İnebolu Cezaevinin fiziki yapısında yapılan incelemeler ve çıkan sonuçlardan hazırlanan rapor, binanın güçlendirilmesi ve onarılması ihtimalinin bulunmadığı şeklinde tutuldu.
Yapılan analiz sonuçlarının olumsuz çıkması, son günlerde yapılan alım ihalelerinin geçen yıllara göre miktarlarının kısa süreli ve düşük tutulması, ileriye dönük yatırımların ötelenmesi söylemleri, ilçe esnafını, kurum çalışanlarını ve ailelerini, “kurumun kapanacağı endişesi” içine soktu.
İnebolu Postası gazetesinin, konuyla ilgili ve ilçenin bu yöndeki endişelerini getiren haber-yorumu şöyle:
“İlçe gündemine oturan olumsuz rapor ve hazırlanma şekli, güçlendirilme projesinin hazırlanmasına olanak sağmadan sonuçlandırılması akıllara, İnebolu’nun siyasi oyunlara gebe bırakılacağı sorusunu getirmektedir.
İnebolu M Tipi Kapalı Cezaevi, 120 çalışanı, 500 ün üzerinde mahkumu ile güvenlikte görev yapan subay astsubay ve askerler baz alındığında Abana, Ağlı, Doğanyurt gibi küçük ilçelerin memur sayısına denk gelen çalışanı olan, ilçemiz için çok önemli bir kurum. Bu önem kurumun içinde bulunan 700 kişinin günlük ve aylık iaşe giderindeki sebze, meyve, yemek, bakkaliye, tuhafiye, kömür, benzin, mazot, araç ihaleleri ile ziyaretçi ve her yıl en az 10 kişinin işe alınması olarak bakıldığında, ekonomik anlamda düşünüldüğünde daha da artıyor.
Cezaevinin fiziki yapısından alınan örneklerin sonucu olarak hazırlanan raporun, binada güçlendirilme ve onarılmanın mümkün olmayacağı şeklinde tutulmasını öğrenen ilçedeki esnaf ve ticaret erbabı temsilcilerinden oluşan sivil toplum kuruluş temsilcileri, Esnaf Odası toplantı salonunda yaptıkları toplantıda, hazırlanan rapora tepki göstererek yapılmak istenenin İnebolu’nun bitirilmek istendiğini belirttiler. Güçlendirilme ve onarılmanın mümkün olduğu halde, ihtimal dahi verilmemesi, ilçeyi bitireceğini, cezaevi gibi önemli bir kurumun kapatılmak istenmesi yada hazırlıklarının yapılması, birilerinin bu ilçeyi gözden çıkarmış olduklarının göstergesi olduğu, zaten daralan ekonominin tamamen bitmesi anlamına geldiğini dile getirdiler.
Adalet Bakanlığı’nın 2007 tarihli “deprem bölgelerinde yapılacak binalar” hakkındaki yönetmelik gereği, Bakanlıkça yetkili ve lisanslı kuruluşlara “Riskli Bina Tespiti”(Depremsellik Analizi) yaptırılması, İnebolu M Tipi Kapalı Cezaevi Kurumu için üzerinde yer aldığı alan ve çevresini kapsayacak şekilde müdürlüğün denetimi altında başta heyelan afeti olmak üzere muhtelif riskleri ve alınacak tedbirleri belirleyebilmek amacı ile Jeolojik-Jeoteknik Etüt Raporu hazırlatılması istenmiştir. 2015 yılı Şubat ayında yapılan inceleme ve alınan örneklerden yapılan analiz sonuçlarının TDY-2007 depremsellik analizi raporuna göre “CAN GÜVENLİĞİ VE HEMEN KULLANIM” performans seviyelerini sağlamadığı, göçme durumunda olduğu gözlemlendiğini, daha öncede gazetemizde “CEZAEVİ KAPANACAK MI” başlıklı manşet haberimiz ile duyurmuştuk.
Aynı raporu İlçe Kaymakamı Abdullah Atakan Atasoy’un sivil toplum kuruluşları ile yaptığı toplantıda Gazetemiz yazı İşleri Müdürü Cemal İlyasoğlu dile getirmişti.
Cezaevinin 27.07.2016 tarihli aynı raporu Ticaret Odası Başkanı Şakir İşeri, Kastamonu eski Valisi Mesut Yıldırım’ın Türk Ocağı Binası’nda yaptığı halk toplantısında dile getirerek endişelerini belirtmişti. Rapor hakkında Çevre Şehircilik İl Müdürü böyle bir raporun olduğunu onaylamıştı.
Cezaevi kapandığında, Ağır Ceza Mahkemesi’nin ilçemizden gitmesi daha da olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
ACİL EYLEM PLANI
İlçemizdeki sivil toplum kuruluş temsilcileri yaptığı toplantıda, ilçemizde ki siyasi parti temsilcilerinin ve sivil toplum kuruluşlarının tamamının katılacağı daha geniş bir toplantının acil olarak yapılması kararı verildi.
2-Sivil Toplum Kuruluşları temsilcilerinden İnşaat Mühendisi Ahmet Çeçen, raporda binaya ait direnaj sisteminin bulunmadığından söz edilirken, bina etrafını açarak direnaj sistemi yapılabilineceğini, binanın altına zayıf yerlerine şırınga sistemi ile enjekte edilerek beton basılabileceğini ve zemin iyileştirmesine gidilebileceğini belirtiyor. Hazırlanan raporda günümüz koşullarında yapım yılı itibari ile günümüz mimari ve inşa koşullarını sağlamadığı belirtilerek bakanlığın teknik personellerince yıkılmasına kanaat getirilmektedir. Güçlendirmeye gerek duymadan ve proje hazırlamadan kanaat üzerinden rapor düzenlenmiştir. Raporlarda binanın taşıyıcı sistemlerinin (kolon, kiriş, temel) hasar ve çatlamaların olduğu belirtilmemiştir. Böyle bir sorun olmadığı anlaşılmaktadır. Karot alınarak beton durumları ölçüleri sonuçlandırılmıştır. Kolon ve kirişlerde kırılma ve çatlamalar olsa dahi günümüzde revize edilebilmektedir. 1999 yılı ve öncesi yapılan tüm resmi ve şahıs binalarının incelemeye tabi tutulduğunda cezaevi binasındaki çıkan sonuçların farklı olmayacağı görülecektir.
İnebolu deprem riski olarak en garantili 4. Bölgededir. Bu da raporlarda belirtilmemiştir.
3-Cezaevinin arka bölümünde bulunan arazi tahsis edilerek yeni binalar son sisteme göre yapılabilir.
4-Cezaevi binası yerleşkesi aynı yerinde yıkılıp tekrar ilave arsa ile yeniden aynı yere yapılabilir.
4-Son 5 yılda Türkiye’nin bir çok ilinde yeni yapılan cezaevleri ilçe veya il merkezinin 15-20 km. dışarısında olduğu belirtilerek, yeni yapılabilecek cezaevinin, 100 dönüm arazi ihtiyacı olduğu söylentilerine ise, kamuya ait hazine veya kamuya bağlı Orman Bakanlığı’na ait arazilerden yer tahsisi yöntemi ile çözüm yolu sağlanabileceği belirtildi.”