Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Özkan Evcin, küresel iklim değişikliğinin yaban hayatı ve insan çatışmasını artırdığını belirtti.
Kastamonu Üniversitesi ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı 10. Bölge Müdürlüğü iş birliğinde sürdürülen, Sinop ve Kastamonu il sınırları içinde yaşayan yaban hayvanlarıyla ilgili verilerin fotokapan ve GPS’li tasmalar kullanılarak ortaya konulmasına yönelik Yaban Hayatı Projesi’nin koordinatörlüğünü yürüten Evcin, sonbaharla birlikte bölgedeki vatandaşların ayılarla ilgili şikayetlerinin artmasını değerlendirdi.
Evcin, yaptığı açıklamada, yüzölçümünün yüzde 70’e yakını orman olan Kastamonu’nun yaban hayatı açısından önemli konumda bulunduğunu belirtti.
Kentin kırsal kesimlerinde özellikle “ayı ve insan çatışmalarının son günlerde artış gösterdiğini” aktaran Evcin, sonbaharın gelmesiyle yiyecek sıkıntısı yaşayan ayıların yerleşim yerlerine kadar indiğini söyledi.
Evcin, ayıların kış uykusuna yatabilmesi için yeterli seviyede beslenmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Ayının kış uykusuna yatması, daha fazla yağlanması gerekiyor. Bunun için alanda bütün bulduğu yiyecekleri yiyor. İklim değişikliği ile birlikte doğada yiyecek bulmakta sıkıntı çeken ayılar yerleşim yerlerine iniyor. Bu durum zaman zaman insan yaban hayatı çatışmasına neden olabiliyor. Ayılar yiyecekleri daha kolay ulaşabilmek için yerleşim yerlerini tercih ediyor. Hem etçil hem otçul bir canlı türü olan ayılar özellikle küçükbaş hayvanlara saldırabiliyor. Özellikle Kastamonu’da son günlerde yaşanan olaylar bunun yakın örneği.”
İklim değişikliği ile birlikte ayıların beslenme ve davranışlarında tutarsızlıkların gözlendiğini anlatan Evcin, şöyle devam etti:
“Ayı-insan çatışmasındaki en temel nedenlerden biri küresel iklim değişikliği. Ne yazık ki iklim değişikliği yaban hayatı-insan çatışmasını artırdı. Doğanın dengesindeki bozulmalar, besin kaynaklarının azalması beraberinde ciddi sıkıntılar getirmeye başladı. Vatandaşlarımızdan ricamız ayının ayak izi ya da dışkısı olan yerlerde uzun süre kalmamaları ve bu süre zarfında ses çıkararak o alandan uzaklaşmaları. Merada hayvanlarını otlatan vatandaşlarımız belirli bir saatten sonra hayvanlarını toparlayarak ahırlarına götürmeli ve otlama süresince hayvanlarını yalnız bırakmamalı. Çünkü ayılar savunmasız ve korumasız gördükleri hayvanları daha kolay besin kaynağı olarak gördükleri için saldırabiliyor.”
“Kulaktan dolma bilgilerle ayı saldırısından kurtulamazsınız”
Evcin, ayı ile ani karşılaşmaların büyük risk oluşturduğunu vurgulayarak kulaktan dolma bilgilerle ayı saldırısından kurtulmanın mümkün olmadığını dile getirdi.
“Ölü taklidi yapmak, kendini ayıdan güçlü göstermek gibi davranışlar ayının doğasına aykırı.” diyen Evcin, şunları uyarı ve önerilerde bulundu:
“Doğada mantar ya da bitki toplarken ayı ile ani karşılaşmaların yaşanabileceği alanlardan uzak durmak vatandaşlarımız için en sağlıklı çözüm olacaktır. Aksi takdirde ayı ile ani karşılaşma can kaybı veya ağır yaralanmalara yol açabilecek sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle kulaktan dolma bilgilere sığınıp bilimsellikten uzak hareketler sergilemek yerine olabildiğince ayıların bulunabileceği ortamlardan uzak durmalıyız. Ayının varlığına dair bir emare olan yere daha fazla girmeden, mümkün olduğunca kısa bir süre içinde o alandan ayrılmalıyız. Bir anlamda biz onların yaşam alanına müdahale ediyoruz, nasıl ki biz yaşam alanımızda yabancı bir kişinin varlığından rahatsız oluyorsak onlar da aynı şekilde bizden rahatsız oluyor, bizi istemiyor.” AA-Semih YÜKSEL