Erkek olsun kadın olsun yaşı kemale ermiş vatandaşlarımız sağlıkları ve ihtiyaçları oranında alınteri dökmeyi sürdürüyorlar, kadınlar misal, hiç olmadı evde çalışıyor, kimi çarşaf bağlıyor kimi dokuma yapıyor, ekonomiye can katıyor…
Torunlar ise iş beğenmiyor, kimi kahvede okey dönüyor, kimi pastanede internet sörfü yapıyor.
Harçlık kimden…
Dokuma tezgahına gözbebeklerini döken neneden.
İnternet paketi gündelikçi anneden…
Son model telefon dededen.
AK Parti Milletvekili Hakkı Köylü geçtiğimiz akşam kadın girişimcilere hitaben yaptığı konuşmada özellikle altını çizdi, gençlerin masa başı işlere rağbet gösterdiklerini, fabrika işçiliği gösterilmesi halinde ise elinin tersiyle ittiklerini…
“Erkekler sizden ibret alsın” diyerek bağlamıştı sözlerini hatta.
Dokumacılık mesleğinden söz açıldı…
Şehrimizdeki dokuma ustası kadınların tamamına yakını bir oranının 60 yaşın üstünde olduğu iddia edildi sektör temsilcileri tarafından. Gençler yanaşmıyorlarmış öğrenmeye.
Yaşlılar elden ayaktan düşünce…
Dokumacılık hepten ölecek Kastamonu’da.
Güçleri nispetinde yaşlılar çalışıyor…
Gençler hiç oralı değil.
Bu kahredici istatistikten ilimiz yakasını nasıl sıyıracak?…
Tabloyu tersine çevirmeye niyetimiz var mı?
Umurumuzda mı yahut?…
Beton yerine insana yatırım yapmaya ne zaman adım atacağız?
Not 1: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ilgili ilimizin en güncel ve acil talebinin ek OSB için kamulaştırma ödeneği olduğunu dile getirmiştim Bakan Özlü’nün şehrimizi ziyaret ettiği gün…
Bakan’ın bu konuda ne açıklama yaptığını merakla bekledim.
Tek kelime açıklamaya rast gelmedim…
Kapalı kapılar ardında ifade edildiyse bilmem.
Yerli otomobil fabrikası ile ilgili geçtiğimiz hafta Zonguldak’ta yaptığı açıklamayı şehrimizde düzeltme ihtiyacı duymuş sadece Bakan Özlü…
Filyos’un ev sahipliği yapmaya yönelik şansının yüksek olduğunu ifade ettiği sözlerinin basında yanlış yer aldığını kaydetmiş.
“Şansınız hala sürüyor” demek istiyor Kastamonu’ya…
Kim inanır?
Ek OSB kamulaştırma bütçesi kamuoyu önünde nasıl gündeme gelmez anlayamıyorum…
Hadi Bakan Özlü oralı olmuyor, temsilcilerimiz nasıl sormaz?
Bakan Özlü geldi gitti…
Elde ne kaldı?
Not 2: Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliği ile oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre…
Nisan ayında cari açığımız yine su koyverdi.
İhracatımız 13.87 milyar dolar…
İthalatımız 20.55 milyar dolar.
Açık kavi…
6.7 milyar dolar.
2017 yılının aynı ayına göre ihracat yüzde 7.8 artmış ancak ithalat ise yüzde 15.6 artış göstermiş…
İhracatın ithalatı karşılama oranı Nisan ayı itibarıyla yüzde 67.5’e geriledi.
Sattığımızdan çok satın alıyoruz…
Ve bu alışkanlığımız giderek artıyor.
Tüketim çılgını olmak bir yere kadar da…
Asıl tehlike ürettiğimiz değerin üzerinde tüketmememiz.
Domates sat…
Cep telefonu al.
Dönmez teker bu şekilde…
Eninde sonunda yolda bırakır.