Sağlığının kıymetini hasta olduğunda bilen toplumuz. Dolayısıyla da hastanın halinden almak için hasta olmak şart gibi yaşayıp duruyoruz…
Birçok defa yazıldı-çizildi, haber yapıldı. Sokaklarda, dolmuşlarda, kahvehanelerde konuşuldu, rica edildi. Gündem oldu, gündeme alındı. En azından hızlandırmak adına: Ben bir defa daha altını çizerek yazmak istiyorum:
Şehir içi ulaşımımız dolmuşlarla yapılıyor. Dolmuş güzergâhlarının birçoğunda da hastane var. Ancak Cankat Sokak’taki hastanemizin yokuşu canıyla uğraşanlarla dolu. (Elbette koskoca Kastamonu Devlet Hastanesi’nden bahsediyorum.) Hastane yolu, dolmuştan inip hastaneye kadar o yokuşu yürüyen insan zinciriyle dolu oluyor. Aracı ile gelenler otoparka park etmeden hastasını poliklinikler önünde indiriyor. Asıl mesele aracıyla ya da taksi tutup gelemeyen yurttaşların hali!
Hastane yokuşu ise hasta olmayanın bile hasta ediyor durumda.
Mutlak bir düzenleme gerekiyor ki; hasta olmadan hastalığı anlayabilmek adına. Sabah erken saatlerden akşama kadar hastaneye gelen giden o yokuşta. Aslında abartılacak kadar değil ama hastalardan bahsediyoruz. Yaşlılardan, engellilerden, çocuklardan…
Bunun kışı var, yağmuru var, soğuğu var, buzu var…
Özel bir hastaneden bahsetmiyorum. Özel hastane olsa ‘kim nasıl gelirse gelsin’ gözüyle bakabilir ama burası bir Devlet Hastanesi. (Şu da gerçek ki özel hastane olsa zaten çoktan bir düzenleme yapmıştı.)
Hastane tam teşekkül çalışmaya başlayalı 2 yıl oldu-olacak. Doktor eksikliği, personel yetersizliği vs.. bir kenara en büyük sorunlardan birisi de bu!
Önümüzdeki yıl olsun; dolmuş güzergâhını hastane içinden geçirmek adına ne yapılması gerekiyorsa o yapılsın. Belki yeni tadilatlar isteyecek, belki de bir müddet zorluk çekilecek ama bir düzenleme gerekiyor.
Bu düzenlemeyi artık kim yaparsa; kim karar verirse sözüm ona olsun… Belediye midir, Karayolları mıdır, şehir içi dolmuşların yönetimi midir kimse topu kimseye atmadan karar vermeli. Ya da herkes bir sabah 8’de dolmuş durağına gelip, tek ayağını kullanmadan koltuk değneklerini alıp o soğukta hastane kapısına kadar gitmeyi denemeli. İşte o zaman bu yazının önemi anlaşılabilir. Oysaki bunu yaşamadan empati ile dahi yaşanan zorluk hissedilebilir durumda…
Kimse de kötüye kötü örnek vermesin. Şurada şöyleymiş, burada böyleymiş değil. İmkanlar elverdikçe mutlaka bir çözümü vardır…
Şahabettin Mert