Türkiye ekonomisine katkıda Güneydoğu bölgesinin güneydoğusunu ancak geçebilen Kastamonu nasıl kalkınacak, devlet desteği olmadan ilimiz nasıl ayakta duracak, fiili göçün bitmesi için ne yapıyoruz?..
Plan, program, hedeften geçtim, hayalimiz dahi yok korkarım.
Laf bol…
Hamaset gani.
Rize misal…
Hayali var.
Aşağıda okuyacaklarınız üzerinden Kastamonu-Rize karşılaştırması yapalım mı?…
Aradaki makası görelim bu sayede.
Rize…
Türkiye’nin deniz dolgusuna inşa edilecek 2’nci havalimanı Rize- Artvin Havalimanı’nın yüzde 52’si tamamlandı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca 766 hektarlık alanda projelendirilen havalimanında günlük 120 bin tona yakın dolgu yapılıyor, toplamda 2 milyon 400 bin metrekarelik deniz dolgusu gerçekleşecek, 1 milyar 78 milyon liraya mal olacak. Havalimanına entegre olarak düşünülenOvit Tüneli de bitti. İyidere lojistik limanının yapımına bu yıl başlanıyor. Bütün işlemleri bitti. Doğu ve Güneydoğu ürünlerini İyidere lojistik limanına ve buradaki havalimanına ulaştırarak Kafkas ve Asya ülkelerine çok daha yoğun bir taşımacılık, turizm ve ticaret yapabilmek hedefleniyor.
Rize Milletvekili Hayati Yazıcı hayalini anlatıyor Rize’nin…
“Ovit projesi, son derece önemli ve ilimizi her konuda ilgilendiren bir projedir. Proje, Türkiye’nin doğusunu, güneydoğusunu ve Orta Asya’yı denizle buluşturan ve buradan da Avrupa’ya açılımı sağlayan muazzam bir lojistik projedir. Ovit geçişi, İyidere Lojistik Limanı’nın yapılması ile daha anlamlı bir hale gelecek. Taşıma aksları; karayolu, denizyolu, hava yolu ve demiryoludur. Dünya’da 4 tane taşıma aksı var. Dolayısıyla İyidere Lojistik Liman yapıldığı, havalimanı bittiği zaman üç aks birleşiyor. İnşallah ilerde de demir yolu yapılır, oda bu aksa katılır.”
Kastamonu…
Havalimanında gümrük yok, İnebolu yolu yapımı durdu, İnebolu limanı ne halde belirsiz, demiryolu gündemde yok, OSB’leri sallanıyor, Ilgaz tüneli geçtim sanayiye katkısını turizmi bile uçuramadı.
Hayali olmayan bölgede altyapı olsa ne yazar?..
“Amaç” olmaktan çıkarıp “Araç” haline getiremedikten sonra taşı toprağı.
Ne hedefimiz ne de hayalimiz var…
Günübirlik yaşıyoruz.
Laf bol…
Sanırsınız Rize’yi geçtik.
“Mars Olduk” Baladı
Mars gezegeni…
K şehri.
Allah buyurdu…
4 kitap emretti.
Peygamberler tembihledi…
Din adamları vaaz etti.
Filozoflar kulağa küpe taktı…
Kitaplarca yazıldı.
Gelenekler söyledi…
Okullar ders eyledi.
Kul hakkı yeme…
Gariban hakkı yeme.
Öksüz hakkı yeme…
Tüyü bitmemiş yetim hakkı hiç yeme.
Ana hakkı yeme…
Tuz ekmek hakkı yeme.
Karınca hakkı yeme…
Komşu hakkı hiç yeme.
Müslüman hakkı yeme…
Ecnebi hakkı yeme.
Dinbilmez hakkı yeme…
İnsan hakkı hiç yeme.
Devlet hakkı yeme…
Millet hakkı yeme.
Vatandaş hakkı yeme…
Hukuk hakkı hiç yeme.
Sanma hayat hep aynı akar…
Tüccar bayat hayal satar.
Varlıklı yağa bal katar…
Yoksul hep bakar.
Muhakkak kul şaşar…
Atı alan Üsküdar’ı aşar.
Ne var ki “ilahi adalet” terazisi kıldan ince tartar…
Gün gelir kısa çöp uzun çöpten hakkını sorar.
Endişelenme sakın ola “kul”…
“Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler”.
MUSTAFA AFACAN