2018 Aralık sonuna doğru İstanbul’dan kültür adamı, vefalı dost Metin Boyacıoğlu’ndan gene kitap dolu bir kargo geldi. Yılbaşı hediyesi gibi yorumladık. Kargoyu açtığımızda bizi en heyecanlandıran kitap kapağında eski Kastamonu Sultanîsi/İdadîsi/Lisesi (sonraları Abdurrahmanpaşa Lisesinin resminin bulunduğu I. Dünya Savaşı’nda KastamonuMekteb-i Sultanîsi adlı kitap (Doç.Dr. Nuri Güçtekin, bs. haz. Ömer Hakan Özalp, İstanbul 2018, 144 s., Kastamonu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesi Yayını) oldu. Zira, halktan toplanan parayla Vali Abdurrahman Paşa tarafından 1885 yılında yaptırılan bu binada Kız İlköğretmen Okulu iken 1965-1968 yılları arasında üç ders yılı Edebiyat Grubu Öğretmenliği ve Müdür Yardımcılığı yapmıştık. Ayrıca, 1960 yılında Kastamonu Lisesini iyi dereceyle dışarıdan bitirmiştik.
Şunu hemen belirtelim ki, Kastamonu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti Projesine layık bir eser olmuş. Tasarımına ve baskısına da özen gösterilmiş. Şüphesiz bu kitap yayımlandığında Kastamonu basınında ilgiyle karşılanmış, hakkında çok sayıda haber ve değerlendirme yer almıştır. Buna rağmen yazımızın başında belirttiğimiz iki sebepten ötürü biz de görüşlerimizi açıklamaktan kendimizi alamadık.
Osmanlı Devleti’nde modern eğitim vermek amacıyla İstanbul ve Anadolu’da açılan liselerden Galatasaray Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Üsküdar Lisesi, Sivas Lisesi ve Kayseri Lisesinin öğretmen, öğrenci ve personelinin I. Dünya Savaşı’nda, özellikle de Çanakkale kara muharebelerindeki kahramanlıkları daha önce gün yüzüne çıkarılmıştı. Cephe 20, 19 yaşlarındaki gençleri eritmiş, 18 daha sonra 17 yaşındakiler askere alınmaya başlamıştı. Hep merak eder dururduk. Anadolu’nun en eski liselerinden Kastamonu Sultanîsi bu faciadan etkilenmemiş miydi? Hâlen İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğünde AR-GE kadrosunda görevli ve Topkapı Özel Levon Vartuhyan Ermeni Okulu Müdür Başyardımcısı Doç.Dr. Nuri Güçtekin bu merakımızı dört dörtlük ortadan kaldırdı. Bu arada, Dr. Mustafa Eski’nin hakkını da teslim edelim. Lisenin tarihini yazarken şehit ve gazi öğrencilerin ilk farkına varan bilim insanı hemşehrimizdir.
Kitabın arka kapağında, verilen bilgilerin, sunulan belgelerin kısa bir özeti yapılmıştır. Bu açıklamaya göre I. Dünya Savaşı’na Kastamonu Sultanîsinden 50 öğrenci ve 9 personel katılmıştır. Bu elli öğrenciden beşinin şehit olduğu biliniyor. 25 öğrenci ise geri dönmediğine göre büyük ihtimal onlar da şehit düşmüştür. Yedi öğrenci ise gazi olarak Kastamonu’ya dönmüşlerdir. Savaş sırasında 1916-1917 ve 1917-1918 ders yıllarında bu durum dolayısıyla Sultanînin mezun vermediği anlaşılmıştır.
Kitap, yazarın Ön Söz’ü (s.9-11), Lise Müdürü Birol Yılmaz’ın Sunum’u (s.12-13), Giriş (s.17-18) ve iki bölümden oluşmaktadır. I. Bölümde (s.19-124) Kastamonu Sultanîsindeki 1913-1922 yılları arasındaki eğitim durumu belgelerle açıklanmaktadır. Bu bölümdeki I. Dünya Savaşı’na katılan Kastamonu Mekteb-i Sultanîsi Öğrencilerinin Listesi (Şehit Olanlar, Geri Dönmeyenler, Geri Döndüğü Tespit Edilen Öğrenciler alt başlıklarıyla) kitabın en can alıcı noktasıdır.
- Bölümde (s.125-140), I. Dünya Savaşı’nda Kastamonu Mekteb-i Sultanîsi Personelinin durumu incelenmektedir. 140.sayfada, Sultanînin kadrolu personelinden I. Dünya Savaşı’na katılan 9 personelin adı sıralanmıştır. Bu personel idareci ve öğretmenlerden oluşmaktadır. Okullarda genellikle öğretmen ve diğer personel (kâtip, muhasebeci, bekçi, ahçı, güvenlik görevlisi) birbirinden ayrılır. Kastamonu Sultanîsinden askere alınan 9 öğretmenin yanı sıra en az altı öğretmenin daha savaşa katıldığı kesindir. Bunların adları ne yazık ki bilinmiyor.
Kısacası Sultanîden sadece öğrenciler değil öğretmenler de I. Dünya Savaşı’na katılmışlardır. Bu durum, Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesine ayrı bir onur kazandırıyor. Nitekim, Lise Müdürlüğünce 18 Mart 2016’da Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıl dönümünde 50 öğrenci ve 9 öğretmenin (personel denilmesini doğru bulmadığımı bir kez daha belirtmeliyim) anısına bir köşe düzenlenerek hizmete sunulmuştur.
Doç.Dr. Nuri Güçtekin’e ve Ömer Hakan Özalp’a Kastamonulular adına teşekkürlerimizi, takdirlerimizi sunuyoruz. Keşke bu araştırmayı Kastamonu Üniversitesinden bir öğretim üyesi yapmış olsaydı. O zaman daha çok sevinecektik.
Dikkat edilirse, yazımızda hiçbir isme yer veremedik. Ayrıntıya giremedik. Yazarın/Yayıncının iç kapak arkasındaki “Kitap içindeki resim, çizim ve yazılar, tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz, kısmen de olsa kullanılamaz.” uyarısını dikkate aldık. Lisemiz her türlü bilgi ve belgeyi sunmuş ama bunların yer aldığı kitaptan yazılı izinle yararlanmak (kaynak göstermeden kullanmak zaten mümkün değil) durumundayız. Kitaplığa koymak için kitap hazırlayanlar, İslamiyetin insanlığa hizmet amacını daima hatırlamalıdır. Ayrıca, I. Dünya Savaşı’na katılan şehit ve gazilerin anısından para kazanmayı veya manevi çıkar sağlamayı hiç kimse düşünmemeli. Valiliğin 2018 yılı kitapları için para ödemediğini biliyoruz. Biz, kitap ve yazılarımızı insanlığın ortak yararına sunduk. Biz başkalarının bilgilerini kullandık, elbette bizim bilgimiz de yeni nesillerindir. Telif Hakları Kanunu, bazı hassas konularda gündeme gelmemeli. 2. baskısı mutlaka yapılacaktır. Yeni baskıda umarım bu konuya dikkat edilir.
Kitabın öncelikle liseden mezun her şahsın kitaplığında yer almasını hararetle tavsiye ederiz…Emeği geçen herkese teşekkürler…