Karadeniz’in en uzun sahiline sahip olmamız üzerinden “caka” satmakta üstümüze yok, o eşsiz potansiyeli ne oranda ekonomiye çevirdiğimize dair kelam etmeyi pek sevmeyiz ne var ki, denize “sırtımız dönük” yaşarız…
“Bakar görmez” Kastamonu.
Denize uzaklıkları yüzlerce kilometreleri bulan iç kesimlerdeki illerin akarsular yahut suni göllerde ürettikleri su ürünleri ile ekonomide yazdıkları başarı hikayelerini zaman zaman burada paylaşıyorum…
Milyon dolar ihracatlar.
İller arasındaki kalkınma yarışı tüm hızıyla sürüyor, her şehir “büyüteç” yardımıyla potansiyellerini yeniden “göz” önüne alıyor, işlemeye gayret gösteriyor…
O illerden biri olmayı temenni ediyorum zamanla.
“Batman” misal…
Petrol kuyuları ile bildiğimiz, son yıllarda “252” firma ve “40 bin” çalışan ile “tekstil merkezi” özelliği kazanan Batman, “dalış turizmi” ile yeni bir kalkınma kulvarı daha yakalamanın peşinde.
(Hayallerin “asgari ücret” olduğu bir dönemde…
Batman’a sadece “tekstil” alanında giren para “170 milyon lira”.)
Ilısu Barajı sayesinde adeta “deniz” sahibi olan il, dalış turizmindeki iddiasını Batman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdülkadir Demir’in ağzından Dünya Gazetesi’nde ortaya koydu…
“Şimdi Ilısu Barajı’yla beraber 5 ilimizi kapsayan suni bir denizimiz var. Dalış turizmi, inanç turizmi, kültür turizmi, doğa turizmi yapılıyor. Yani Batman artık kabuğunu kırmış bir kent. Hasankeyf gibi bir değerimiz var. Hasankeyf Ilısu Barajı yapılmadan önce biliniyordu ama bu kadar tanınır değildi. Ne zaman ki barajın altında kalacak dendi, o zaman insanların ilgisini çekti. Daha çok da yerli turistin. Biz Hasankeyf’ten önemli bir varlığı müzelere taşıdık. Dünyada bir ilkti. Kümbeti, minareyi sular altında bırakmak istemedik. Ayrıca burada dalış turizmini büyüttük. Suyun altındaki mağaralara dalışa büyük ilgi var. Ayrıca sofralarımızı da balıklar süslemeye başladı.”
Batman’da “dalış turizmi”…
Kastamonu ne düşünür bu konuda?
(İlimizde “Su Sporları, Su ve Sualtı Uygulama ve Araştırma Merkezi” misali çalışmalar olduğunu biliyorum…
İlin genel sosyal ve ekonomi gündeminde “su” çok daha fazla ve etkin yer tutmalı.
Karın doyurmalı…
Doğduğu yerde tutmalı insanı.)
Not: İhsangazi’nin “örnek” okulu…
“Örnek” gazetesi.
“İhsangazi İlkokulu ve Ortaokulu”…
“Siyez” isminde okul gazetesi çıkarıyor ve senede 4 defa okurla buluşturuyor, ben de her sayının duyurusunu buradan paylaşıyorum, okul müdürü Güngör Sakçı’nın emeği büyük, 6’ncı sayıyı çıkararak verdikleri emeğin “heves” olmadığını kanıtlamış oldular.
“Yazar ordusu”…
“Elif Şekeroğlu, Ayşegül Kipritçi, Ceyda Nurhayat Baskıncı, Halil Melih Sarıkaya, Görkem Özkur, Elvan Alademir, Murselin Çoğalan, Ömer Egemen Şensiz, Esma Betül Çullu, Zehra Özcan, Şeyma Reyhan Arslan, Hayriye Gedik, Şevval Nur Kepenek, Ecrin Duru Şensiz, Şevval Ela Gazibeyoğlu, Defne Çelebican, Elvan İncedemiroğlu”.
Ortaokul öğrencisi hepsi de…
5’inci sınıftan 8’e kadar her kademeden öğrencinin gazetede cümlesi var.
Bereketli coğrafya İhsangazi…
Yazarı çizeriyle.
MUSTAFA AFACAN