Köyler ilçelere göçüyor, ilçeler Merkez ilçede soluğu alıyor, eriyor bir bir ilçelerimiz, çare vatandaşın doğduğu yerde doymasından geçiyor evvela, doymak için en evla araç “kooperatif”, ilçe belediyeleri ve meslek odalarının önlerindeki görev kooperatifleşmeye öncü ve destek olmak…
Aksi halde ilçeler köye, köyler viraneye dönecek ilimizde.
Prof. Dr. Kenan Mortan’ın “Yerel Kalkınmada Yeni Ufuklar” konferansı, “yeni ufuk” açtı ilimize, kadınların örgütlü üretime talip olmaları hakikaten son derece etkileyiciydi…
Konferans için tam zamanıymış.
Oluşan enerji eğer örgütlü bir güce dönüştürülmezse kısa süre içinde söner gider ve bir daha da kolayına ateş almaz…
Böylede bir risk var.
İlk etapta Merkez, Taşköprü, Hanönü, Devrekani ve Dadaylı kadınlardan yükselen örgütlü üretime yönelme isteği, eminim ki tüm ilçelerimizde fazlasıyla mevcuttur…
Kadınlar, ekonomik ve sosyal sıkıntı girdabında erkeklere nazaran çok daha fazla daralıyorlar çünkü.
(Zaten ekonominin içindeler evi çekip çevirerek…
Çok daha fazlasını yapmaya talipler.)
İlimizde ilçe belediyeleri ve meslek odaları namına yerel kalkınmada örgütlenme adına bir başarı hikayesi ne işittik bugüne kadar ne de bu gidişle işiteceğiz…
Oysa “yerel kalkınma” tam da belediyelerin ve meslek odalarının görev ve sorumluluklarında olan bir hal.
(İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilimizin kooperatifler yoluyla tabana dayalı kalkınmasına destek vermek için bir otobüs dolusu üst düzey yöneticileri ile Kastamonu’ya gelip, ilçe ilçe inceleme gezisinde bulunurken misal…
İlçe belediyelerimizin ve meslek odalarımızın kendi yörelerine dayalı tabana dayalı örgütlenme girişiminde bulunmamaları çok ama çok acı.)
İlçe belediye başkanlarının dışarıdan yatırımcı çekmek için enerjilerini tüketmelerini yadırgıyorum…
Dışarıdan gelen yatırımcılar bir zaman sonra gitmemiş olsalardı, bugün yatırımcı aramak zorunda kalmayacaklarını akıl etmezler mi acaba?
Tabana yayılmış, dayanışma ve ortak akıl ile, şeffaf ve hesap verebilir, adil ve ahlaklı üretime/ticarete dayalı, canlı ve çevre dostu, demokratik kooperatifçilik tek umut…
Öbür çözümler “pansuman”.
Haydi ilçe belediyelerimiz ve meslek odalarımız…
Kooperatifçiliğe öncü, destek, kol kanat olmaya.
-
••
İcra patladı gitti
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu’nun (BDDK) “FinTürk” isimli web sayfasını inceledim…
İlimiz için güzel şeyler söylemiyor.
Bu yılın Haziran ayı sonu itibarıyla ilimizin bankalardan kullandığı toplam nakdi kredi 6 milyar 160 milyon 549 bin Türk Lirası…
Takipteki alacak tutarı ise 203 milyon 748 bin Türk Lirası.
Geçtiğimiz yıl aynı dönemde ilimizin bankalardan kullandığı toplam nakdi kredi 5 milyar 793 milyon 270 bin Türk Lirası’ydı…
Takipteki alacak tutarı ise 154 milyon 268 bin Türk Lirası’ydı.
Geçtiğimiz 1 yıllık zaman diliminde bankaların alacaktaki takip tutarı 49 milyon 480 bin Türk Lirası arttı…
Aşağı yukarı toplam takipteki alacak tutarının üçte biri oranına tekabül ediyor ki bu artış; fecaat.
Oysa…
2 yıl önce (2017 Haziran) aynı dönemdeki bankaların toplam alacak tutarı 157 milyon 60 bin Türk Lirası olup, 2018 yılında 3 milyon Türk Lirası azalma göstermişti.
Son 1 yıl içinde “patladı” icra…
Avukatlara fazla mesai.
İcra miktarı artarken…
Kredi kullanım hacmi ise yerinde sayıyor.
İşler sıkıntılı…
Borçlulara yardım etsin Allah.
MUSTAFA AFACAN