Kastamonu bir zamanlar “şehir değil şiirdi”, bugün fotoğraflarına bakmaya doyamadığımız bir “eğitim, kültür, üretim” merkeziydi, kadim tarihin binbir emekle biriktirdiği mirası el birliği ile zaman içinde tükettik…
Kastamonu, ters çevrilmiş bir kum saatidir.
Keşke zaman dursaydı…
Yahut zamana uysaydık.
(Metin Boyacıoğlu üstadın arşivinden 3 fotoğraf ile iz sürmeyi sürdürüyoruz bugün…
Ver elini “Çayboyu”.)
“Hükümet Köprüsü”…
Bugün olduğu gibi dün de şehrin iki yakasını bir araya getiren en önemli bağlantıydı, ekseriyetle üretim ve ticaretin döndüğü şehrin batısından vilayetin yönetim merkezi Hükümet Konağı’nın (Valilik) yer aldığı doğuya geçiş yolu.
1927 ve 1939 yılında çekilen fotoğraflara bakıldığında köprünün mimari yapısında “az buçuk elden geçmişlik olsa da” çok farklılık yok, “yaya köprüsü”…
Köprüden “çaya” iniş kolay, “atlamaya” bakıyor.
“Biblo” konaklar…
Ahşap hazinesi.
Cadde boyu “korkuluklar”…
“Gülümsetiyor” estetik yapısıyla.
Cadde kenarı “fidan”…
Geleceğe “miras”.
“Kaptıkaçtı” filosu…
Müşteri bekliyor.
(“Şoföründen başka, oturmaları şartıyla, en çok 7 yolcu alabilen, insan taşımak için imal edilmiş olan ve bu maksatla kullanılan, yerle temas halinde 4 tekerleği bulunan, şekil ve yapılış itibariyle otomobilden farklı olan motorlu taşıt”…
Devlet mevzuatında “kaptıkaçtı” tanımı.
Kastamonu’nun “motorlu taşıtlar tarihi” de bir başka “şiir”…
Şairini bekliyor.)
Şehir içi ulaşım yanı sıra…
“İstanbul (Sirkeci)-Kastamonu” hattı da mevcut.
Usta şoförler…
Parktaki nizam bugün nerede?
1930 yılı “Çay Cami”…
Minaresi görülüyor.
Hacı İsmail Efendi tarafından 17’nci yüzyılda yaptırılan Çay Cami, gelir elde ettiği iki dükkan yol çalışması kapsamında 1927 yılında yıkılınca zamanla ibadete kapandı, 1941 yılında “satıldı” ve sonrasında “yıkıldı”, yerine başka bina yapıldı, 1992 yılında binayı satın alan “Üçüncü” ailesi tarafından üst kat yeniden cami olarak düzenlenerek ibadete açıldı…
“Allah razı olsun.”
“Şehir değil şiirdi” bir zamanlar Kastamonu…
“Eğitim, kültür, üretim” merkezinden geriye ne kaldı?
Geçmişi örnek alıp geleceğe yürüyeceğiz…
Başka çare yok.
(Çay Cami ile ilgili kapsamlı bilgi kıymetli hemşerimiz Fazıl Çifçi’nin “Kastamonu Camileri-Türbeleri ve Diğer Tarihi Eserler 1” kitabında mevcut…
Okuyalım, tavsiye edelim.)
MUSTAFA AFACAN