İslam tasavvuf geleneğine ve mistik düşünce evrenine Kastamonu’dan konulan mihenk taşı, yaşamıyla “kadim” bir geleneği vücuda getiren derya, tam anlamıyla ucu “kendini bil” hedefine çıkan yollardan bir “yol”…
“Şeyh Şaban’ı Veli”.
Asırlar geçti ektiği tohumların ardından…
Her dem “hasat” vakti.
“Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî, Hacı Bayrâm-ı Velî ve Şeyh Şaban’ı Veli”…
Anadolu İslam felsefesinin dört temel taşı.
Şeyh Şaban’ı Veli düşüncesi günümüzde dünyanın dört ucunda gönüllerde ses veriyor…
Öyle bir volkan ki lavı hiç eksik olmuyor.
“Kuzu! Bizim malımız ve ulufemiz yoktur”…
“Üryan geldik, üryan gideriz”.
Yukarıdaki iki satırdaki cümleleri dahi Hazreti Pir’in…
İnsanı insana tarif etmekte “kibir” kapılarını en açar anahtar.
2020 yılında not düşmüşüm bu sayfaya…
“Şeyh Şaban’ı Veli’nin düşüncesinde, bir kişinin sahip olduğu bütün dünyevi mal ve mülke biçilen değer ile bir toz zerresini alıp bir tarafa atmanın eş tutulması, Allah sevgisi mevzusunda insanlığa miras bırakılmış en değerli hazinelerden biri olsa gerek.”
Şeyh Şaban’ı Veli bir derya…
Üstelik, tasını her dolduranın apayrı bir anlam bulabileceği bir mana uzayı.
Ve ne mutlu ki Kastamonu’ya…
Şeyh Şaban’ı Veli düşüncesine ev sahibi oldu.
Şeyh Şaban’ı Veli’nin ne dediğini anlamak ve yaşama uygulamak gün geçtikçe daha bir önem kazanıyor…
İhtiyaç halini alıyor.
İnsanla girdiği savaşı dünya kaybetti…
Bitiş çizgisi ufukta.
Dünyayı küllerinden yeniden yeşertmek için…
“Düşünce” şart.
Şeyh Şaban’ı Veli’yi “anlayalım”…
Bir aklımız hep o okyanusun kıyısında olsun.
Not: Mayıs ayının ilk hafta sonu “Şeyh Şaban’ı Veli ve Kastamonu Evliyalarını Anma Haftası” olarak kutlanıyor çeyrek asrı geçen zaman diliminde…
Bu yıl 31’incisi.
Yerel çerçevede başlayan “hafta”…
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın el vermesi ile “uluslararası” kapsam kazandı.
Pandemi girdi…
“Hafta” bitti.
Pandeminin hızlı vaktinde etkinlik programları iptal…
Üzülerek hatırlatayım; bir kutlama mesajının bile unutulduğu yıllar oldu ilin kanaat kesimlerince.
Seneyi devriyesindeyiz…
Şeyh Şaban’ı Veli başta olmak üzere, Kastamonu’nun bağrından evrene güneş olan tüm düşünce külliyatımızı vefa ile anıyorum, beden ölür, düşünce yaşar.
MUSTAFA AFACAN