Parkinson hastalığı sebebiyle sağ elimizi kullanmakta zorlanmaya başladığımız bir sırada; yaklaşık 2017 yılından beri sürdürdüğümüz haftada iki köşe yazısı kaleme alma geleneğimizi gözden geçirme ihtiyacı duymuş, Kastamonu gazetemizde 31 Aralık 2020 tarihinde (s.2) “Yaş 80: Hibrit Köşe Yazarlığına Geçiş Zorunluluğu” başlıklı bir yazı yayımlamıştık. Yazıda, yine parkinson ve koronavirüs salgınının getirdiği kısıtlamaları bahane ederek artık her hafta düzenli bir şekilde iki yazı kaleme alamayacağımızı, fırsat buldukça köşemizi dolduracağımızı belirtmiştik.
2021 yılı başladı. Kastamonu’nun kültürel gündemi o kadar zengindi ki, bugün yarın haftada tek yazıya düşeceğiz derken yıl sonu geliverdi. Sağ elim ağrıya ağrıya 104 yazı daha yayımlamıştık. 2022’de teke düşürmemiz gerekirken yine olaylar, kitaplar hem beynimizi hem de sağ elimizi zorladı, Ağustos 2022 ayını da tamamlayıverdik. Hibrit/harmanlanmış çalışma, yazarlık hayatına yine geçememiştik ama köşe yazarlığımızın en ilginç yazılarını bu döneme sığdırmıştık. Ancak, artık isyan hâlindeki sağ elimize, sağ bacağımız da destek vermeye başladı. Doktorum, aynı zamanda gelinim nöroloji profesörü Funda Uysal Tan söylemişti: “Verdiğim ilaçlar hastalığı yavaşlatacak. Zamanla sağ el, sağ bacağa sol el, sol bacak da eklenecek. Son aşamada baş da katılacak titremeye.” Tedavi başlayalı beş yılı geride bıraktık. Yürüyüş ve kültür fizik hareketleriyle süreci mümkün olduğu kadar ağırlaştırdık. Gelin görün ki, yavaşlamada mecburen ikinci aşamaya geçmiş bulunuyoruz. Artık yazılarımı sağ elim izin verdiği zamanlarda yazabileceğim için çok üzgünüm. Yazmak, benim için yemek, uyumak, nefes almak gibi bir ihtiyaç. Yazamadığım zamanlarda da mutlaka okumak zorundayım.
Bugünlerde, Mart 2022 ayından bu yana Kastamonu gazetesinde yazdığım yaklaşık 700-800 civarındaki köşe yazılarımdan 4 ciltlik bir seçme yapıp bastırma telaşını yaşadığmı da belirtmeliyim. Seçtiklerim; bilgi veren, güncelliğini koruyan, emek ürünü yazılar. Bir bölümüne, okuyucular Genel Ağ-İnternet üzerinden ulaşabilse de çoğunun yayımlandığını bile bilemezler. Araştırmacılara kolaylık olsun diye bu hizmeti tamamlayabilirsek; devletimize, milletimize borcumuzu tamamen ödemiş olacağız. Bu dört ciltlik kitap da sınırlı olan çalışma hayatımın bir bölümünü çok zevkli bir şekilde işgal ediyor.I. cildin tasarımı bitti. Çoğaltma aşamasında.
Köşe yazıları seçmelerimin dışında İnebolulu Sarı Recep (Güray) ailesine verilmiş bir kitap sözümüz var. Onu da yerine getirmeden dünyaya veda etmek istemiyoruz.
Bugünlerde, üzerimize düşen güzel bir görevi daha yerine getirdik. 12 cilt hâlinde yayınladığımız derleme ve makalelerimizin TDV İSAM Kütüphanesi veri tabanında yayımlanması için izin verdik. Böylece makalelerimizin önemli bir bölümüne Genel-Ağ-İnternet üzerinden araştırmacılar kolaylıkla ulaşabilecekler.
Kastamonu Üniversitesine 2012 yılında, Valilik Resim ve Fotoğraf Müzesinin kapanması üzerine bağışladığımız 96 tablodan oluşan Resim koleksiyonumuzun durumunu ölmeden önce yerinde görmek üzere eşimle süniversiteye bir ziyarette bulunmak istiyoruz. Müracaatımızı yaptık. Rektörlükten olumlu cevap bekliyoruz.
Bu yazıyı, hibrit köşe yazarlığına ilk adımımız olarak kabul ediniz. Öncelikle arşivde bilgisayara aktarılmış hâlde sakladığım, güncelliğini kolladığım 7-8 yazımızı değerlendireceğiz. Çoğu Kastamonulu yazarların kitaplarına ait yazılardır. Politikacıların Türkçeyi zenginleştirmelerine dair dizi yazımız da sürecek. Köşemi kolay kolay, kendi isteğimle terk etmeyeceğim bilinmelidir. Tahta at kapımıza çekilmediği sürece aranızdayız.
Tüm iyilikler, güzellikler aziz vatandaşlarımız ve değerli Kastamonuluların olsun!
NAİL TAN