TÜİK’in ADNKS bazlı nüfus verilerine göre son bir yıl içinde köy nüfusumuz 8 bin 954 kişi azalırken, şehir nüfusumuz ise 12 bin 680 kişi arttı…
Geçimi tarım, hayvancılık ve ormana dayanan Kastamonu, kimlik değiştirmeye devam ediyor yani.
İstanbul başta olmak üzere “dış göç” hadi durdu durmasına da…
Ya kartopu gibi yuvarlana yuvarlana gelen “iç göç” ne olacak peki?
31 Aralık 2014 ile 31 Aralık 2015 tarihleri arasındaki 365 günlük dilimde ilimizin 20 ilçesi arasında köy nüfusu azalmayan hatta artış gösteren sadece Ağlı var “+4” ile…
Geriye kalan 19 ilçemizde köyler “eriyor”.
Köy nüfusunun azalmasında şampiyon Merkez ilçe…
Son bir yıl içinde 3 bin 631 kişi azalmış.
Şehir nüfusu artışında da şampiyon Merkez İlçe, son bir yılda nüfusunu 7 bin 184 kişi artırarak…
İkinci sırada Cide geliyor 3 bin 885 kişilik nüfus artışıyla, “İkinci adres” uygulaması sayesinde İstanbul’daki Cidelilerin adresini ilçeye transfer ederek.
Köylerinde 319 kişi azalma olan Şenpazar’ın şehir nüfusunu bir yılda 725 kişi artırmasının sebebi Cide ile benzer sanki…
Aksi halde şehir nüfusunu sadece 191 kişi artırabilen Tosya’yı nüfus artışında 4’e katlaması kolayına açıklanacak bir durum değil.
Köylerdeki bu 8 bin 954 kişilik azalmanın, vilayet ekonomimizin sırtını dayadığı kırsal eksenli tarım, hayvancılık ve ormancılık sektörlerinde işgücü açığını biraz daha kallavileştirdiği aşikar…
Her ne kadar “iş” zamanı köylerinde çalışmayı sürdürseler de şehre göç eden vatandaşlarımız, tarım ve hayvancılık ile orman meslekleri bu nüfus için “asıl” iş olmaktan çıkıyor artık.
İşgücü kaybı yaşayan tarım ve hayvancılık ile orman sektörlerinin yerine ilimizin ana geçim kaynağı olarak hangi sektörleri koymayı planlıyoruz?…
Sanayi mi, turizm mi, maden mi, üniversite eksenli iş kolları mı, bi cümle hizmet sektörleri mi?
Ne üreteceğiz?…
Hane ekonomisi olduğu kadar il ve ülke ekonomisine hangi sektörler aracılığıyla katkı vereceğiz?
Her yıl köylerimizdeki nüfusun azalması ile yaşadığımız “iç göç”, İstanbul başta olmak üzere dış vilayetlere verdiğimiz “dış göç” dalgasından daha önemli bana soracak olursanız?…
Vilayetimizin bu sefer kabuğu değil, hepten içi değişiyor çünkü.
Not: Merkez nüfusumuz son bir yıl içinde 7 bin 184 kişilik bir artışa sahip oldu olmasına da…
Bu nüfusu kucaklayacak ekonomik, sosyal, kültürel hazırlığımız var mıydı acep yahut hemen gerekli tedbirleri yerli yerine koyabildik mi?
Aşağıdan yukarı sayarsak…
Yeni doğan bebeklere gerekli sağlık hizmeti verebildik mi? Okul çağındaki çocuklar için yeni sıramız, dersliğimiz, okul binamız hazır mıydı? Öğretmen açığımız oluştu mu? Analara babalara iş verebildik mi? Yaşlılara şehirde huzurlu bir hayat sağlayabildik mi?
Entegrasyonda misal…
Ne durumdayız?
Not 2: İnebolu Limanı ihalesinin ardından Özelleştirme Yüksek Kurulu iki defa toplandı, her iki toplantıda da İnebolu Limanı ile ilgili karar vermedi…
İhaleyi onaylayacak ya da iptal edecek olan Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun dosyayı henüz karara bağlamaması ilimiz namına iyi mi kötü mü bilemedim.