1.Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü, cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ilk yurt gezisini Kastamonu’ya yaptı. 6-10 Aralık 1938 günleri arasında gerçekleşen gezide İnönü ilçelere gitti, vatandaşlarla doğrudan konuştu, sorunları dinledi.
İsmet İnönü, 5 Aralık 1938 akşamı Ankara’dan trenle ayrılmış, geceyi Alibeyli istasyonunda geçirmiş. Sabah saatlerinde Çankırı’ya gelmiş; kısa bir dinlenmeden sonra Kastamonu’ya hareket etmiştir. İnköy’de Tosya heyeti tarafından karşılanmış; kendisine sıtma ve mahsul durumu hakkında bilgi verilmiştir.
İnönü, saat 13 sularında, Olukbaşı’nda büyük bir kalabalık tarafından karşılanmış; öğrenciler çiçek vermiş, ortaokul öğrencisi Tevhide Bozoklu kısa bir konuşma yapmıştır. Saat 16’ya kadar vali konağında dinlenen İnönü, daha sonra Valilik ve Kışlayı ziyaret etmiş, Halkevi binasının açılışını yapmıştır. Bina hakkında bilgi alan İnönü, burada heyetleri kabul etmiş ve istirahate çekilmiştir.
İsmet İnönü 7 Aralık günü Daday’a gitmiş, halkın sevgi gösterileriyle karşılanmıştır. Burada vatandaşlarla doğrudan görüşmüş; ekonomik ve sosyal durumla ilgili sorular sormuş, verilen bilgileri ajandasına bizzat kaydetmiştir. Daday’da; Derelitekke köyünden Raşit, Raşit Tekşen, Kırmacı köyünden Hasan Yılmaz, Budaklı köyünden Mustafa Arslan, Akpınar köyünden Mahir Tiryaki, Bolatlar köyünden Daim Acarlı,Gülam köyü muhtarı Hikmet Tiftikçi, Dereköylü Abdullah, Çömlekçiler köyünden Mehmet Karakaş, terzi Eşref Tiftik, manifaturacı Kemal ve Mustafa Öztürk ile görüşmüştür. Daha sonra belediye başkanı Şükrü Conkbayır’dan ilçe hakkında bilgi almıştır. Köylülere geçim durumlarını, çocuk sayılarını, sormuştur. Köylüler kömür yataklarının işletilmesini istemişlerdir. Konuşma üç saat kadar sürmüştür.
Aynı gün öğleden sonra Halkevi’nde, Tosya ve Kargı heyetlerini kabul etmiş, sorunları dinlemiştir. Tosyalılar,Devrez çayının ıslâhı, sıtmayla mücadele ve asliye mahkemesi kurulmasını istemişler.
Daha sonra adliye heyeti huzura kabul edilmiş; öldürme, yaralama, yol kesme, arazi kavgalarının çok olduğu kendisine ifade edilmiş. Maarif müdürüne okul sayılarını ve özellikle ilkokulların durumunu sormuş. Bu görüşmeler beş saat sürmüştür.
İsmet İnönü 8 Aralık günü Taşköprü’ye gitmiş; yol üzerinde Gölveren’de kendir havuzlarını incelemiş. İlçe girişindeki taş köprüde vatandaşlar tezahüratla karşılamış, buradan belediyeye 20 dakika yürümüş. Belediyede en fazla kendir konusu gündeme gelmiştir.
İnönü; Daday’da olduğu gibi, Ağcagişe köyünden Salih Altan, Etem köyünden Cemil Ünal,Kornapa köyünden Ahmet Özhan, Aşağı Emerce köyünden Ahmet Sert, manifaturacı Fazlı Tarhan, demirci Salih Uzun, kunduracı Salih Çavuş, bakkal Kâmil Dursun ile görüşmüştür. Ayrıca belediye başkanı Mehmet Türkmen ve kaymakam Niyazi Okay ilçenin genel durumu hakkında bilgi vermişlerdir. Taşköprü’de özellikle kendir konusu konuşulmuştur.
İnönü, 9 Aralık günü CHP il kongresinde konuşmuştur. Ülke içinde yapılması gerekenleri anlattıktan sonra, konuyu dış politika üzerine getirmiştir. Konuşmanın bazı bölümlerinde şunları söylemiştir:
“…Kadın ve erkek vatandaşlarda temaslardan aldığım intiba şudur ki, onlar şuurlu ve fedakâr olarak büyük Türk ailesinin içinde milliyetçi ve laik Türkiye Cumhuriyetinin aşınmaz ve sarsılmaz kalesi olmak meziyetini ispat etmeğe her zaman hazırdırlar. Kastamonuluların takdir duygularını bütün memleketin kendilerine emin olduğuna teveccühlerinden dolayı tebrik arzusu ile beraberdir. Vatandaşların meselelerini şehirli ve köylüsünden ayrı ayrı dinledim. Sade, terbiyeli ve hülâsa, dünyanın her yerinde güzel konuşur sayılacak olan vatandaşlarım, seyahat günlerimiistifadeli görüşleriyle süslemişlerdir. Vatandaşlarımın kendi hususi ihtiyaçların söylerken, vatanın umumi mesele ve ihtiyaçlarını da beraber düşünecek kabiliyette olduklarını takdirle zikretmek isterim. Aslında beni vatan hudutlarına yiğit göndermiş olan şimalî Anadolu vatandaşlarımızın, tarihe şöhret salankahramanlık vasıflarının en temiz bir canlılıkla bulunduğundan büyük Türk milleti emin olabilir. Vatandaşlarının cumhuriyeti nasıl kendi öz canları saydıklarını, Büyük Millet Meclisi’ne ve cumhuriyet hükûmetine nasıl temiz bir surette bağlı ve inanmış olduklarını yakından bir daha görmek beni güvenle ve iftiharla doldurdu. Cumhuriyet hükûmeti ile vatandaşlar arasındaki bu yakın kaynaşma vatanın ümranı için büyük müjdedir. Rahatça söylenilen ve vatandaşla devlet memuru arasında ciddi ve samimi ahenk bulunan yerlerde ihtiyaçların tesviye ve temin edilmesi muhakkaktır. Memleketimizin servet ve kudretini artıracak o kadar güzel imkânlar görüyoruz ki, az zaman içinde Kastamonu kelimesi ile hülâsa etmek istediğim şimalî Anadolu’nun kültürü ve ümranı ile mümtaz bir cevher gibi parlayacağına kat’i olarak emin bulunuyorum…
“…Bugün birçok milletler siyasî ve içtimaî bakımdan gerek kendi işlerinde, gerek birbirlerine karşı kararsız bir haldedirler. Birçok memleketlerde gerek konuşulan ve gerekse kendi hakları arasında yarının beklenilmeyen ne hadiseler meydana çıkaracağını bilmemek endişesi vardır. İnsanlık için ıstıraplı olan bu kararsızlık karşısında Türk milleti içeride ve dışarıda fikirleri sade ve açık ve kararları kat’i olarak verilmiş bulunmakla bahtiyar ve mağrurdur. İçeride laik, cumhuriyetçi ve milliyetçi bir rejim; huzur ve istikrar içinde bütün vatandaşların samimi hizmetinden istifade etmek, vatanı imar etmek, vatandaşların maddî ve ma’nevî seviyelerini yükseltmek fikirleri ile meşbudur…
“…Milletler arasındaki münasebette sulh ideali ve karşılıklı emniyet havasının vücut ve kuvvet bulması ana siyasetimizin açık hedefidir. Sözüne güvenilebilecek ahlâkta, sözünü yürütecek kudrette bir Türkiye, bugünkü Türkiye elbette milletler arası sulh ve ahenginin başlıca mesnetlerinden bir kıymetlisidir. Türk vatandaşı ve millet hizmetinde vazife sahibi olarak dünyanın bugünkü vaziyetinde elimize geçen her zamanı fırsat bilerek vatanımızı imar etmek ve yükseltmek istiyoruz. Vazife ifa ederken kaybedecek bir saniyemiz yok gibi dikkat ve süratle ve büyük insanlık ailesinde yüksek mevki ve vazifelere namzet bir büyük millet sıfatı ile de istikamet, kudret ve kahramanlıkla hazırlanmak mecburiyetindeyiz. Yüce hedefler için taşkın bir şevk ve azimle çalışmak havası… İşte Türk milletinin bütün ciğerlerini dolduran temiz hava budur.”
İnönü kongreden sonra, yapımı süren stad ve hastanede inceleme yapmış; Göl köydeki eğitmen kursunu ve Fidanlığı ziyaret etmiş, ilgililerden bilgi almış.Şehre dönünce Araç ve Devrekâni heyetlerini kabul etmiş. Devrekâni heyeti ilçe olmayı, meyveciliğin gelişmesi içinuzman gönderilmesini; Araç heyeti deKarabük yolunun iyileştirilmesiniistemiştir.
Belediye başkanı İzzet Okay ve Muharrem Celal Bayar, şehirdeki çalışmalarla Kastamonu’dan geçmesini istedikleri kuzey demiryolu hakkında harita üzerinde bilgi vermişlerdir.
İnönü 10 Aralık günü İnebolu’ya hareket etmiştir. Kürede; Liman köyünden bir vatandaş, Karadönü köyünden Mehmet Ali Yılmaz, Şenlik köyünden Hüseyin Yılmaz, Güney köyünden Raşit Yılmaz, demirci Halil Özçelik, semerci Şaban Atay, nalbant Mehmet Özdemir ile sohbet etmiş, bilgi almıştır. Küreliler bakır madeninin çalıştırılmasını istemişlerdir.
İsmet İnönü, İnebolu’da büyük tezahüratla karşılanmış, 1 km yolu halkla beraber yürümüş. Doğruca Halkevine gitmiştir, parti başkanı Fethi Mağara’dan bilgi almış. Adil Tığlı, Ticaret Odası Başkanı Mehmet Göçmen, manifaturacı Mehmet Aydın, Evrenyeli bir vatandaş, yakın köylerden bir kişi, Çatalzeytin’li Şükrü Karahan sorunları anlatmışlar. Ortak sıkıntı olarak liman konusu üzerinde durulmuş, doğu Karadeniz’den gelen vapurların yük ve yolcu almadıkları şikâyet edilmiş, madenlerin işletilmesi istenmiştir.
İnönü aynı akşam Savarona yatıyla Zonguldak’a hareket etmiş.
Gezi sırasında vatandaşlar, geçim durumlarını anlatmışlar, kişisel arzudan ziyade toplumu ilgilendiren genel istekleri dile getirmişlerdir.Bunlardan Taşköprü Kendir Fabrikası ile Kız Enstitüsü açılması konusundaki istek sonraki yıllarda yerine getirilmiştir.(*)
———————————————–
(*) M. Eski, İsmet İnönü’nün Kastamonu Gezileri, Çağdaş yayınları, İstanbul 1995
MUSTAFA ESKİ