Gürsoy Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gürsoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Nasrullah Camisi’ni ziyareti sırasında, 1680 yılında Hafız Mehmet Efendi’nin Nasrullah Camisi’ne imam olarak atanmasına ilişkin Padişah 4. Mehmet’in imzaladığı beratın tıpkıbasımını sundu. Erdoğan, burada sergilenmesinin daha doğru olacağını söyleyerek beratı camiye hediye etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün ilimizde katıldığı toplu açılış töreni ve belediye ziyaretinin ardından Nasrullah Camii’nin tamamlanan restorasyon çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Restorasyonu gerçekleştiren İnebolulu hemşerimiz Hasan Gürsoy tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mimar Yasemin Kamile Salcı tarafından bilgi verildi.
Gürsoy Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gürsoy, ziyaret sırasında, 1680 yılında Hafız Mehmet Efendi’nin Nasrullah Camisi’ne imam olarak atanmasına ilişkin Padişah 4. Mehmet’in imzaladığı beratı sundu.
Orijinalinin tıpkıbasımı olarak hazırlanan tarihi belgeyi ilgiyle inceleyen Erdoğan, beratın camide sergilenmesinin daha uygun olacağını ifade ederek tekrar Nasrullah Camisi’ne hediye etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, beratın altına Türkçe anlamının da yazılması talimatını verdi.
Gürsoy Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gürsoy, tarihi belgeyle ilgili açıklamasında, bu beratın Osmanlı dönemindeki hiyerarşiyi ve Nasrullah Camisi’nin önemini ortaya koyduğunu söyledi. Hafız Mehmet’in caminin banisi Kadı Nasrullah Efendi’nin torunu olduğunu belirten Gürsoy, “Bu beratı Yıldız Sarayı’ndaki Osmanlı arşivlerinde buldum. Özel izinle sadece 1 adet tıpkıbasım yaptırarak Sayın Cumhurbaşkanımıza takdim ettim. Sayın Cumhurbaşkanımız da beratın camide sergilenmesini arzu ettiler” dedi.
Hafız Mehmet Efendi’nin Nasrullah Camisi’ne imam olmak için dilekçe ile başvurduğunu, bu dilekçenin önce Sadrazam tarafından onaylanarak daha sonra Padişah 4. Mehmet’in iradesine sunulduğunu ifade eden Gürsoy, “Bu belge Kadı Nasrullah’ın vakfiyesi gereğince, Kadı Nasrullah’ın oğlu olan Mehmet Hüseyin’in ölümü üzerine imamete tayini için Hacı Hafız Mehmet’e hazırlanan berattır. Altta yer alan uzun yazılmış dilekçe, Hafız Mehmet’in babasının ölümü üzerine, imam-hatiplik için başvurusunu anlatıyor. Üst taraftaki kısa yazı ise vezirin, sadrazamın yahut ilgili kişinin padişaha durumu özet geçmesini içeriyor. En üst solda yer alan ‘Haddı Hümayun’ yani padişahın onayında da ‘verdim’ yazısı bulunuyor. Defterdar kayıtlarınca, 1680 miladi (1091 Ramazan-Hicri) tarihi yer alıyor. Belgenin sağ tarafında padişaha kadar giden sürecinde kimlerin onayından geçtiği gözüküyor. Bu silsilenin de defterdar kuyruklu imzası ile onaylandığı anlaşılıyor. Aynı kuyruklu imza berat belgesinin sağ üstünde de yer alıyor. İmza silsilesi de bürokrasinin ne kadar hızlı ve aynı kağıt üzerinde padişaha kadar ulaştığının bir ispatı oluyor” diye konuştu.