“Hızla ilerleyip yayılan salgın, yaşananlardan ders çıkarmayıp yine geç kalacak olan Kastamonu’yu bir felaketle baş başa bırakabilir.”
“6 ay önce önermiştik”
Üç ilçe hastanesinin pandemi merkezi statüsüne alınmasını , “Geç kalınmış olsa da salgınla mücadele de bugüne kadar ilimizde atılmış en somut adım” olarak değerlendiren CHP Milletvekili Hasan Baltacı, alınan bu kararın 6 ay önce gündeme getirdikleri önerilerin doğruluğunu kanıtladığını söyledi.
“Uğurlu ve Ballıdağ zorunluluk”
Baltacı, Kastamonu’da karşı karşıya kalınan durumun suçu sadece halka yükleyerek, faturayı sadece vatandaşa keserek açıklanabilecek bir tablo olmadığını kaydetti ve “Alınmış olan bu karar, 6 ay önce gündeme getirdiğimiz önerimizin ne kadar doğru olduğunun bir kanıtıysa, âtıl durumdaki Ballıdağ ve Özel Uğurlu hastanelerimiz için gündeme taşıdığımız önerilerin de bir o kadar gerçekçi ve Kastamonu için zorunluluk olduğunun ıspatıdır” dedi.
CHP PM Üyesi ve Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, salgınla ilgili son gelişmeleri değerlendirirken, altı ay önce gündeme getirdikleri önerilerindeki doğruluğun üç hastanenin pandemi merkezi statüsüne alınmasıyla kanıtlandığını söyledi.
Ülke genelinde ve ilimizde uygulanan tedbirlerin salgını kontrol altına almakta yetersiz kaldığının vaka sayısının artış hızına bakıldığında görüldüğünü belirten Baltacı, o zaman vaka sayısına göre değil vaka sayısının artış hızına göreplanlama yapılması gerektiğini ısrarla ifade etmeye çalıştıklarını hatırlattı.
“Tosya, Taşköprü, İnebolu ve Cide Devlet Hastanelerinin pandemi hastanesi olarak sağlık hizmeti verebilecek standarda kavuşturulmasını önermiş, âtıl durumda olan ve doğal karantina imkanı sunan Ballıdağ Hastanesi ile yine âtıl bulunan Özel Uğurlu Hastanesi’ne, Covid-19 hastalarına hizmet veren sağlık kuruluşları olarak işlevsellik kazandırılması gerektiğini gündeme getirmiştik” diyen Baltacı, Daday Ballıdağ Hastanesi’nin çok çabuk ayağa kaldırılıp yeniden Kastamonu sağlık sistemine entegre edilebileceğini, Özel Uğurlu Hastanesi’nin de Ziraat Bankası, Milli Piyango, BOTAŞ, Türk Hava Yolları, PTT, Borsa İstanbul, TÜRKSAT, Çaykur ve Halkbank örneğinde olduğu gibi bir kararnameyle kamulaştırılıpVarlık Fonu’na devredilerek yine Kastamonuluların hizmetine sunulabileceğini dile getirdi.
Baltacı’nın konuyla ilgili açıklaması şöyle:
“Resmi kayıtlara göre ülkemizde ilk kez 11 Mart 2020, Kastamonu’da ise 19 Mart 2020 tarihinde tespit edilen Covid-19 salgını ne yazık ki hızla yayılmaya, ne acıdır ki can almaya devam ediyor.
İlk vaka tespit edildiği günden bugüne gerek ülke genelinde, gerekse ilimizde uygulanan tedbirlerin salgını kontrol altına almakta yetersiz kaldığı vaka sayısının artış hızına bakıldığında görülmektedir.
Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Covid-19 hastaları için oluşturulan servisler ve yoğun bakımın ünitesindeki doluluk oranı maalesef endişe verici bir seviyeye ulaşmıştır.
Salgının Kastamonu’da görüldüğü ilk günlerde, yani 6 ay önce yaptığımız açıklamalarda olağanüstü bu durumla, olağan tedbirlerle baş edilemeyeceğini, vaka sayısına göre değil vaka sayısının artış hızına göreplanlama yapılması gerektiğini ısrarla ifade etmeye çalıştık.
Bu doğrultuda da Tosya, Taşköprü, İnebolu ve Cide Devlet Hastanelerinin pandemi hastanesi olarak sağlık hizmeti verebilecek standarda kavuşturulmasını önermiş, âtıl durumda olan ve doğal karantina imkanı sunan Ballıdağ Hastanesi ile yine âtıl bulunan Özel Uğurlu Hastanesi’ne, Covid-19 hastalarına hizmet veren sağlık kuruluşları olarak işlevsellik kazandırılması gerektiğini gündeme getirmiştik.
Sağlık Bakanlığı tarafından Tosya, Taşköprü ve İnebolu devlet hastanelerinin pandemi hastanesi statüsüne alınması geç kalınmış olsa da salgınla mücadele de bugüne kadar ilimizde atılmış en somut adım olmuştur.
Alınmış olan bu karar, 6 ay önce gündeme getirdiğimiz önerimizin ne kadar doğru olduğunun bir kanıtıysa, âtıl durumdaki Ballıdağ ve Özel Uğurlu hastanelerimiz için gündeme taşıdığımız önerilerin de bir o kadar gerçekçi ve Kastamonu için zorunluluk olduğunun ispatıdır.
Kastamonu’da bugün karşı karşıya olduğumuz durum suçu sadece halka yükleyerek, faturayı sadece vatandaşa keserek açıklanabilecek bir tablo değildir.
Adı değişen, ama hekim açığı ve sağlık personelinden yana kaderi değişmeyen hastanemize, Covid-19 semptomu gösterdiği için test yaptırmaya gelen emekli amcamızın hastanede yer olmadığı için test yaptırdıktan sonra halk otobüsüyle evine dönmek zorunda kalmasında kimlerin suçu var biliyoruz.
İşçi kardeşimizin eşine, çocuğuna, annesine, babasına hastalığı bulaştırma korkusunun gölgesinde kendine evinde karantina uygulamaktan başka seçenek bulamamasında kimlerin suçu var biliyoruz.
Esnaf ağabeyimizin 14 gün boyunca her gün ilacı kapısına aynı saatte getirilecek mi, getirilmeyecek mi endişesi yaşamasında kimlerin suçu var biliyoruz.
Sağlıkçı kardeşimizi personel yeterli olmadığı için 14 gün kalması gereken karantinadan 7’nci gün sonunda çıkmak zorunda bırakan, hayatını hiçe sayanları biliyoruz.
6 ay önce hastanelerle ilgili uyarı ve önerilerimizi kamuoyuyla paylaştığımızda “öğrenci yurtlarımız var, gerek yok” diyerek halk sağlığı ve yaşam hakkını ne kadar önemsediklerini itiraf edenleri biz çok iyi tanıyoruz.
Salgının kış mevsiminde şiddetini arttıracağına yönelik bilimsel açıklamaların sıklıkla kamuoyunda yer bulduğunu gözden kaçırmadan aylar önce yaptığımız uyarı ve önerilerimizi bir kez daha tekrarlıyoruz:
Sadece 2019 yılında 26 milyarlık ihalenin ilana çıkılmadan bir kaç yandaş firmaya dağıtıldığı ülkemizde tek bir imzayla verem ve göğüs hastalıklarında uzmanlaşmış, bölgede ve ülkede bu konuda önemli bir merkez olan Daday Ballıdağ Hastanesi çok çabuk ayağa kaldırılıp yeniden Kastamonu sağlık sistemine entegre edilebilir.
Bir kararnameyle Ziraat Bankası, Milli Piyango, BOTAŞ, Türk Hava Yolları, PTT, Borsa İstanbul, TÜRKSAT, Çaykur ve Halkbank nasıl Varlık Fonu’na devredildi ise yine bir kararnameyle Özel Uğurlu Hastanesi kamulaştırılıp Kastamonuluların hizmetine sunulabilir.
Aksi halde hızla ilerleyip yayılan salgın, yaşananlardan ders çıkarmayıp yine geç kalacak olan Kastamonu’yu bir felaketle baş başa bırakabilir. Kamuoyuna saygılarımla.”