikle suni gübrelerin çok arttığı bir dönemde, hormonal değerler bozuluyor. Eskiden çok daha sağlıklı bir toplum iken, bundan 10-15 sene öncesine göre hasta sayılarımızda nerdeyse 5-6 kat artış var. Özellikle tüketim konusunda da hepimizin hassas olması lazım. Hepimizin üretimi teşvik etmemiz lazım.
Bu anlamda biz de sağlıklı sulama olsun diye Atık Su Arıtma Tesisimizi devreye soktuk. Özellikle bu havzadaki sulama noktasında tertemiz, sıfır riskli bir su ile çiftçilerimiz sulamalarını yapıyor. Bu anlamda bu üretime katkı vermek, çocuklarımızı bilinçlendirmek ve üretimi teşvik etme adına da her yıl atalık tohumlarımızı dağıtmaya devam ediyoruz. İnşallah bunu da arttırarak devam edeceğiz. Kuzeykent bölgesinde yaptığımız serada da çok ciddi üretim yapıyoruz. İnşallah bu üretim toplumun her safhasına sirayet eder. Her kurumla işbirliğine hazırız.
Çok sıkıntılı süreçlerden ülke olarak geçiyoruz. Geçen seneye kıyasla bu sene birim fiyatlar çok çok iyi. Neredeyse 3,5 kat birim fiyatlarında artış var. Bu da hükümetimizde, devletimizin de tarımın yanında olduğunun bir nevi göstergesidir. 60, kampanyanın üreticilerimize, ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”
Hasan Baltacı
CHP Milletvekili Hasan Baltacı, kampanya açılış töreninde şu konuşmayı yaptı:
“Bugün 60’ncı kampanya dönemidir. Bir ülke tarihiyle bir ülkedir. Bir ülke tarihini anlatabildiği sürece ayakta durur. 60 yıl demek şanlı bir tarih demek, 60 yıl demek gurur dolu bir tarih demek, 60 yıl demek üretimle geçen bir tarih demek. Bu fabrikalar cumhuriyetin anıtlarıdır, bu fabrikalar ulusal bağımsızlığımızın sembolleridir. Mustafa Kemal Atatürk, ulusal bağımsızlığımızı kazandıktan sonra; ‘Savaş meydanında kazanılan zaferler, eğer iktisadi zaferlerle taçlandırılmazlarsa zamanla sönüp giderler’ dedi. Yani ‘Savaş meydanında kazanmış olduğumuz zaferi, ekonomik bağımsızlığımızı ele alarak garanti altına almalıyız’ dedi. İşte bu fabrikalar bu yüzden kuruldu. Uşak’ta, Kırklareli’nde, Kastamonu’da, Çorum’da, Amasya’da, Adapazarı’nda, Samsun’da, Balıkesir’de, Manisa’da kurulmasının sebebi hem bu illeri kalkındırmak, hem köylülere sahip çıkmak, hem işçinin umudu olmak, hem de ulusal bağımsızlığımızı garanti altına almak için kuruldu. Onun için bu fabrikaların çalışması çok önemli. Bizde özelleştirme sürecinde bu fabrikalar satılmasın diye çok emek harcadık, yollar yürüdük. Biz ‘Dönüşü yok satılacak’ diyenlerin yanında değil, ‘Her fabrika bir kaledir’ diyenlerin yanında durduk. Bu yolları yürüdük. Köylüler üretebilsin diye yürüdük. İşçiler işlesin diye yürüdük. Bu fabrika çalışsın, bacası tütsün diye yürüdük. Şeker üretilsin diye yürüdük. Şekerde Türkiye karaborsacıların eline düşmesin diye yürüdük. Şeker stokçuların elinde oyuncak olmasın diye yürüdük. 212 TL olarak şekerin çuvalı bin 200 TL’ye çıkmasın diye yürüdük. Bu yollarda attığımız adımlar, harcadığımız emek, topladığımız imzalar; size helal olsun bu ülkenin köylüleri, çiftçileri, bu fabrikayı açık tutanlara, Kastamonu’ya helal olsun.”
Metin Çelik
Fabrikanın yeni kampanya döneminin hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan AK Parti Milletvekili Metin Çelik, “20 yılda Türkiye şeker üretiminde nereden nereye geldi gözden geçirelim. 2002 yılında Türkiye’de üretilen şeker pancarı miktarı toplam 16,5 milyon ton. Bu pancardan şeker üretimiyse toplam 1,6 milyon ton. Hamdolsun şu anda Türkiye’deki şeker pancarı üretimi toplam 20 milyon tonun üzerinde. 2020-2021 kampanya döneminde 23 milyon tonu bulmuştu. Şeker üretimi ise 1,6 milyondan 2020-2021 kampanya döneminde 3.1 milyon tonu bulmuştu. Geçtiğimiz yıl biraz düştü. İnşallah bu sene geçen yılın biraz daha üzerinde bir üretim miktarını bekliyoruz. Şeker pancarı üretiminde yüzde 30’dan fazla artış, şeker üretiminde ise yüzde 70-80 aralığında bir artışı ifade ediyor. Dekar başına üretim miktarı ise 2002 yılında 3,5 ton, şu anda dekar başına 6,5 tondan daha fazla. Tabii bunların sebepleri var. Dekar başına üretimin artmasının en büyük nedeni sulama imkanlarının artırılması olmuştur. Bir taraftan son yıllarda alınan nişasta bazlı şeker kotalarının indirilmesi yönündeki Cumhurbaşkanımızın almış olduğu kararla şeker pancarı üretiminde ciddi bir artışa neden olmuştur. Şu anda yüzde 10’dan yüzde 5’e, sonra yüzde 2,5’e nişasta bazlı şeker kotası indirilmiş, 2002 yılında yaklaşık 460 bin ton civarında olan nişasta bazlı şeker kotası şu anda 70 bin tona düşürülmüştür.”
Türkiye’de 20 yıl öncesine nazaran hem şeker hem de şeker pancarı üretiminde çok ciddi bir artış olduğunu belirten Çelik, “Türkiye’de hiçbir şeker fabrikası birilerinin iddia ettiği gibi kapanmamıştır. Şu anda bütün şeker fabrikalarımız çalışmakta ve büyüyen Türkiye’nin güçlü ekonomisine katkı sunmaya devam etmekte. 2000 yılında alınan özelleştirme kararı ise geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanımızın aldığı kararla şeker fabrikaları özelleştirmeden çıkarılmış ve Tarım Bakanlığımızla ilişkilendirilerek yoluna devam etmektedir. Bu yıl bizim fabrikamızda olduğu gibi fabrikalarımızın yenilenmesiyle ilgili adımlarımız devam ediyor. Bu yıl Kastamonu Şeker Fabrikası’nın makinelerinin yenilenmesi gerçekleştirildi. Bunun bedeli yaklaşık 25 milyon TL civarındadır hayırlı uğurlu olsun. İnşallah bundan sonra da şeker pancarı üretiminde hem dekar başına olan üretimdeki artışı devam ettireceğiz, hem de bir taraftan sulama imkanlarını artırarak üretim alanlarını daha da genişletme çabası içerisinde olacağız” diye konuştu.
Dünyada yaşanan gelişmeler hakkında da konuşan Çelik, “Dünya son 3 yıldır çok ciddi gelişmelere sahne oluyor. Sağlık kriziyle başlayan ve bunun yaratmış olduğu özellikle enerji emtia ve hammadde fiyatlarının katlanarak artması neticesi olarak, dünyayı bir ekonomik krize, enflasyonist bir sürece sürükleyen bir dönemden geçiyoruz. Türkiye de bu süreçten etkilendi. Bu süreçte önce sağlık anlamında gereken her neyse bütün gücümüzle milletimizin yanında olduk. Sonrasında başlayan ve tüm sektörleri etkileyen süreçte tüm kesimlerin yanında olarak, bu enflasyondan daha az etkilenmeleri adına Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin almış olduğu önlemlerle birlikte, Türkiye’de son birkaç aydır ekonomik dengelenmenin başladığını görüyoruz. Artık enflasyondaki artış hızının yavaşladığını, önümüzdeki aylardan itibaren de enflasyonda ciddi düşüşler beklediğimizi ve ekonominin arık bu yönde ilerlemeye başladığını görüyoruz” dedi.
Tarım noktasında her türlü desteklerin de yapıldığını ifade eden Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarım kesimine dönük Cumhurbaşkanımızın, tüm kurumlarımızın ve Bakanlıklarımızın aldığı önlemler sizlerin zaten bilgisi dahilinde. Ancak gerek TMO, gerek düzenleyici piyasayı regüle edecek kurumlarımızın aracılığıyla gerekse de Türk Şeker’in açıklamış olduğu pancar alım fiyatı anlamında çiftçilerimizin memnun olduğunu düşünüyorum. Yaptığımız görüşme ve istişareler bana bunu söylüyor. Çiftçilerimizin lehine olan gelişmelere devam edeceğiz. Doğalgaz, enerji, hammadde ve petroldeki artışlar çiftçimizin girdi fiyatlarını da artırdı. Kullanmış olduğumuz gübre fiyatlarının artmasının nedeni dünyada 15-20 kata kadar artan doğalgaz fiyatlarındaki artıştır. Doğalgaz fiyatları 2021 başında 100-150 dolar seviyelerindeyken, 2 bin dolar seviyelerine, yani yaklaşık 20 kat artış olacak seviyeye geldi. Gübrenin yüzde 90 hammaddesi doğalgazdandır. Doğalgazdaki bu artış gübre fiyatlarını da artırmıştır. Ancak hükümetimiz bu alanda da destekleme fiyatlarını artırmak suretiyle taban alım fiyatlarını artırmak suretiyle çiftçilerimizi hayvancılıkla uğraşan üreticilerimiz korumak adına bu önlemleri almıştır. İnşallah bundan sonra da bu şekilde yolumuza sizlerle birlikte devam edeceğiz. İşleriniz bereketli olsun işçilerimize kolay gelsin kazasız belası bir kampanya dönemi diliyorum.”
Çelik konuşmasını şöyle noktaladı:
“İnşallah el birliğiyle ilimizi, ilçelerimizi, ülkemizi büyütmeye güçlendirmeye, bütün engellemelere rağmen devam edeceğiz. Türkiye büyürken güçlenirken önüne hep engel çıkarılmıştır. Türkiye her 10 yılda bir darbelere maruz bırakılmış, yolundan döndürülmeye çalışılmıştır. Son 20 yıldır da yaşanan hadiseleri hepiniz biliyorsunuz. Dünya bir ateş çemberi, bölgemiz ateş çemberi, çevremiz ateş çemberi. Güneyimizde savaş, kuzeyimizde savaş, İran’daki karışıklıklar, Yunanistan ve Kıbrıs üzerinde taşeron terör örgütleriyle birlikte üzerimize yüklenmeye ve Türkiye’yi yolundan çevirmeye çalışıyorlar. Ama Türkiye hem yerli ve milli savunma sanayi alanında yapmış olduğu atılımlarla artık terörle mücadelesini de hiç kimseye eyvallah etmeden kendi gücüyle yapmaya devam etmektedir.”
Avni Çakır
Görev yaptığı süre boyunca daima tarımla, çiftçilerle ve köylülerle bir araya gelmekten mutlu ve keyifli olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Vali Avni Çakır, şöyle devam etti:
“Şu an benim için çok keyifli bir an. Çünkü ben de bir çiftçi çocuğuyum. Şeker pancarı ekmedik ama onun dışındaki bütün ürünleri ektik ve hala da ekiyoruz.
Şeker pancarı stratejik bir ürün olduğunu yaşadığımız süreçte hem ülkemizde hem de dünyada çok güçlü bir şekilde ortaya çıktı ve bununla alakalıda zaten devletimiz gerekli reaksiyonlarda üst seviyede gösterdi. Bugün Fabrikamıza yapılan üst seviyedeki iyileştirme yatırımları bunun en güzel göstergesinden bir tanesidir. Diğer tarım ürünleri gibi şeker pancarına da verilen güzel bir fiyatlama çünkü ben de kamuoyunda çiftçi kardeşlerimizle konuştuğum da genel anlamda bir memnuniyet olduğunu görüyorum, bunun bir göstergesidir.
Siyasetçiler, idareciler, devletin her kesimi, meslek odalarımız olarak bizler için amaç, bizlere düşen daha çok çiftçi kardeşimizin, daha çok arazi ile buluşması, ekilmeyen hiçbir arazi bırakılmaması. Bu anlamda ülkemizin, devletimizin diğer alanlarda olduğu gibi tarım ve gıdada da kendi kendine yetebilen güçlü bir hale gelmesidir. Şeker fabrikası bir taraftan şeker gibi son derece stratejik bir ürün üretimine vesile olurken, bir taraftan da her türlü atığıyla, üretimden arta kalan diğer ürünleriyle de başta hayvancılık olmak üzere birçok sektöre de payda sağlıyor, vesile oluyor.”
Vali Çakır konuşmasının devamında da şunları söyledi:
“Şeker pancarı üretiminin, salt şeker pancarı ve şeker üretimi olarak düşünmemek lazım. Bunun ötesinde bu olayın sosyolojik bir yönü de var. Bugün Türkiye’nin en önemli problemlerinden birisi de düzensiz göç. Kırsaldan kente göçün olmasının temel sebeplerinden bir tanesi ekonomik ise bu insanlarımızı kırsalda ve köyde tutmamız lazım. Kırsalda tutmak içinse bu insanlarımızın taleplerini, sıkıntılarını çok iyi analiz edip, buna göre politikalar geliştirmemiz lazım. Bu insanların tarlasından, hayvanından, üretiminden her ne ise gerekli geliri de elde etmesini bir şekilde sağlamamız lazım ki sağlıklı şehirleşmeyi, sağlıklı nüfus planlamasının dengeli dağılımını daha doğrusunu bu coğrafyada bu şekilde gerçekleştirmiş olalım.
Kastamonu deyince ormancılık tamam, turizm tamam, ama bunun yanında da hayvancılık ve tarımı da özellikle Orta Anadolu ve Karadeniz’de söz sahibi bir ilimiz. Her ne kadar Taşköprü’de sarımsak ön plana gelse de şeker pancarı hem başta merkezimiz, Devrekâni nispeten Ağlı, Seydiler üretiminde en öndeki ürünlerin başında geliyor. Şu an üretim sahamızda beklenen rekoltenin 235 bin, 250 bin dolaylarında olduğunu Şeker Fabrikası müdürü söyledi. Bu tabii ki fabrikamızın kapasitesinin altında. Burada bize düşen görev, devam eden özellikle gölet ve barajlarımızın yatırımlarını sıkı bir şekilde takip ederek, en kısa sürede bunları devreye alarak, önümüzdeki yakın olan bir süreçte sulama imkanlarımızı çok daha geliştirerek, çok daha fazla alanı şeker pancarıyla ve diğer tarım ürünlerinin üretimiyle buluşturmak.”
Cengiz MUHZİROĞLU