Belki yetmiş yıllık bir seccade, rahmetli babaannemden kalan bir emanet. Evimizin duvarında yıllardır asılı durur. Ona en çok eğer katan ise kullanılan hammaddesi. Artık olan her nevi kumaş parçası çöpe atılmamış, biriktirilmiş ve bir sanatçı daha doğrusu bir zanaatçı gibi dikilmiş, işlenmiş ve bir seccade olarak kullanılmış. Yani Anadolu kadını yıllar önce geri dönüşümü icat etmiş.
Bizim yaş grubumuz hiçbir şeyin atılmadığı hiçbir yemeğin dökülmediği hiçbir şeyin ziyan edilmediği yılları hatırlar. Annelerimiz ekmek bayatlayınca tirit, dilim kayganası yapardı, sofrada önce eski ekmekler bayatlamadan yenilirdi. Pilavda bir pirinç tanesi kalsa ‘peşinden kovalar’ derlerdi inanır yerdik. İpler, kumaşlar, naylon poşetler bile istiflenir çekmecesinde yerini alırdı. Halada var o güzel insanlardan geçen hafta pazardan yeşil soğan aldım;satıcı teyzeme “poşete gerek yok, şu alıçın içine koy” dedim sevindi, poşet ziyan olmadı diye. Böyle insanlar azaldı maalesef.
Şimdi büyük bir israf toplumu olduk. Nüfus çoğalıyor, tüketim artıyor ama kaynaklar azalıyor. Bunun sonu tükeniş.
Toplu bir düğün, toplantı, konferans, açık büfe yemek sunumunda israf olan yemek artıkları ile bir o kadar kişi daha doyar. Her sabah, akşam herkes özel arabası ile işe gidip geliyor, toplu taşıma kültümüz yok. İlimizi geçtim ülkemizde demiryolu ulaşımı yok. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkede deniz yolu ulaşımı yok. Bir petrol denizinde yüzdüğümüz için (!) adım başı bir araba ile ulaşımı sağlıyoruz.
Evlerimizde her yemekte atılan bir ton gıda ürünü var, mevcut çöpümüzü ayırmıyoruz, geri dönüşüm malzemeleri de çöpe gidiyor. Tüm dünyada bizden farklı değil.
Dünya ile ölümüne bir maça çıkmış gibiyiz. 4,5 milyar yıllık tecrübesi ile sağlam savunma yapıyor, nede olsa ev sahibi takım. Bizde 8 milyarlık bir misafir takımız, seyirci yok hepimiz sahadayız; üstelik sonsuz oyuncu değiştirme hakkımız var. Her kırmızı kart yiyip oyundan çıkanın yerine iki kişi doğuyor. Yani ilerde iyi çoğalıyoruz.
Durumun hassasiyetini aktivist Greta Thunberg, Trump’ın bile anlayacağı şekilde geçen hafta anlattı; bende halkımızın uzmanlık dalı futbol üzerinden anlatmaya çalıştım.
Yalnız gözümüzden kaçan iki nokta var ki çok can sıkıcı; ilki bu maçın rövanşı yok, ikincisi atılan tüm golleri aslında biz yiyoruz.
Feza TİRYAKİ