Bozkurt‘ta yaşayan kas erimesi hastası Güldane Ersoy, engeline rağmen iki kitap kaleme aldı.
Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu 39 yaşındaki Güldane Ersoy’un hayatı, 25 yaşında İstanbul’da bir okulda ücretli öğretmenlik yaptığı sırada yakalandığı hastalık nedeniyle değişti.
Gittiği hastanede “kas erimesi” teşhisi konulan Ersoy, büyük umutsuzluğa kapıldı.
Zamanla hastalığı ilerleyen ve yaşamını tekerlekli sandalyede sürdürmek zorunda kalan Ersoy, ailesi ve arkadaşlarının desteğiyle yeniden hayata tutundu.
Bu dönemde izlediği Kore dizileri ile bölgenin kültürüne merak duyan Ersoy, Kore Savaşı’nda Türk askerinin gösterdiği cesaret ve başarıyı anlatmak amacıyla “Dönmeyenler Kod Adı Kutup Yıldızı” isimli kitabı kaleme almaya başladı.
Yaklaşık 1,5 yıl süren çalışmanın ardından eserini tamamlayan Ersoy, daha sonra cep telefonu klavyesini kullanarak 5 ayda “Aşkın Rotası Seul” romanını yazdı.
Hayatını annesinin desteğiyle idame ettiren, sadece ellerini kullanabilen Ersoy, bir yandan aylık yayımlanan bir dergide köşe yazarlığını yaparken, diğer taraftan yeni hikaye kitabının üzerinde çalışıyor.
Ersoy, yaz aylarını ailesiyle Kastamonu’nun Bozkurt ilçesi İlişi köyünde geçiriyor.
– İki kez bilgisayarı çöktü, bir bilgisayarı çalındı ama yılmadı
Güldane Ersoy, hastalığını öğrenince tüm hayallerinin elinden kayıp gideceği endişesiyle büyük üzüntü yaşadığını söyledi.
Bu dönemde ailesinin kitap yazmasını tavsiye ettiğini anlatan Ersoy, “Engelli olmak sorun oluşturur mu?’ diye düşünürken dostlarım devreye girdi. Onların moral ve desteğiyle cesaretimi topladım. Hastalığımı öğrenince yaşadığım sıkıntılardan kurtulmam için kız kardeşimin önerdiği Kore dizilerini izlemeye başladım. Yaptığım araştırmalardan sonra bu yıl ilk baskısı yapılan ‘Dönmeyenler Kod Adı Kutup Yıldızı’ isimli romanı yazdım.” ifadelerini kullandı.
Yaşadığı olumsuzlukların kendisini yazmaktan koparamadığını vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:
“Tüm araştırmalarımı yaptığım, taslaklarını oluşturduğum bilgisayarımın çökmesiyle kötü bir sürpriz yaşadım. Kitabı kağıt kalemle bitirmeye çalıştım ancak bu sefer de bedenen çok zorlandım. Bunun üzerine kız kardeşimin getirdiği ses kayıt cihazına konuşarak kitabımı tamamladım. Arkadaşlarım da kayıtları bilgisayar ortamında yazıya döktü, bana gönderdi. Bu sayede kitabın birinci bölümünü tamamladım. Yeni bölümle ilgili çalışma yaparken evimize giren hırsızlar, diğer bilgisayarımı çaldı. Kız kardeşim yazılarımı maile kopya alma fikrini verdi. Bir süre sonra bilgisayarım ikinci kez çöktü ama mail sayesinde verilerimi kurtardım. Arkadaşlarım Burak ve Burcu Önder vesilesiyle ilk kitabı bastırdık. Sosyal medyayı kullanarak tanıttık. İlk kitabımdan 500 adet satıldı. İkinci baskı için de bir yayınevi ile anlaştık.”
Yine Kore’den izler taşıyan “Aşkın Rotası Seul” romanını da yazdığını dile getiren Ersoy, “Aynı sorunları yaşamamak için cep telefonuma program indirdim. Yaklaşık 5 ayda tek parmağımla yazarak bu kitabımı da bitirdim. İlk kitabımın ikinci baskısı ile yeni kitabımı okurların beğenisine sundum. İnsanlığa güzel mesajlar verebilme gayretiyle yazmaya devam edeceğim.” dedi.
Ersoy, ilkokuldan itibaren sürekli bir şeyler yazdığını, ortaokul ve lisede günlük tuttuğunu, deneme ve şiirler kaleme aldığını belirterek, “Sağlıklıyken cesaret edemediğim şeyi engelli olduktan sonra başardım. Şimdi aylık yayınlanan ‘Ay Yıldız Uzman’ dergisinde yazmaya başladım. Ayrıca kitaba dönüştürmek istediğim bir hikaye var.” diye konuştu.
Zorluk olmadan sonuca varılamadığı, sabrın sonunun selamete vardığını gördüğünü vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:
“En çok istediğim şeylerden biri, ‘Dönmeyenler’ eserimin çevirisinin yapılarak Kore’de okurlara sunulması. Cümlelerimi çeviri olabilecek şekilde kolay dille yazmaya çalıştım. ‘Ayla’ filminden sonra neden ‘Dönmeyenler’ de film olmasın? Hala Kore Savaşı’nı bilmeyenler var. Neden gittik, askerlerimiz orada neler yaşadı, tam olarak bilmiyoruz. Eğer tarihimize saygı ve ilgi göstermezsek gençlerimizden de bizlere saygı göstermesini bekleyemeyiz.” AA