Hakan Faruk Özgür üçlüsü sağında Mert solunda Recep.
Merkez orta saha Harun solunda Birkan Sağında Ömer
En ilerde Eren ve serbest olarak oynayan Cici.
Takım halinde harika bir taktik disiplin.
Özellikle ilk 35 dk.
Merkezi hızlı daraltan, baskı zamanlamaları yerinde, hızlı müdahaleler ile rakibi bozan, topları kazanan, rakibe her alanda pres koyan, düşünmelerine fırsat vermeyen bir Kastamonuspor.
İstek, mücadele, taktik, disiplin tamda istenildiği gibiydi ama…
Rakip alanda hızlı top kaybedişler Kastamonuspor’dadaha fazla yorgunluğa sebep oluyordu.
Rakip takım gördüğü Kastamonusporbaskısı karşısında oyun kuramadığı gibi, şaşırmıştı da.
İkinci yarı da Kastamonuspor’un istediği gibiydİ…
61.dakikada daha iyi vuruş yapabilsek ve hemen arkasından 62. rdakikada kaleci ile karşı karşıya kaldığımızda pozisyonu gol ile sonuçlandırabilsek bu maçı kaybetmezdik.
Ne yazık ki, sezon başından beri en çok gol yediğimiz dilim olan 60 ile 75. Dakikalar arasında yedik golü, hem de tüm üstünlüğü kurduğumuz sırada.
Konsantre yüksekti, oyun iyi gidiyordu, rakibi kendi alanına hapsetmiş pozisyon bulmaktayken, hayda neydi şimdi bu başına gelen…
Söyleyeyim: ‘’Beceri’’.
En başından beri yapamadığımızı rakip takım bize ders niteliğinde gösterdi.
Santrforun koşu yoluna atılan pası, pozisyonunu kaybetse de saklayarak, takım arkadaşlarının hücuma çıkışını sağlayıp, desteğe gelen arkadaşına çıkardığı pasta, rakip oyuncu ‘’Maksut’’ topu iyi bir ilk dokunuşla gol vuruşuna hazırlaması ve kalecinin sağına, direk dibine alt köşeye sert yapılan bir üst vuruşla bırakması…
Geri kalan bölümde denemelerimiz olsa da istediğimiz sonuçlandırmayı yapamadık ve puanların kıymetinin yüksek olduğu durumumuzda bir puana bile razıyken üç puandan olduk.
Baştan sona rakipten her alanda üstün futbol oynayan Kastamonuspor, gol becerisini gösteremedi, mağlubiyeti haketmediği bir futbol oynadı.
ONUR BEŞEL