İYİ Parti Küre İlçe Başkanı Muammer Türkoğlu, “Eğer ilçe ekonomisi biraz daha zayıflar, bu kötü gidişat böyle devam ederse ilçe köye döner.O zaman esnaf kalmaz, Kaymakam, Belediye Başkanı, İl Genel Meclisi Üyeleri kalmaz. Küre’yi bir muhtar yönetir” dedi.
Türkoğlu, “Demek ki seçimlerde ‘Verin oyu, Küre’yi uçuralım’ denilmesindeki kasıt, Küre’yi boşaltıp rahat hareket etmek, Küre’yi köye çevirmekmiş. Bizim meselemiz ise memleket meselesi, Küre meselesidir. Küre’nin bu kötü gidişine dur deme meselesidir” diye konuştu.
İYİ Parti Küre İlçe Başkanı Muammer Türkoğlu, Küre’nin durumuyla ilgili değerlendirmeleri ve uyarılarını içeren yazılı bir açıklamada bulundu.
İlçe ekonomisinin biraz daha zayıflaması durumunda Küre’nin köye dönüşeceğini iddia eden Türkoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Geçtiğimiz günlerde Batı Karadeniz olarak bir sel felaketi ile karşılaştık. Öncelikle Allah böyle afetleri bir daha yaşatmasın. Vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine de başsağlığı diliyorum.
Maddi hasarlı olan ev, işyeri, alt yapı ve üst yapı gibi yerlerinde ben inanıyorum ki bir an evvel Devletimiz ve büyük Türk Milleti olarak el ele vererek biran evvel eskisinden daha da iyi bir duruma getirilecektir.
Benim kendi ilçem Küre ile ilgili bir iki tespitimi ve bana göre yanlış olan hususlar konusunda serzenişte bulunmak istiyorum. Yağış olarak en fazla yağmur düşenilçemetrekareye 393.96 kilogramla Küre’dir. Bununla birlikte altyapıda ve üst yapıda birçok hasar oluşmuş, ilçe merkezinde birkaç evoturulamayacak hale gelmiş, köy yolları çökmüş, ilçenin Kastamonu ve İnebolu bağlantı yolları heyelan nedeniyle ulaşıma kapanmış hale gelmiştir. Hızla müdahale edilmeye çalışılmış ve hala onarımlar devlet ve millet gayreti ile devam etmektedir. İlçenin coğrafi konumunun eğimli olması nedeniyle can kaybı yaşanmamıştır.
İlçemizi ziyaret eden Tarım ve Orman Bakanımız, Çevre ve Şehircilik Bakanımız,neler yapılabilir noktasındayetkililerden bilgi almıştır.Fakat, ilçeyi temsil eden siyasi parti temsilcileri, özellikle iktidar ortakları, AK Parti İlçe Başkanı, MHP İlçe Başkanı, İl Genel Meclisi Üyesi arkadaşlar ve Belediye Başkanı’nın gerekli istek ve temennilerde bulunmadıklarını üzülerek söylemek zorundayız. Biz naçizane bunu neden söylediğimizi de örneklerle buradan açıklamak istiyorum:
Hazır devletimizi temsilen en üst yetkililer ilçemize gelmişler, Sayın Bakanlarımıza ilçemizde yer yer heyelan tehlikesi olanyerlerinin tespitineden istenmedi.
- etap TOKİiçin söz verilirken yer yok denileceğine neden karşı orman bölgesini Kastamonu yoluna doğru olan tüm yerlerin Milli Emlak’la takasa edilerek başka yerle, İnebolu Yolu üzeri, halı sahadan makasa kadar ve Küre’den Kastamonu Yolu üzeri yine tünel denilen yere kadar istenmedi.
Sayın Bakan, yetkililerinin yanında Etibakır patronunu arayıp, ‘Burada büyük tesisiniz var ama Küre atıl ve gelişemiyor, yardım edin’ dediğinde, Mehmet Cengiz tarafından ‘Efendim ne yapalım?’ diye karşılık verilmiş, ‘Ne isterlerse yapalım’ demesine rağmen ilçe temsilcileri seçimde yaptıkları gibi maddi küçük bir yardım talep etmişler.‘Ne isteyelim biz şimdi diye’Bakan Bey’e sormuşlar. Ben söyleyeyim sizlere: Küre’nin tamamının alt ve üstyapısını yapsa, üstüne ormandan alınacak yerlere kendi personeline maaşlarından kesmek şartı ile konut projesi başlatsa, Orman ve Milli Emlak arasında takas olacak yerlerin Belediye adına tescillenmesi ve daha sonra imara açılması için para olarak karşılığını verse, mevcut Yüksekokulu için alınan her şeyi biten projeyi yapsa ve bunlar istenmiş olsa inanın Mehmet Cengiz’e deveden bir tüy kopartmış kadar etki yapmaz, bu yapacakları da onu en ufak bir şekilde etkilemez.
Ama bunlar söyleneceği yerde 500 bin lira gibi komik bir para istemekle Küre’nin geleceği ile oynamışlar. Tünelleri de Cengiz İnşaat’ın yaptığı düşünülürse Küre bağlantı yolları projede revize edilip yenilenme sözü de alınabilirdi. Yolsuz bir yerin gelişmesi beklenemez.
Sel ile birlikte İnebolu, Abana ve Bozkurt’a doğalgaz müjdesi verildi. Etibakır sıkıştırılmış gaz kullanırken bu proje kapsamında Kürede kapsam içine aldırılabilirdi.
Seydiler’den Küre 28 kilometre, yol boyu boru dahil döşetilebilinir, olmazsa da Küre’ye de sıkıştırılmış doğalgaz yaptırılabilinirdi veya yapılabilirdi.
Köy yollarının nerede ise tamamına yakını hasar görmüştür. Tüm yolların onarımı, bakımı hızla yapılmaya başlanmış olmasına rağmen bir köy yolu güzergahının değişmesi çok ilginçtir. Karadonu Köyü merkeze giden yolun 3 kilometre uzatılarak başka mahalleden verilmesi rahatsızlık vermiştir. Çünkü mevcut yolda heyelan olan ve çöken yere başlanmış fakat sonra vazgeçilmiştir. Maliyet fazla diye, lakin yeni seçilen güzergahın eğimi fazla ve arası da heyelan bölgesi olması insanlarda tedirginlik yaratmış, şikayetlerini bildirdikleri zamanda geri çevrilmiştir. Kar yağışının çok olması özellikle kış aylarında tamamen ulaşıma kapanacağı, bakımının zor olacağı şimdiden malumdur. Devlet bile bir yere yol yaparken amortisman giderleri geleceğe yayılarak düşünülür. Tüneller bu yüzden yapılmaktadır. Yolu kısaltmak, araç lastik yıpranması, mazot benzin gideri, bakım onarım giderleri tamamı hesaplanarak yapılmaktadır. Bu güzergah tekrar değerlendirilerek eski yerinden yapılması daha uygun olacaktır. Toplam 420 kilometre köy yol ağı düşünülürse yoğun ve çetin geçen kış ayları da hesaplanıp düşünülürse doğru yol bulunacaktır.
Burada Küre hakkında bir takım olumsuzluklara da değinmeden geçemeyeceğim. Küre, Etibakır’dır. Dünyanın yaşayan en eski madeni ve ilçenin kuruluş amacı, tarihten beri ilçe ve ülke ekonomisine verdiği katkı da cabası. Ama son zamanlarda yapılanlar hiç de iç açıcı değil. Özelleştirme sonucunda kaybeden Küre tekrar geçmişten ders almamış olacak ki devam ediyor. Şöyle ki, Etibank zamanında da Etibakır zamanında da ilçe merkezinde şahıslara, muhtarlara, ihtiyaç sahiplerine bir takım yardımlarda bulunurdu. Bu yardımlar mübarek günlerde gıda olarak, diğer günlerde demir, çimento, saç veya atıl durumda olan bir takım parke gibi tij boru dediğimiz borular gibi şeyler de vatandaşı kullansın diye verilirdi.
Şimdiye kadar sorun olmayan bu tip şeyler sorun haline getirilip bazı çalışanların iş akitlerinin son verilmesi hiç hoş değil. Herkesin çoluğu, çocuğu var. Küre’de Etibakır’dan işten çıkanların yapacağı başka hiçbir iş olmaması sorun olmaktadır.
Sapla saman ayırt edilip bir an evveldur denilmelidir. Ne yazık ki bunu da Küre’yi yönetenler eli ile ve AKP ve MHP yöneticileri ve seçilmişler eli ile yapmaktadırlar.
O zaman soruyorum size: Geçmiş yönetimler eleştirilip seçim malzemesi yapılırken Küre’den Kastamonu’ya servis koydurup taşıttırıyor veya ortak diye seçimden sonra 5 tane servis konulmasına AKP ve MHP yeni iktidar ortakları ve seçilmiş Belediye Başkanı ve İl Genel Meclisi Üyeleri neden engellemedi.
İşe alınacaklar Küre’den olacak ve Belediye Başkanı’nın dedikleri olacak denmesine rağmen Küreli olmayan yaklaşık 30-40 kişi alındı. Bunların kaçı Küre nüfusuna kayıtlı. Neden projesi yapılıp arazisi Orman İşletmesinden alınan 29 bin metrekarelik yere Yüksekokul binası, yurtları ve lojmanının yapılmasından vaz geçildi.
Söz verilmesine rağmen hazır Bakan Bey ve yetkilileri yanında iken Belediye Başkanı, İl Genel Meclisi Üyeleri, AKP ve MHP İlçe Başkanları Mehmet Cengiz’i aradığında Küre için kendi çalışanları için konut projesi, altyapı sözü, okul ve yurt sözü üst yapılara yardım edilmesi talep edilmedi.
Ben söyleyeyim:Etibakır seçimlerde büyük bir meblağ AKP ve onun yarısı kadar da MHP’ye maddi destek verdi. Neden, çünkü iktidar ortaklarından birisi seçilirse istediklerimizi yaparız, kafamıza göre işe alır, kafamıza göre çıkartırız, ilçeden alışveriş yaptırmayız ve ilçeyi yavaş yavaş civar ilçelere ve il merkezine taşırız. Böylelikle Küre’de biz ne dersek o olur mantığı…Şimdi görülüyor ki bunu gerçekleştirdiler ve meyvesini de topluyorlar, rahat rahat insanlara kulp takıp işten atıyorlar, istediklerini Küre dışından işe alıyorlar ve servisleri çoğaltıp Kastamonu ve Seydiler’e taşıyorlar.
Bir de güvenliğin özelleştirilmesi ve yeni güvenlik elemanı alımlarda küre de oturulmaması, çarşıya inilmemesi ve kimse ile muhatap olunmaması telkini edildiği dedikoduları var.Eğer bu gerçek ise güvenlik güçleri olan polis ve jandarmanın da ilçede oturmaması lazım.Böyle garip bir şey olması korkunç .
Üzüldüğüm ise bunu Küreliyim diyen Belediye Başkanı, AKP ve MHP İlçe Başkanları, İle Genel Meclisi Üyeleri ile yapıyorlar. Çünkü göbekten bağlılar ve Küre’de yaşayan insanlar üzerinde korku yaratarak sindirilmişler kimsenin sesi çıkmıyor.
Uyanın beyler! Küre hepimizin.Zaman bir olma zamanıdır. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bir olup, diri olup birleşip ‘ne oluyor?’ deyip ses verme zamanıdır.
Unutmayın, eğer ilçe ekonomisi biraz daha zayıflar, bu işlerde böyle devam ederse ilçe köye döner.O zaman esnaf kalmaz, Kaymakam, Belediye Başkanı, İl Genel Meclisi Üyeleri kalmaz. Küre’yi bir muhtar yönetir.
Demek ki,‘Verin oyu Küre’yi uçuralım’ denilmesindeki kasıt,Küre’yi boşaltıp rahat hareket etmek, Küre’yi köye çevirmekmiş. Bizim meselemiz ise memleket meselesi, Küre meselesidir. Küre’nin bu kötü gidişine dur deme meselesidir.” Cengiz MUHZİROĞLU