Aman yanlış anlaşılmasın, burada amaç yapılanları, yapılacakları övmek değil. Amaç, yerel basının bir önemini daha “hatırlatabilmek”.
Yarım asırlık arşivleri bir tarasanız, şaşırırsınız karşınıza çıkacaklara. Yerel basın kalbidir ilin, şehrin aklıdır, vicdanıdır ve bunlara ek olarak hafızasıdırda..Günlük gelişmeler, sorunlar, talepler dile getirilirken bir yandan da tüm bunlar hafızaya kaydedilir. Bir anlamda habercilikle birlikte şehiransiklopediciliğidir yapılan. Eskiden tuğla gibi ansiklopedileri karıştırarak, şimdilerde Wikipedia’yı tıklayarak ulaşabildiğimiz genel bilgilerin yerelle sınırlı olanları için en emin kaynaktır yerel basının ciltleri.
Örneğin, Kuzeykent’te şu an bomboş duran ama normal şartlarda üniversite öğrencilerinin tabir yerindeyse otağı olan Kuzeykent İş Merkezi’nin 1994 yılında yapılmaya başlandığını hatırlıyor musunuz? Ya da Kastamonu’da üniversite kurulması amacıyla oluşturulan komitenin ilk toplantısının 2004 yılında Vali Mustafa Kara Başkanlığı’nda yapıldığını? Onun da ötesinde, üniversite talebimizin bu gazetenin 1970’li yıllardaki sayılarında yer aldığını…
Diyeceğim o ki, hatırlamak için ilk önce unutmak gerekir. Yerel basın unutmuyor. Unutanlara hatırlatıyor. Bilmeyenlere duyuruyor. O nedenle,yani hafızayı sağlam tutmak adına bile yerel basının nefes almayı sürdürmesi, bunu sağlayabilme adına yanında olunması önemli. Nefes olmadan cümle çıkar mı ağızdan?
Gözde MINIK