Sağlıkta “bölge merkezi” olamadık ama sağlığı bozan etkenlerin başında gelen hava kirliliğinde “bölge merkezi” olmayı başardık…
Nasıl becerdiğimize akıl erecek gibi değil.
Kovid 19’un havası kirli yerleşimlerde daha da canavar kesildiği bilimsel iddia, hava kalitemizin değeri salgın günlerinde daha bir önem kazanıyor, hele Batık Karadeniz Bölgesi’nin havası en kirli ili Kastamonu söz konusuysa…
Kastamonu, Karabük yahut Zonguldak ya da Çorum’dan niçin daha kirli havaya sahip?
(1 Mayıs sabahı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın www.havaizleme.gov.tr adresine girdim ve harita üzerinden ilimizin hava kalitesi inceledim…
Aynı zaman diliminde şehrimizdeki hava kalite istasyonu “Henüz yeterli veri olmadığı için hesaplama yapılamamıştır” uyarısı veriyordu.)
Bölgemizdeki “hava kalitesi” (rakam yükseldikçe hava kirliliğine delalet) “Karabük 42, Çankırı 39, Sinop (Boyabat) 44, Bartın 40, Çorum 42, Kastamonu 63” diyordu…
Hava kirliliğinde komşularımız arasında merkeziz.
Batı Karadeniz Bölgesi’nde ise “altın madalyayı” Ereğli ile paylaşıyoruz, sanayi şehri Ereğli’nin hava kirliliği de “63”tü dün sabah…
Zonguldak’ı devirdik, bu şehirde 3 istasyon var, verileri “32”, “42”, “56”.
Kastamonu namına bu tablo “hazmedilebilir” mi?…
Sessiz kalınabilir mi?
Ormanların içinde…
Havası kirli Kastamonu.
Kimseye “dokunmuyor” ne hikmetse…
Kimse de gocunmuyor.
- ••
Not:TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın“2018 Hava Kirliliği Raporu” çok daha vahim bilgileri ortaya koyuyor…
“313 istasyondan sadece 68’inde PM2,5 ölçümü yapılmaktadır. 39 ilde bulunan68 istasyonun 47’sinde (%69) güvenli veri alımı yoktur. Güvenli veri alımı olan bütün istasyonlarda, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün belirlediği yıllık ortalama sınır değeri aşılmıştır.”
Kastamonu 2018’de, DSÖ’nün (Dünya Sağlık Örgütü) belirlediğiPM2,5 sınır değerini 42 gün aştı, 194 gün ise ölçüm yapılmadı…
PM10 sınır değerleri ilimizde AB ölçeğinde 102gün aşıldı, 145 gün ölçüm yapılmadı.
2018’e dair tablo vahim…
Umarım 2019 ve 2020 farklıdır.
- ••
Not 2: TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın “2018 Hava Kirliliği Raporu”…
“Hava kirliliğinin temel kaynaklarının kentlerde: hatalı kentleşme politikası, temiz hava sağlayacak hava koridorlarına çok katlı binaların yapılması, kent merkezlerinde yeşil alan miktarının azalması, toplu taşımanın konforlu, hızlı ve ucuz olarak yeterince yaygınlaştırılamaması, ısınma amaçlı kömür tüketimi ve doğal olarak gerçekleşen inversiyon olduğu görülmektedir. Özellikle PM10 ve PM 2,5 olarak nitelendirilen toz kirliliğinin sadece sahra çölüne dayandırılamayacağı, kent merkezlerinde araç, ısınma ve kentsel dönüşüm kaynaklı artışın oluştuğu göz ardı edilmemelidir.”
Hatalı “kentleşme”…
“Kentleşme” alışkanlığımızı terk eder miyiz?
MUSTAFA AFACAN