Teknolojiye teslim olduğumuz şu zamanlarda her bilgiye, her an, her noktada ulaşabilmek; avcumuzun içine sığan sonsuz denizle mümkün. Artık yeni nesil anne babalar, alışveriş yapmaya başladıklarında ürünlerin içerisinde nelerin olduğuna, neyle hazırlandığına bakabilmekte, yarım saat sürecek olan alışverişini 45 dakikaya çıkarıp, çocuklarına sorunsuz bir gelecek sağlayan ürünleri seçmekte. Örneğin yapay tatlandırıcı içeren bir ürünü, hangimiz çocuklarımıza yedirebiliriz ki?
Bir diğer taraftan, bu konuya çok uzun zamandır sahip çıkan bir kesim var. Çocuklarımıza sorunsuz bir gelecek için, yapay tatlandırıcı yerine doğal şeker üretimi yapan Şeker Fabrikasının işçileri, özelleştirme kararının ardından ayağa dikildi.
Şeker işçisi, Kastamonu’yu koruyor. Türkiye’yi, geleceği koruyor. Şeker işçisi, uzun süredir ekmeği için, halkın sağlığı için, Kastamonu için mücadelede.
Şeker işçisinin bu kararlılığı partileri de bir araya getirip şeker ittifakına yöneltti. CHP, SP, İYİ Parti il temsilcileri, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin de katıldığı eylemde kol kola yürüdü. İki gün boyunca “Ocu, Bucu” demeden kahvehanelerde insanlarla buluştu, akıl aldı, dert dinledi, şekere, geleceğe sahip çıktı.
Amaçları, Taşköprü’de yetişen sarımsağı Çin’den ithal ettiğimiz gibi, Rize’de yetişen çayı Sri Lanka’dan ithal ettiğimiz gibi, ülkemizde üretilebilen şekeri yurt dışından ithal etmemekti.
Şeker-İş Kastamonu Temsilcisi Ali Çufadaroğlu, sözlerinin dinlenmesi için tüm üyelerle birlikte sakal bırakma eylemi de başlattı burada. Ve dedi ki: “Yarın iş işten geçmiş olacak. Besiciye, nakliyeciye, çiftçiye, esnafa, yöre halkına ve Kastamonu’ya yazık olacak.”
Lütfen, Kastamonu’ya artık daha fazla yazık olmasın!
GÖZDE MINIK