“Cennet vatanı bizlere emanet ettiniz”
Vali Avni Çakır, Şehitlik’teki deftere, “Sizler, aziz Türk Milleti için yapabileceğiniz en büyük fedakârlığı yaparak, canınız pahasına gözünüzü kırpmadan şehadet şerbetini içip, bu cennet vatanı bizlere emanet ettiniz.Övgülere sığmayan fedakârlığınız, tarihe sığmayan kahramanlıklarınız sayesindedir ki bugün cennet vatanımızda, şanlı bayrağımız altında huzurla, gururla yaşıyoruz. Geride bıraktığınız emanetleriniz, milletimizin güvencesindedir” diye yazdı.
“Emanetleri emanetimiz,emanetleri şerefimizdir”
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Dursun Kan ise, Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, “Aziz şehitlerimiz ile kahraman gazilerimizin aziz hatıralarını genç nesillere aktararak canlı tutmaya, geçmiş ile gelecek arasında köprü olmaya, devam ederek hep yaşatacağız. Emanetleri emanetimiz, emanetleri şerefimizdir” dedi.
Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. Yılı ve 18 Mart Şehitler Günü ile ilgili ilk program Nasrullah Camiinde de Perşembe akşamı İl Müftülüğünce Mevlid-i Şerif düzenlenerek başladı. Dün de Şehitler Anıtı’nda saat 10.00’da Valilik, Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı ve Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanlığı çelenk sunma töreni ile devam etti.
Önceki akşam Nasrullah camiinde İl Müftülüğünce yapılan mevlid programında Kastamonu Belediyesi ve Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanlığınca kandil simidi dağıtıldı.
Şehitlikteki program
Şehitlikte dünkü tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı; saygı atışı, Vali Avni Çakır’ın şehitlik defterini imzalaması, Kur’an-ı Kerim okunması, İl Müftüsü Mustafa Bilgiç tarafından yapılan dua, şehitlerin mezarlarının ziyaret edilerek karanfil bırakılması ile sürüptamamlandı.
Vali Avni Çakır’da şehitlik defterine şu cümleleri yazdı:
“Aziz Şehitlerimiz,
Her yıl dönümünde olduğu gibi, 18 Mart Şehitler Günü münasebetiyle sizlere minnet ve şükranlarımızı sunmak üzere yine huzurlarınızda bulunuyoruz.
Anadolu coğrafyasını yurt edindiğimizden bu yanacennet vatanımızı bölmek, aziz milletimizi köleleştirmek ve Türk Milletini tarih sahnesinden silmek isteyenler;savaşarak ulaşamadıkları emellerine terör faaliyetleri ile ulaşmayı deneyenler, karşılarında Türk Milletinin çelikten iradesi ile vatanı için fedâ-yıcân etmekten çekinmeyen sizleri, necip milletimizin kahraman evlatlarını buldular.
Sizler, aziz Türk Milleti için yapabileceğiniz en büyük fedakârlığı yaparak, canınız pahasına gözünüzü kırpmadan şehadet şerbetini içip, bu cennet vatanı bizlere emanet ettiniz.
Övgülere sığmayan fedakârlığınız, tarihe sığmayan kahramanlıklarınız sayesindedir ki bugün cennet vatanımızda, şanlı bayrağımız altında huzurla, gururla yaşıyoruz.
Geride bıraktığınız emanetleriniz, milletimizin güvencesindedir.
Buradan sizlere söz veriyoruz;canınız pahasına bizlere emanet ettiğiniz bu cennet vatanı, bizler de canımız pahasına koruyacağız. Ruhunuz şad olsun.”
HEM’deki program
Şehitlikteki töreninin ardından Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda (HEM)Aytaç Eruz Anadolu Lisesi’nin hazırladığı anma programı gerçekleştirildi. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması, günün anlam ve önemini belirten konuşmanın Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Dursun Kan tarafından yapılması ile sona erdi.
Aytaç Eruz Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Raziye Keşçioğlu sunumunda gerçekleşen ve Aytaç Eruz Anadolu Lisesinin hazırladığı anma programda, “Okul öğrencisi Sema Durmuş tarafından “Bayraksız Olmaz” adlı şiir okundu. “Vatan Destanı” konulu oratorya, Zeybek gösterisi yapılan program Tiyatro gösterisi ile sona erdi.
Dursun Kan,HEM’deki programda yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Vatan; insanın güven içinde yaşadığı, hür olmanın şerefini taşıdığı topraktır. Aynı değerler uğruna baş koyanların, aynı ideallerle geleceği inşa edenlerin yurdudur. Dinini, milletini, şeref ve izzetini korumak için şehadet şerbeti içenlerin, gazi olup varlığından geçenlerin emanetidir.
Ecdadımız, Allah’a olan imanları, vatana olan sevdaları, cesaret ve fedakarlıklarıyla üzerinde yaşadığımız bu toprakları, tarih boyunca bu cennet vatana düşman ayak basmasın, semalarımızda ezan sesi dinmesin, mabedime namahrem eli değmesin ve al yıldızlı al bayrak sonsuza dek göklerde dalgalansın diye her türlü zorluklara göğüs germiş, bu uğurda ana ve babalar evlatsız, yavrular babasız, eşler ersiz kalmış ancak yurduma alçaklar uğratılmamış, tarihin hiçbir döneminde inancından ve bağımsızlığından taviz vermemiş, zulme asla boyun eğmemiştir. Tarih, vatanı ve mukaddesatı uğruna her türlü zorluğa göğüs geren şanlı ecdadımızın kahramanlık destanıyla doludur. İşte imanlı sinelerin Allah aşkıyla şahlandığı bu destanlardan biride Çanakkale Zaferidir.
İşte bugün, bizlere bu vatanı emanet bırakan, dünya tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 107.nci yıldönümünü kutlamanın ve mukaddes vatanımız için canlarını çekinmeden feda eden aziz şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin büyük onur ve gururunu yaşamaktayız.
Bilinmelidir ki! Bu zafer kolay elde edilmemiş, Türk milletinin Anadolu’daki varlığının devamı, bu mücadelenin kazanılması ile mümkün olmuştur.
Çanakkale’de, yüz binlerce vatan evladı, 7 den 70’ e bu vatanın bedelini ödemek üzere Çanakkale’ye koşmuştur.
Çanakkale Zaferi, maneviyatın maddiyatı yendiği, dünya tarihi üzerinde büyük etkilere neden olmuş, asırlardır Avrupalılar tarafından sömürülen ülkelerin bağımsızlık fikrinin kuvvetlenmesine yardımcı olmuştur.
Tarihimizdeki her savaşın ayrı bir önemi ve bizim için manevi bir değeri vardır. Fakat hepimiz tarafından görülebileceği üzere Çanakkale Savaşları, başlangıcı, gelişimi ve sonuçları ile dünyada mevcut başka milletler tarafından bile unutulamayan muharebe özelliği göstermiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale savaşlarında özellikle Anafartalar civarında askerleriyle verdiği üstün mücadele ve 276 kiloluk top mermisini sırtında taşıyan Seyit Onbaşı ve arkadaşlarının göstermiş olduğu kahramanlık, dünyada çok az milletin gösterebileceği bir kahramanlık destanıdır.
Çanakkale’yi, Çanakkale yapan gelenler değil! Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan asil ruhtur. O öyle bir ruhtur ki, çelik ve barut; inancın, imanın ve azmin karşısında yenik düşmüştür. O öyle bir ruhtur ki çocuklar, ben esir yaşamaktansa, özgür ölmeyi yeğlerim diyen kahramanların ruhudur. Davaları büyüktü, vatan davasıydı.
Çanakkale Zaferini benzersiz kılan, işgalci devletlerin dönemin en muazzam savaş gemileri ve binlerce askeri ile boğazı kuşatıp arsızca saldırması değil, gökten yağmur gibi yağan ateşe göğsünü siper eden aziz Mehmetçikti. Çanakkale’yi Çanakkale yapan, bitmek tükenmek bilmeyen düşman mermilerinin sesi değil, yaralı düşman askerini sırtına alarak onu düşman mevziisine kadar götürerek, işgalci askerlere insanlık dersi veren kahraman Mehmetçikti.
Çanakkale’yi Çanakkale yapan, cepheye gönderdiği oğluna “ya şehit ol, ya gazi” demek suretiyle, vatanın her karış toprağını evladının canından üstün tutan Türk analarıydı.
Onun içindir ki bizler kutsal değerlerimiz uğruna ölüme koşarak gider, Şehadet şerbetini gülerek içeriz. Şehitlerimizin emaneti bu cennet vatanı dün olduğu gibi bugünde, içte ve dıştaki tüm şer odakları ve terör örgütlerine karşı büyük Türk milletinin muzaffer gücü Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve güvenlik kuvvetlerimiz başta olmak üzere canı pahamıza korumaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Aziz şehitlerimiz ile kahraman gazilerimizin aziz hatıralarını genç nesillere aktararak canlı tutmaya, geçmiş ile gelecek arasında köprü olmaya, devam ederek hep yaşatacağız. Emanetleri emanetimiz. Emanetleri şerefimizdir. Bu duygu ve düşüncelerle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, yaşadığımız bu kutsal vatan topraklarını bizlere armağan eden, milletimizin varlığının, birliğinin ve beraberliğinin ölümsüz sembolleri, aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş gazilerimizi rahmet, minnetle anıyor, şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad mekânları cennet olsun.”
Dernek ziyareti ve Ilgaz gezisi
HEM’deki programın ardından da Vali, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanı, dernek merkezinde şehit ailelerini ziyaret etti, ziyaret sonrasında da Ilgaz Yurduntepe Kayak Merkezi’ne düzenlenen yemekli gezi gerçekleştirildi.
Vali Avni Çakır Şehit Aileleri Derneğinde de dernek defterine şu cümleleri yazdı:
“Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 107. Yıl dönümü münasebetiyle Kastamonu Şehit Aileleri ve Kahraman Gazilerimizin derneğine il protokolümüzle ziyaret ettik.
Bu Vatan ve bu Bayrak için yaptıkları fedakârlık ve kahramanlıklar her türlü takdirin üzerindedir. Aziz şehitlerimizin emanetleri baş tacımızdır. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Kahraman gazilerimizinde ömürleri sağlıklı ve uzun olsun.”
Akşam ise Orhan Şaik Gökyay Güzel Sanatlar Lisesi’nin Halk Eğitim Merkezi’nde konser programı düzenlendi.
Çanakkale Zaferi’nin 107. Yılı ve Şehitleri Anma Günü dün akşam Türkiye Kamu Sen’in Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan geleneksel Zafer Yürüyüşü Kastamonu Kalesi’nde son buldu.
Cengiz MUHZİROĞLU