Kent Konseyi’nin düzenlediği ve geniş yelpazede katılımın olduğu toplantıda, Kastamonu Şeker Fabrikası’nın satışa çıkarılacak fabrikalar listesinden çıkarılması için acil temas ve diyalog kurulması, eğer bu gerçekleştirilemezse de fabrikanın Kastamonuluların içinde olacağı ve pancar üretimini arttıracak bir konsorsiyum tarafından satın alınıp bacasının tütmesinin sağlanması konusunda fikir birliğine varıldı.
Hükümet politikası çerçevesinde önümüzdeki günlerde satış ihalesine çıkacak olan şeker fabrikaları arasında yer alan Kastamonu Şeker Fabrikası’nın durumuyla ilgili olarak Kastamonu Kent Konseyi öncülüğünde Ticaret ve Sanayi Odası salonunda bir toplantı düzenlendi.
Toplantıya Milletvekili Metin Çelik, CHP İl Başkanı Hasan Baltacı, MHP İl Başkanı İbrahim Maşalacı, İYİ Parti İl Başkanı İlhan Engin’in yanı sıra Kent Konseyi, KATSO, Pancar Koop, Şeker İş, Ziraat Odası başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri katıldı.
Yaklaşık 3 saat süren toplantıda Kastamonu Şeker Fabrikası’nın satışa çıkarılacak fabrikalar listesinden çıkarılması için acil temas ve diyalog kurulması, eğer bu gerçekleştirilemezse de fabrikanın Kastamonulular’ın içinde olacağı ve pancar üretimini arttıracak bir konsorsiyum tarafından satın alınıp bacasının tütmesinin sağlanması konusunda fikir birliğine varıldı.
Önümüzdeki günlerde açıklanacak olan satış şartnamesi sonrasında da acil olarak ikinci bir toplantının da düzenlenmesi kararlaştırıldı.
Toplantıya katılan konuşmacılar şunları ifade etti:
KATSO BAŞKANI SELÇUK ARSLAN
“Tabi ki özelleştirme yapılmasa iyi ama günümüz şartlarında bazı şeylerden kaçınamayız. Bundan evvel blok satışlar çıktı biliyorsunuz. Bu blok satışlarından vazgeçilerek fabrikalar tek tek satışa çıktı. Biz burada üzüm mü yiyeceğiz bağcıyı mı döveceğiz? Biz üzüm yiyeceksek eğer önümüze çıkan ihale sürecini nasıl atlatabileceğimizi mi düşüneceğiz yoksa bu kalsın etsin diye mi düşüneceğiz? Eğer becerebiliyorsa sivil toplum örgütleri, fabrikayı almamızda hiçbir engel yok. Özelleştirmesi ertelense ne olacak, iki yıl sonra yine gündeme gelecek. Yapacak bir şey yok bu fabrikanın bacası tütmeli, biz KATSO olarak bunun sonuna kadar arkasındayız. Gelin bize ortak olun diyin ortak oluruz, katkı yapın diyin katkı yaparız, ortak derseniz ortak oluruz. Bütün üyelerimizle katkı yaparız. Bu fabrikayı Kastamonu’ya nasıl kazandıralım ona bakalım. Yoksa kalsın etsin ile bir yere varamayız.”
KENT KONSEYİ BAŞKANI MEHMET ÇELİK
“Bu şeker fabrikası Kastamonu ile özdeşti. Teknoloji değişti, devran döndü, Türkiye’nin belirli yerlerin de olduğu gibi Kastamonu’da da özelleştirmeler var. Bizim korkumuz, köylümüzün özelleştirmeden kaynaklanacak sorunlardan dolayı canının yanması. Bugün Küre’de özelleştirilen maden gayet iyi bir çalışma yürütülüyor. Ama ortada SEKA örneği de var. Sivil toplum kuruluşları olarak yaptığımız istişarelerin sonunda olumlu bir sonuca varacağımızı düşünüyorum.”
ŞEKER İŞ BAŞKANI ALİ ÇUFADAROĞLU:
“Şeker fabrikasında çalışan işçi sayısı şu anda 205 kişi. Kampanya döneminde 450 taşeron işçi çalışıyor. Yalnız bu işçi meselesi değil. Kastamonu şeker fabrikasından ekmek yiyen pancar çiftçisi, besicisi, nakliyecisi, esnafı yıllık bazda pancarın miktarına bağlı olarak 250 milyon lira civarında Kastamonu’ya para girdisi sağlıyor. Bu tamamen halka dağılıyor, patrona gitmiyor. Şuana kadar tarıma dayalı yapılan özelleştirmelerin geri döndürmeye çalışıldığını hepimiz biliyoruz. Özellikle Et Balık Kurumu sattık şimdi de geri alacağız diye ulaşıyoruz. Bizim amacımız bağcıyı dövmek muhalefet etmek değil asla. Sadece şeker fabrikasının bacasını nasıl tüttürebiliriz. Kim alabilir, aldıktan sonra nasıl çalıştırabiliriz? Yoksa yarın çoluğumuzun çocuğumuzun vallahi vebalini alırız, bu vebalin altında da hepimiz kalırız. Avrupa Birliği’nde yapılan özelleştirmelerde 10 yıl altyapılar hazırlandı. Öyle hemen birden satıyoruz tamam satalım, ama nasıl satalım buna iyi bakmamız lazım.”
ŞEKER İŞ ESKİ BAŞKANI HAMDİ KAYA:
“Özelleştirmeler olacak bundan kaçış yok. TORKU’nun açılışında Recep Koru, tüm şeker fabrikalarının işletmesini talep etti. Maalesef bu olmadı. Bu olsaydı bugün bunu tartışmıyorduk. Şimdi fabrikamızı alacak arkadaş TORKU ile nasıl yarış ettirecek? Aslında bu fabrikalar zamanında kar amaçlı kurulmuş. Benim ayrıldığım zaman 50 trilyon girdisi vardı. Şimdi bu fabrikanın rehabilite edilmesi lazım.”
İYİ PARTİ İL BAŞKANI İLHAN ENGİN
“Önce orayı rantabl hale getirip, özelleştirilirse alan rahat eder. Kastamonu Şeker Fabrikası bizim özelimiz olduğu için bizi daha çok ilgilendiriyor. Özelleştirmedeki kötü örnekler bizi korkutuyor. Sarımsak ve pancar çiftçinin sigortasını elinden almış oluruz. Fabrika satılacak, bunun kurtuluşu yok. Burayı alan 5 sene işletti. 5 sene sonra işletme zorunluluğu yok zaten. 5 yıl sonra ne olacak? 5 sene sonra kapanırsa, çiftçinin hali ne olacak? Bir taraftan Tarım OSB kurulacak. Burada ne işleyeceğiz o zaman? Ben Şeker Fabrikası özelleşmesin demiyorum. Özelleştirildikten sonra da çalışsın istiyorum. Güzel özelleştirme örneklerinden birinin Kastamonu’da olmasını istiyorum. Kim buna önderlik edecekse, bir araya geleceksiniz, ihale gününe kadar hazırlanacaksınız. İhale gününe kadar bunu gerçekleştirmemiz lazım. Yoksa Şeker Fabrikası’nın arkasından bakar el sallarız.”
CHP İL BAŞKANI HASAN BALTACI
“Partim adına konuştuklarım tarihe not olarak düşecektir. Tüm konuşmacılar özelleştirme konusunda hem fikir olmuş durumda bulunuyor. Ancak CHP olarak biz bu özelleştirmeye kesinlikle karşıyız. Özelleştirme süreci olabildiğine hızlı işleyecek. Fabrikanın ister tek halde ister blok halinde satışı yapılacak. Gidişata göre fabrikanın satışına engel olunabilcek bir durum yok. Fabrikanın bacasının tütmesini biz de istiyoruz. Ancak özelleştirilen SEKA’nın bacası tütmedi. Özelleştirilen tekel fabrikalarının bacası tütmedi. Başarılı özelleştirmelerden bahsediliyor ancak elimizde TEDAŞ gibi bir örnek var. Birkaç gün önce TEDAŞ ile ilgili yayınlanan rapora göre elektrik dağıtım firmalarının devlete borcu 10 milyar doları bulmuş. Bu borçlar ihaleden kaynaklı borçlardır. Cumhurbaşkanı Başdanışması Cemil Ertem yaptığı bir açıklamada keşke Türk Telekom’u özelleştirmemek varmış dedi. Bu açıklama da tarihe bir nottur. İlerinde şeker fabrikaları için de keşke satmasaydık denilecek. Bundan adım gibi de eminim. 2001 kampanya döneminde fabrikada çalışan sayısı 600 civarında, 2017 yılında 200 civarında bulunuyor. 2001 kampanya döneminde 9 bin hektar alanda pancar ekimi yapılırken bugün bu alan 3 bin hektara düşmüş durumda. 16 sene önde Kastamonu’da 12 bin çiftçi pancar ekerken bugün sadece 2 bin çiftçi pancar ekiyor. Bu da demek oluyor ki zaten şeker fabrikaları satılmak için hedefe konmuş ve 16 sene içerisinde çalışamaz ve üretemez duruma getirilmiş. Bu toplantı için yapılmış. Fabrikalar başka bir deyimle tasfiye edilmiş. Bu toplantıda özelleştirilsin denilmesi için zemin hazırlanmış. Milletvekilimiz Metin Çelik’in kalbinde küçücük leke yoktur bilirim ama şunu sormak istiyorum; İbrahim amcayla, Huriye teyze seni bu fabrika sayesinde okutmadı mı, milletvekili yapmadı mı? Biz bu fabrika satılmasın, bacası tütsün, çocuklar okusun istiyorum. Halkın ekmeğine, halkın fabrikasına sahip çıkmalıyız. Çözüm mü istiyoruz; Bu fabrika modernize edilsin, satışı durdurulsun ve devlet eliyle çalıştırılsın. Kota kalksın, çifçiye destek verilsin, mazot fiyatları düşürülsün, girdiler azaltılsın. Ekilsin, biçilsin ve bu fabrika kar etsin. 5 sene sonra bir danışman çıkıp da keşke satmasaydık demesin.”
MHP İL BAŞKANI İBRAHİM MAŞALACI:
“Devlet boyutunda tek fabrika şeker fabrikasıdır. Bu yüzden bizim şeker fabrikamız çok önemli. Sanayici, nakliyeci, aynı zamanda çiftçinin de bu doğrultuda gelir kaynağının olduğu, işçi boyutunda da ciddi katkı sağladığı bir fabrikamızdır. Burada bir konsorsiyum sağlanabilir mi öncelikle bunu belirlememiz gerekiyor.. Toplantıda paylaştıklarımızı Ankara’ya taşımalıyız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ilgili bakanlarla görüşelim. Sorunlarımızı Kastamonu özelinde ifade edelim. Fabrikanın bacasını kapatmadan nasıl çalışmalar yapabiliriz onun derdine düşmeliyiz. Fabrikanın bacasının tütmesi için bir şeyler ortaya koyabilmeliyiz.”
ZİRAAT ODASI BAŞKANI MEHMET BUTUR:
“Çiftçi temsilci olarak fabrikamızın bacasının tütmesini çok istiyorum. Şeker Fabrikası’nın sıkıntılarından biri de tarım parsellerimizin çok küçülmesi. Yani makineli tarıma geçemememiz. Bu çok büyük sorunumuz. Fakat barajların sulama alanlarında artık devlet toplulaştırma yapıyor. Onun için toplulaştırma çok önemli. Önümüzdeki yıllarda toplulaştırma ve barajlar tamamlandığında şeker pancarı üretimimiz kendiliğinden çoğalacak. Bizim alternatifler ortaya koymamız lazım. Mutlaka bir komisyon kurulmalı ve alternatifli projeler oluşturmalıyız. Şeker Fabrikası mutlaka Kastamonuluların elinde kalmalı. Şeker Fabrikası Kastamonu çiftçimiz çok önemli.”
EMİN EĞRİ
“Türkiye’de 1980’den sonra özelleştirmeler başladı. İyi örneklerde oldu, kötü örneklerde oldu. Özelleştirme bu çağda şart. Devlet artık hantal bir yükü çekmiyor. Öncellikle Şeker Fabrikaları sadece Şeker Fabrikası değildir. Şeker Fabrikası sosyal açıdan da ayrı bir öneme sahiptir. Bu artık özelleştirilecek. Eğer hükümet üreticiyi düşünüyorsa, paraya önem vermeyecek. Konsorsiyumun kurulmasına imkan sağlayacak, gerekirse ücretsiz verecek. Hükümetin 47 milyar dolar cari açığı var. Şeker Fabrikaları onun yanında devede kulak bir kalıyor. Cüzi bir fiyatla yerel dinamiklere verilirse daha iyi olur. Bacalar tütsün ama para düşünerek değil. Köylümüzün emeği zayi olmasın.”
PANCAR KOOPYÖNETİCİSİ ABDULLAH YILMAZ
“Panko Birlik bu konuda uzun süredir çalışma yürütüyor. Panko Birlik olarak tüm fabrikalara talibiz. Fabrikaların arsalarına talip değiliz. Fabrikalara talibiz. Bedelsiz bize işletme devrinin yapılmasını istiyoruz. Fabrikanın değerinden daha fazlasını vergi olarak 10 yıl içinde devlete ödeyebileceğimizi ispatladık, bunu gerekli mercilere ilettik. Önümüzdeki hafta şartname belli olacak. Satışın ayrıntıları netleştikten sonra daha net ifadeler kullanabiliriz. İkinci toplantıda daha net cümleler kurabiliriz. En güzel nokta Kastamonu’nun bu noktada birlik olabilmesi ve Panko Birliğin bizim arkamızda olduğu bilmektir. 37 bin pancar çiftçisinin her birinin 5 ton pancarı varsa, 1 tonunu bize vereceğinden eminim. Yeterki bize uzun vadede satış şartları sağlansın.”
MİLLETVEKİLİ METİN ÇELİK
“Bize gönderilen bilgilendirme notuna göre 14 fabrikanın her biri tek olarak ihaleye çıkacak. İşçilerimiz rahat olsunlar. Hiçbir işçimizin hakkı heba olmayacak. İsteyen işçilerimiz kamuya geçebilecek. İşçilerimizin hakları korunacak. Herkesin endişesi fabrikanın kapanacak olmasıdır. Yerinde üretim esastır. Fabrika eğer özelleşirse fabrikayı alan firmanın ilin kotasını kullanma zorunluluğu var. Bu çok iyi bilinmeli. Fabrika arazilerinin satılacağı yönünde de bir endişe var. Fabrikanın kantarları dahil arazileri ihale kapsamına alınmayacak. Eğer özelleştirme gerçekleşirse pancarın bedelini yine hükümet belirleyecek. İhale şartnamesine o eklendi. İhale ilana çıktıktan sonra 45 günlük bir süre var. 5 sene teminatlı aldıktan sonra zarar ediyorum diyerek kapatılabilir mi? Bu fabrikalar piyasa değerinin altına satılmayacak. Dolayısıyla bu parayı buraya bağlayan kişi bütün bunları hesaplayarak adım atmak zorunda. Yarın öbür gün kapatacağı bir yere bu paraları bağlamaz. Burada bir tek CHP İl Başkanı özelleştirilmesin diye bir ifade kullandı. Ama CHP’nin programına bakıldığında özelleştirmenin yer aldığını görürsünüz. Artık bütün partiler, bazı marjinal partiler hariç özelleştirmeyi kendi programlarına yazmış durumdalar. Hükümetimizin özelleştirmede ki amacı ürünü ucuza mal ederek şekerimizi dünya ile rekabet edebilir hale getirmektir. Hepimiz biliyoruz ki devletin işletmeci olduğu yerde başka şeyler devreye giriyor. Biz durup dururken serbest piyasa sistemine girmedik. Biz özelleştirmeyi durup dururken devlet politikası haline getirmedik. Bazı kötü örnekler var. Ama onlar bulunduğu sektörden dolayı sıkıntılar yaşandı. Ama şeker sektörü çok farklı bir sektör. Nişasta bazlı şekerin kotası pancar şekeri kotasının 10’da 1’i kadardır. Nişasta bazlı şekerin daha aşağıya çekilmesi için belirli çalışmalarda var. Pancar şekerinin daha kaliteli olduğunu hepimiz biliyoruz. Avrupa’da da Şeker Fabrikalarını devlet işletmiyor. Özelleştirilmiş durumdadır. Bizim için önemli olan fabrikanın Kastamonu’da bacasının tütmesidir. Bu her fırsatta söylüyoruz. Özelleştirmede kötü örnekler olduğu gibi iyi örnekler de bulunuyor. Şeker sektöründe özelleşip de kapanan bir fabrika yok. Burada bize düşen üretim durumunun arttırılmasıdır. Devlet de işletse özel sektör de işletse üretimin artması gerekiyor. Bunun başka çaresi yok. Kastamonu dışından pancar getirip işlemeyelim. İl dışından getirmek maliyetleri arttırıyor. Kotamızı biz doldursak her şey daha kolay olacaktır. Benim dileğim Panko Birlik öncülüğünde şehrin dinamikleri ile beraber bu işe talip olmalarıdır. Daha ilana çıkmadı ama ilerleyen dönemlerde ihaleye çıkacak. Yerelde bu işi çözelim. Daha vakit var. Taraf olacak kişiler bir araya gelmelidir.”
ERHAN VEREN