Aydın Sökeli olan ve baba mesleğini ilimizde sürdüren Aşçı İhsan Usta’yla mesleğini ve buraya geliş hikayesini konuştuk. Biz sorduk usta cevapladı.
Aydın’ın Söke ilçesinde babasının yanında öğrenmiş Ege yemeklerine nasıl lezzet katıldığını. Çok sevdiği eski Aydın Belediye Başkanı Hüseyin Aksu’nun eşinin de Kastamonulu olduğunu öğrenmiş. İlin yerel televizyonu Ay TV’de Kastamonu belegeselini eşiyle birlikte izlemişler. İlimizin tarihi ve doğal güzellikleri büyülemiş Günaygün ailesini. İhsan Usta 2008 yılında belgeselden izlediği Kastamonu’yu görmeye gelmiş sonra. Şehirde huzurlu ortamı görünce karar verip demir atmış Kastamonu’ya. Önce Gelindağı’nda bir yemek çadırı açmış. OSB’ye kurulan fabrika inşaatlarında çalışan işcilerin yemeğini çıkarmış. Çadır lokantadan gelen kazancını biriktirip eski Özel Uğurlu Hastanesi yanına Aşçı İhsan Usta adını verdiği lokantasını açmış. İhsan Usta şimdilerde dekorasyonunu yenilediği ve bu hafta başında yeniden kapılarını açacağı lokantasında, 40 çeşit zeytinyağlı Ege yemeğini müşterilerine sunmaya hazırlanıyor.
“Gönülden Kastamonulu’yum”
– Usta, bize kısaca kendini tanıtır mısın?
İ.G: Ben Aydın Sökeliyim. İlkokulu bitirdikten sonra okumadım. Babamla amcamın birlikte işlettikleri Şen Kardeşler Lokantası’nda mesleğe başladım. Sabahları saat 3’te kalkıp ekmek teknemiz olan lokantımıza gelirdik. 1964-1965 yıllarından bahsediyorum. Sabah dükkanı erken açmanın bereketi çok olurdu. O alışkanlığımı burada da devam ediyorum.
– Memleketinden seni koparan nedeni merak ediyorum…
İ.G: Aydın büyükşehir olunca şehirdeki hayat da çok değişti. Aydın göç aldı. Göç alınca orijinalliğinin de bozulmaya başladığını gördüm. Camiye gitseniz ayakkabınıza çalınmaması için kilit vurmanız lazım. Hoş sohbet yaşam, samimiyet azalmaya başlayınca, ailemle birlikte göç etme kararı aldık.
– Aydın efeleriyle anılır…
İ.G: Eski efeleri kalmadı. Çakma efeler ortaya çıkınca kötü bir değişim yaşadı. Aldığı göç de Aydın’ı bana göre olumsuz yönde etkiledi. Yoksa ben neden göçeyim Aydın’dan?
– Kastamonu’ya dönersek; nasıl keşfettin burayı?
İ.G: Aydın’ın çok izlenen yerel televizyonlarından AY TV’de Kastamonu Belgeselini izledim. Belgeselde tarihi güzellikleri, manevi yönü ve doğası aile olarak bizi büyüledi. Aydın’ın eski belediye başkanlarından Hüseyin Aksu’nun eşi Aslı Aksu’nun da Kastamonulu olduğunu biliyordum. Başkan bu şehirden evlendiyse insanlarıyla birlikte mutlaka güzel bir şehir olduğunu düşündüm. Düşüncemi doğrulamak için 2007 yılında keşif için Kastamonu’ya geldim. Şehri gezdim, beğendim. 2008 yılında da karar verip ailemle birlikte gelip yerleştim. Baba mesleğim olan yemekçilik sektörünü tadıyla tuzuyla yapmaya çalışıyorum.
– Buraya yerleştiğine göre memleketinden bağını kopardın mı?
İ.G: Hayır bağımı koparmadım. Söke’de, Kuşadası’nda akrabalarımız, yerlerimiz ve dostlarımız var. Memlekete gidip geliyoruz.
– Buraya geldiğinde ilk işine nerede başladın?
İ.G: İlk işime Gelindağı’nda kurduğum yemek çadırında başladım. OSB’de çalışan montaj işçilerinin yemeğini yaptım. Çok güzel para kazandım. Daha sonra Özel Uğurlu Hastanesi yanında Gül Sokağın başında ilk lokantamı açtım. Ot ağırlıklı yemeklerimiz çok beğenildi. Her geçen gün müşterilerimiz de arttı. İşlerimiz çok iyi.
– Mekanında bir yenilik görüyoruz…
İ.G: Doğrudur. Yemek tezgahımızın kapasitesini artırdık. 40 çeşit yemek bulunan zengin bir menüyle bir ilke imza atacağız nasip olursa.
– Kastamonu kebabı ve hamur işlerini çok sever. Sen biraz otlu, biraz etli yemekler yaptığını söyledin. Kastamonulular Ege yemeklerine alıştı mı?
İ.G: Aydın’da lokanta kültürü çok zengindir. 180 çeşit ottan yemek yapılır. Kebapcılara fazla rastlayamazsınız. Kebapçı gelir dükkan açar. Aydın kebapçıyı kendine benzetip lokantaya çevirtir. Kastamonu, Ege yemeklerine alıştı. Örneğin kereviz yemeği yaptım. Çok beğendiler. Tereyağı kullanılacak yemek var, zeytinyağı kullanılacak yemek var. Herşeyi kıvamında yapmak gerekiyor. Yaptığınız işe sevgi katarsanız yediğiniz de, içtiğiniz de lezzetli olur.
– En iddialı et ve ot yemeğiniz desem…
İ.G: Hepsinde iddalıyım. Aslında bu soruyu müşterilerimize sorsanız daha doğru olur, ama bana sordunuz. Birşey söylemem gerekirse et yemeğinde yaprak ciğerin, ot yemeğinde de şevket-i bostan’n lezzeti tartışılmaz diyebilirim.
– Kastamonu’da 8 yıldan bu yana nasıl bir değişim gözledin?
İ.G: 8 yıl önce geldiğim de geceleri oturulacak sohbet edebilecek çok fazla mekan yoktu. Şimdi ise sohbet edilebilecek güzel mekanlar açıldı. Havalimanı var. Üniversite, askeri birlik var. Her geçen gün büyüyor, güzelleşiyor. Yeni yeme içme üzerine çok güzel mükemmel yerler yabancılar tarafından açılıyor. Kastamonu maneviyatı fazla olan çok bereketli bir şehir.
– Sence Kastamonu yaşadığı değişimin farkında mı?
İ.G: Kucakta büyüyen çocuğun büyüdüğünü hemen farkedemezsin. Daha sonra bir bakarsın koca adam olmuş. Kastamonu çok güzel büyüyen ve gelişen bir şehir. Bizim gibi dışarıdan gelen esnaflar yatırım yapıp başarılı oluyorlar ve değişimine katkı sunuyorlar. Gelecek yıllarda çok daha güzel bir şehir olacak. Kastamonu’ya çakılan bir çivi hiç bir zaman boşa gitmez.
– Hizmet sektöründe gördüğün eksiklik nedir?
İ.G: Doğrusunu söylemek gerekirse çalışacak insan bulamıyoruz. Hizmet sektörü insanla yürütülen bir sektör. Garson arıyorsunuz, bulaşıkçı arıyorsunuz yok. İş bulamadık diye bağırıyorsun, iş var çalışmıyorsun. Çalışana ekmek var. Çalışmayana yok. Çalışırsan ruhen daha sağlıklı olursun. En kötü şey tembellik ve miskinliktir. Tembel olursanız ihtiyaç duyulan boşluğu sen doldurmuyorsan birileri gelip mutlaka dolduracak.
Usta son olarak ne söylemek istersin?
İ.G: Huzur içinde yaşanabilecek en güzel şehir. Bu şehrin kıymetini en iyi bilenlerden biriyim. Aydınlıyım ama gönülden Kastamonulu oldum. Çok sağolun size ve gazetenize teşekkür ediyorum.
En çok göç veren illerin başında gelsek de bizim gibi göç veren, göç alan hiç kuşkusuz bir çok il var. Büyüklerimiz ne demişler, “İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşarmış”. Başka bir yazı da buluşmak ümidiyle sevgiyle kalın.
TURGUT YILMAZ