“ Kış ayında ıhlamur, salep, kış çayı, alıç tozu, pekmez ve marmelatlar daha fazla tüketiliyor. Kendi özel ürünümüz olan alıç tozu ve diğer ürünlerinde insan sağlığını çok faydası var”
Nasrullah Meydanı’nda yıllardır hizmet veren Muratlıoğlu Baharat’ın sahibi İsmail Muratlıoğlu,grip hastalığının kol gezdiği kış dönemi ile birlikte talebin arttığı şifa kaynağı doğal ürünlere ilgili bilgilerini gazetemizle paylaştı.
59 yaşında olduğunu, 33 yıldır da bu mesleği severek ve ilk günkü heyecan ve şevkle sürdürdüğünü, meslekte dede ve babasının yanında en iyi şekilde yetiştiğini belirten İsmail Muratlıoğlu, şöyle konuştu:
“Biz Nasrullah Meydanı’nda açtığımız dükkanımıza bu işimizi sürdürdük, sürdürmeye de devam ediyoruz. Ormanlarda dağlarda yetişen doğal ve organik ürünleri getirerek müşterilerimize sunuyor, şifa dağıtıyoruz. Müşterilerimiz için yaşamlarında sağlıklarına faydalı olacak ürünleri de bulundurmaya özen gösteriyoruz.
“Sağlığa büyük faydası olan alıç tozunu üretiyoruz”
Örneğin, alıç meyvesi kalp için bire birdir… Oksijen ve kan akışının artmasına yardımcı olur. Bu durum kalbin kan deveranı için harcamak zorunda olduğu gücü azaltır ve kalbi rahatlatır. Kan damarlarının çeperlerini güçlendirir ve vücudun diğer bölgelerine olan kan akışını da düzenler. Alıç içerisindeki bileşiklerin kolesterolü ve damarlardaki plaket oluşumunu da azalttığı görülmüştür. Alıç, çeşitli kalp ve kan dolaşımı hastalıklarında rahatlıkla kullanılabilecek ender bitkilerden en başta gelenidir.Şu anda insan sağlığına çok faydalı olan, damarları açan dağlardan toplanan alıcın tozunu yapıyoruz. Alıç tozunun özelliğinin gitmemesi için bizzat kendim yaparak toz haline getiriyorum. Yine alıç sirkesi, alıç marmeladının üretimini de gerçekleştiriyoruz.Alıç çiçeği de sağlık için çok önemli.Özellikle mevsiminde 10 gün gibi kısa sürede toplanması gereken alıç çiçeğini de günü takip edip kendimiz topluyoruz. Bu doğal ürün sıcak su içine atılıp biraz bekledikten sonra içimi gerçekleştiriliyor. Alıç tozu, alıç çiçeği ve alıç ile yapılan ürünlerimize talep yüksek. İlimizde olduğu gibi il dışından da bu ürünlere çok istek var. Bu talepleri kargo ile karşılıyoruz.Eskiden alıç tozu, ahlat tozu ve bu doğal ürünlerden kavut tozu da yapılırdı. Şimdi ise bunu üretenler azaldı.
Yine kuşburnu marmeladı, kiren ekşisi, acı elma ekşisini de ilgili ürünleri doğal ortamlarından toplayıp yine kendimiz yapıyoruz.Kış mevsimiyle birlikte en çok talep gören ürünler ıhlamur, salep, kış çayı ve bunların içerisine katılan baharatlar oluyor.”
“Bilinçsizce toplanan salepte büyük tehlike”
İsmail Muratlıoğlu, en hasının Kastamonu’da elde edildiğini belirttiği salepte yaşanan tehlikeye de dikkat çekerken bu konuda şunları söyledi:
“Salep bitkisi, bilinçsiz ve zamansız toplamadan kaynaklı olarak nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya. Salebin tohumları çok küçüktür ve besin dokuları olmadığından, yaşayabilmek için bir toprak fungusu ile ortak yaşama girmek zorundadırlar. Dolayısıyla normal bir tohum ekimi mümkün değildir. Bu nedenle bilinçsiz toplama salebi de tehlikeye sokuyor. Salep elde edilen yabani orkidelerde bir kaç yumru bulunuyor. Zamansız ve bilinçsiz toplayınca, yumruları, yani üreme organları ortadan kalkıyor ve bu yüzden de nesli tükeniyor. Bir bitkinin altında 2 -3 tane yumru vardır, bunlardan biri alınarak bitki yeniden toprağa gömülürse önümüzdeki yıl da çoğalır ancak, hepsi alındığı takdirde o bitki bir daha ürün vermez. Bunun için salep toplayanların çok dikkat ederek yumrulardan birisinin toprağa gömülmesini sağlaması gerekiyor. Dağlarda yetişen salebimizin yanlış zamanda ve şekilde toplanması doğada yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakıyor. Bu yüzden de salep toplayacak olanlara büyük görev düşüyor.”
Kış mevsiminde çok tüketilen yaş ve toz tarhana, elma pekmezi, astım, bronşit, nefes darlığı, koah gibi hastalıklara iyi gelen organik çam pekmezi, yine kestane ve diğer doğal balların da satışını yaptıklarını belirten Muratlıoğlu sözlerini, “Sağlık için mutlaka doğal ve organik şifa kaynağı bir ürün var. Bu doğal ürünler sağlıklı ve zinde yaşamamıza da katkı sağlıyor. İsteğimiz herkesin insan sağlığına zararsız, doğal ve organik ürünleri bol üretip de tüketmeleridir.
“Dibek Kahvesi geleneğini sürdürüyoruz”
Muratlıoğlu ayrıca, dedesinden kendisine miras kaldığını ifade ettiği dibek kahvesini de en iyi şekilde yapmaya özen gösterdiklerini belirtip, bu konuda da şunları söyledi:
“Önceden çekirdek kahveler eski usulde kavurma ile yapılır ve ardından da yine doğal bir şekilde çekirdek toz haline kahve yapmaya hazır hale getirilirdi. Bizde kahveyi doğal olarak üretmeyi sürdürüyoruz. Bu yüzden de dibek kahvenin tadı ve içimi de farklı olur. Muratlıoğlu Adil ve Zeki Muratlıoğlu Kardeşler adı altında da uzun yıllar ilimize hizmet ettiler. Onları da buradan şükran ve minnetle anıyoruz.”
Cengiz MUHZİROĞLU