Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Teşkilatı / UNESCO dünya üzerindeki kültürel değerlerin korunması, tanıtılması ve yaşatılması konusunda ciddi çalışmalar yapmakta. Teşkilat bir yandan arkeolojik, mimari eserleri korurken 2003 yılından itibaren manevi değeri bulunan, gözle görünür yanı az olan, “somut olmayan” terimiyle ifade edilen folklorik değerleri de koruma altına almaya başladı. Koruma altına alıp yaşatılmasını istediği kültürel unsurları Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesine dâhil etmektedir. Bu listeye girmesi istenen kültürel değerlerle ilgili teklif dosyaları, Kültür ve Turizm Bakanlığındaki 7 kişilik uzmanlar kurulunca hazırlanmaktadır. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu da bu çalışmaların içinde aktif bir şekilde yer almaktadır. KTB UNESCO SOKÜM Uzmanlar Kurulunda 2009-2012 yılları arasında üç yıl görev yapma onurunu yaşadık. Bu süre zarfında SÖKÜM Türkiye Envanterini hazırlayıp yayımladık. Her yıl en az bir kültürel değerimizin dünya miras listesine girmesini sağladık.
2010 yılında hazırladığımız Hıdırellez dosyası nihayet bu yıl (2017) sonuçlandı ve Hıdırellez Dünya SOKÜM Temsili Listesine dâhil edildi. 2015’te ebru, 2016’da çini sanatları listeye alınmıştı. 2016’da Köroğlu destanları da Türk dünyası ortak listesine eklendi.
2010 yılında Hıdırellez dosyasını hazırladığımız günlerde Kastamonu gazetesindeki köşemizde “Kastamonu Hıdırellez’i kutlamaya hazır mı?” başlığıyla (veya benzer başlıkla) bir yazı yayımlamıştık. UNESCO, hangi değeri listesine almışsa, teklif eden ülke o değerle ilgili koruma, tanıtma ve yaşatma çalışmaları yapmak mecburiyetindedir. 2018 başında, Kültür ve Turizm Bakanlığından Nevruz’da olduğu gibi Hıdırellez’in kutlanması konusunda da mutlaka bir genelge gelecektir. Peşinen haber verelim.
Türklerin iki bahar bayramı vardır. Bunlardan biri Nevruz, diğeri de Hıdırellez. Nevruz’da Türkiye’nin birçok ilinde henüz ilkbaharın geldiği hissedilmez. Oysa ki Hıdırellez’de bütün Türkiye yemyeşildir. Kırlara, su kenarlarına gidilebilir. Nevruz’la Hıdırellez kutlamaları esasında birbirine çok yakındır. Hıdırellez’in en önemli farkı, niyet çömleği, tası oluşturup mâni falına bakmak, 5 Mayıs gecesi gül diplerine niyet eşyaları gömmek, kırlara çıkıp yemek yemek, ip atlamak, salıncağa binmektir. Çocukluğumda Kastamonu’da Hıdırellez’de birçok aile mutlaka kırlara çıkıp eğlenirdi. Okullar, öğrencilerini parklara götürürdü. Nevruz ateşinin küçüğü Hıdırellez’de de yakılırdı. Çeşitli renklere boyanmış yumurtalar Hıdırellez’in simgesiydi.
Kastamonu’da Nevruz’un kutlanmasıyla ilgili bir şey hatırlamıyorum. Nevruz’da Kastamonu’ya bahar nadiren gelirdi.
Bu vesileyle UNESCO’nun Dünya SOKÜM Temsilî Listesine dâhil ettiği folklorik değerlerimizi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Meddahlık, Gölge Oyunu Karagöz, Âşıklık Geleneği, Mevlevi Seması, Semah Geleneği, Kırkpınar Yağlı Güreşleri, Tören Keşkeği, İnce Ekmek Geleneği, Nevruz, Hıdırellez, Mesir Şenliği, Köroğlu Destanı Anlatma Geleneği, Ebru Sanatı, Çini Sanatı, Kahve Kültürü, Geleneksel Sohbet Toplantıları.
Kasaba köyündeki Candaroğlu Mahmut Bey Camisi ise 2014 yılında UNESCO Dünya Mimari Miras Geçici Listesine alınmıştır ki önemli bir adımdır. Geçici listedeki eserler zamanla asıl listeye kolaylıkla geçebilirler.
2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti Kastamonu’da, şunu iyi bilelim ki hem Nevruz hem de Hıdırellez farklı bir şekilde Türk dünyası temsilcileriyle birlikte kutlanacaktır.