Gastronomi üstatları Kastamonu’yla ilgili ilk günkü izlenimlerini “büyülendik” diye özetlerlerken, kentimizi ve mutfağını yakından tanıyan ünlü gurme Mehmet Yaşin ise, bu büyük turizm potansiyelimizi pazarlayabilme konusundaki eksiğimizi ise bir dost olarak samimi ifadelerle dile getirdi.
Yaşin, 812 yöresel yemeği olan Kastamonu’nun gastronomi turizminde önemli bir merkez olabileceğini, ancak Kastamonu mutfağını tatmak isteyen turistlerin Kastamonu’ya geldiklerinde yöresel yemekleri yiyebilecekleri restoran olmadığını, var olan bir kaç işletmede ise bir ya da iki klasikleşmiş yemek dışında diğer lezzetleri tatmanın mümkün olmadığını söyledi.
Vali Vekili Karadeniz, “Bir yere TÜRSAB el atarsa orada gerçekten güzel gelişmeler yaşanıyor. Ben TÜRSAB’ın desteğini Kastamonu’ya da vereceğine inanıyorum” derken, Belediye Başkanı Babaş, TÜRSAB’a restore ettikleri konakları ücretsiz vermeyi teklif etti. KATSO Başkanı Arslan da 2017 Travel Turkey’in onur konuğunun Kastamonu olması talebinde bulundu.
TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komite Başkanı Hande Arslanalp, “Kastamonu’nun acente programlarında daha yoğun yer alması ve buranın satılması için elimizden geleni yapacağımızın bilinmesini istiyorum. Ama öncelikle Kastamonu’nun bir yol haritası çizmesi lazım. TÜRSAB olarak her zaman Kastamonu’nun arkasındayız” dedi.
—————–
TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi’nin organizasyonuyla Kastamonu’ya gelen ülkemizin tanınmış gurme, yemek yazarı ve turizm acentesi temsilcilerinin İhsangazi’den başlayan Kastamonu Mutfağı keşif gezisi önceki akşam Belediye toplantı salonunda yapılan tanışma toplantısı ve dün de Daday turuyla sürdü.
Gastronomi üstatları ilk günkü izlenimlerini “büyülendik” diye özetlerlerken, Kastamonu’yu ve mutfağını yakından tanıyan ünlü gurme Mehmet Yaşin ise, bu büyük turizm potansiyelimizi pazarlayabilme konusundaki eksiğimizi ise bir dost olarak dile getirdi.
Yaşin, 812 yöresel yemeği olan Kastamonu’nun gastronomi turizminde önemli bir merkez olabileceğini, ancak Kastamonu mutfağını tatmak isteyen turistlerin Kastamonu’ya geldiklerinde yöresel yemekleri yiyebilecekleri restoran olmadığını, var olan bir kaç işletmede ise bir ya da iki klasikleşmiş yemek dışında diğer lezzetleri tatmanın mümkün olmadığını söyledi.
Önceki akşam Belediye Toplantı Salonunda Vali Vekili Yaşar Karadeniz, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, KATSO Başkanı Selçuk Arslan ve ilimizdeki turizm işletmecilerinin de bulunduğu toplantı Novitas Turizm Acentesi sahibi Gülsen Kırbaş açılış konuşmasıyla başladı. Uğurlu Konakları işletmecisi aynı zamanda TÜRSAB Kültür Turizmi Komitesi Üyesi de olan Gülsen Kırbaş, toplantının açılışında yaptığı konuşmada TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi’nin çeşitli Anadolu illerine her yıl düzenlediği ziyaretlerine 2017 yılında Kastamonu’dan başlama kararı almasının önemli ve Kastamonu’da gastronomi turizmi adına umut verici olduğunu söyledi.
Ardından TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi Başkanı Hande Arslanalp, dünyada ve ülkemizde gastronomi turizminin ve bunun karşısında Kastamonu Mutfağı’nın genel durumunu değerlendirdikten sonra Vali Vekili Karadeniz, Belediye Başkanı Babaş ve KATSO Başkanı Arslan’ın Kastamonu’nun turizm olanakları ve mutfak kültürü üzerine bilgi verdiler, TÜRSAB’la yapılan işbirliği karşısındaki memnuniyetlerini de ifade etiller.
Toplantı Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün hazırladığı Kastamonu Turizmi konulu sunum ve ardından da Fahri Özbek’in beğeniyle izlenen Kastamonu Mutfak Kültürü sunumuyla sürdü.
VALİ VEKİLİ
YAŞAR KARADENİZ
TÜRSAB’ın el attığı yerde mutlaka güzel gelişmeler olduğunu işaret eden Vali Vekili Yaşar Karadeniz, “Kastamonu ulaşım altyapısının çözülmesi ile turizm yüzünü ileri dönmüştür. Bundan sonra büyük gelişmeler olacağını hepimiz tahmin etmekteyiz. Geçmişten edindiğim tecrübe doğrultusunda şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Bir yere TÜRSAB el atarsa orada gerçekten güzel gelişmeler yaşanıyor. Ben TÜRSAB’ın desteğini Kastamonu’ya da vereceğine inanıyorum. Verilecek bu destekle turizm yatırımcılarına gerçekten büyük bir katkı sunacağına inanıyorum. Bundan sonra yürüteceğimiz çalışmalara da bu toplantılar sonucunda oluşacak sonuç bildirgesi bizler için güzel bir rehber olacak. Şunu da belirtmeliyim ki gastronomi turizminin diğer turizm türleri ile birlikte karşılıklı etkileşimi çok daha fazladır. Kastamonu’da da bunun alt yapısı vardır” dedi.
BABAŞ’TAN TEKLİF
Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Kastamonu mutfağını tanımak ve Türkiye’ye tanıtmak için Kastamonu’ya gelen TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi aracılığıyla TÜRSAB’a ve Başkanı Başaran Ulusoy’a önemli bir teklifte bulundu.
Kastamonu’da tarihi ve kültürel dokuyu ayağa kaldırmak için satın alıp onardıkları konakları işletmesini ücretsiz olarak TÜRSAB’a verebileceklerini söyleyen Başkan Babaş, “Biz TÜRSAB’a, size çok güveniyoruz. Belediye olarak Kastamonu’nun tarihi ve kültürel dokusunu canladırmak için çok ciddi çalışmalar başlattık. Şehir merkezinde bin 400’ün üzerinde tescilli konak var. Belediye olarak yaklaşık 30 kadar konak satın aldık. Restorasyonlarını yapıyoruz. Buradan TÜRSAB’a çağrıda bulunuyorum: Bu konakları size ücretsizverelim, siz işletin. TÜRSAB’ın böyle bir çalışmada bize yardımcı olması ilimiz için çok büyük bir katmadeğer olacağına inanıyorum.” diye konuştu.
ARSLAN’DAN TALEP
KATSO Başkanı Selçuk Arslan da TÜRSAB’tan Kastamonu’nun Travel Turkey 2017’nin onur konuğu olmasını talep etti.
Selçuk Arslan, “Gastronomi turizminin son yıllarda dünyada ve Türkiye’de giderek gelişen bir trendi olduğundan hareketle acentesini, turistini bekleyen Kastamonumuz keşfedildiğinde görülecektir ki her bölgesinde bir birinden farklı ve zengin mutfak değerleri ile ilimizi tanımak önem taşımaktadır. Geziniz turizm beklentilerimiz açısından önemli bir açılımdır. Zengin Kastamonu mutfağını oluşturan 812 çeşit lezzetin görücüye çıkmasıyla ilimize olan turizm talebinin daha çok artacağına inancımız tamdır.” diye konuştu.
Tanıtımın faydasını gördüklerini, Travel Turkey 2012’ye onur konuğu olmalarının ve tanıtımın faydasını gördüklerini bu nedenle 2017’de de Travel Turkey’in onur konuğunun Kastamonu olmasını talep ettiklerini belirten Başkan Arslan, “Tanıtımın faydalarını gördük, biliyoruz. Bilhassa Travel Turkey’de bazı etkinliklere imza attık. TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komite Başkanı Hande Arslanalp bu yıl sonunda gerçekleştirilecek Travel Turkey Fuarı’nda stant açmamız için gereken desteği sağlayacaklarının sözünü verdi. Biz bu sene fuarın onur konuğu, üyesi olalım istiyoruz. Kastamonu’yu daha kuvvetli daha iyi tanıtmayı arzuluyoruz.” dedi.
MEHMET YAŞİN
Ünlü gurme ve yazar Mehmet Yaşin, bilinen 812 yöresel yemeği olan Kastamonu’nun gastronomi turizminde önemli bir merkez olabileceğini ancak gelen turistin bu yemekleri yiyebileceği işletmeler olması gerektiğini söyledi.
Kastamonu’nun mutfağını tatmak isteyen turistlerin Kastamonu’ya geldiklerinde yöresel yemeklerini yiyebilecekleri restoran bulunmadığına, var olan bir kaç işletmede ise bir ya da iki klasikleşmiş yemek dışında diğer lezzetleri tatmanın mümkün olmadığına dikkat çekti.
Kastamonu’nun öncelikle bu sorunu aşması gerektiğinin altını çizen Mehmet Yaşin, konuşmasında şunları söyledi:
“Zannediyorum Türk basınında Kastamonu ile ilgili en çok yazıyı yazan ve televizyon programı yapan benim. Yolda gördüğüm esnafın bana sarılıp, öpmesi halen unutulmadığımı gösterdi, buna çok sevindim. Sizin yüzünüzden Kayserililerle kötü oldum. Çünkü ben her yazdığım yazıda, bana sorulan her soruda, her televizyon programında Türkiye’nin en kaliteli pastırmasının Kastamonu Pastırması olduğunu söyledim. Bir yazımda Erciyes’le Ilgaz’ın kavgası dedim. Evvelce Kayseri Pastırması Erciyes’ten esen rüzgarla kurutulurdu, ama şimdi o kurutma alanlarının önüne yüksek apartmanlar yaptılar. Ama Kastamonu Pastırması halen Ilgaz’ın rüzgarıyla kuruyor. Gerçekten de her türlü övgüye değerdir. Özellikle de pastırma kesiciler! Onların uzun bir yetişme süresi var. 5 yıl sadece soğan kesiyorlar. 2 yıl çemensiz pastırma kesiyorlar ve daha sonra çemenli pastırma kesmeye terfi ediyorlar. Bana sorulan her soruda Türkiye’nin en zengin mutfağının Kastamonu’da olduğunu iftiharla söylüyorum. Kastamonu’da 812 çeşit yemek var. Karadeniz var, Marmara ve İç Anadolu’ya yaslanmış. Bütün bu kültürleri kendi kültürüyle de birleştirerek müthiş bir mutfak yaratmış. Bir de yoksul mutfakları hep zengin ve çeşitli mutfaklardır. İnsan elindeki az malzemeyle yaratmak zorundadır. Kastamonu mutfağına olan sempatimin arkasında zannediyorum hamur işleri var. Ben bir hamur düşkünüyüm. Hamur olmazsa karnım doymaz. Ben buradan ayrıldıktan sonra bir kez daha Kastamonu yemeklerini öven yazılar yazacağım. Hatta İstanbullulara diyeceğim ki, ‘Çok uzak değil Kastamonu. Uçağa binin 1 saatte oradasınız’ diyeceğim. Ankaralılara, ‘5.5 kilometrelik tüneli geçin oradasınız’ diyeceğim. Hepsini yazacağım, bir kez daha yemeklerinizi, çorbalarınızı öveceğim ama onlar buraya gelince bana küfredecekler. Çünkü nerede yiyecekler bu yemekleri? Bu yemekleri yapan yok. Münferit br turist olarak Kastamonu’ya gelsem hangi lokantada bu yemeklerin tadına bakacağım? Klasikleşmiş bir kaç yemeği yapan yerler var. Ama Kastamonu bu kadar değil. 812 çeşit yemeğiniz var. Kastamonu’nun öncelikle bu sorunu çözmesi lazım. Kastamonu’ya gelen bu yemekleri nerede yiyecek? Bunu Gaziantep çok güzel çözdü. Çünkü Gaziantep’te 7’den 70’e herkes taşın altına elini sokmuş. Hafta sonunda Gaziantep’e giden uçaklarda yer yok. Herkes hafta sonu Gaziantep’in lezzetlerini tatmaya gidiyorlar. Gaziantep’te gastronomi turizmi sayesinde herkes kazanıyor. Gastronomi turizmi 24 saat yemek demek değil. Yemek aralarını doldurmak da gerekiyor. İşte Kastamonu’da bu araları doldurmak için çok şey var. Lütfen bunun kıymetini bilin. Kastamonu’ya ait değerleri tanıtın. Ben hep arkanızda olacağım”
Kastamonu’da gastronomi turizmini destekleyecek çok sayıda turizm çeşidi olduğunu ancak Kastamonu’nun insanları bir araya getirecek ve buluşturacak bir festivali olmadığını belirten Yaşin, “Neden bir festival yapmıyorsunuz? Bu festivali öyle bir aya getirirsiniz ki, içinde biraz mantar olur, kuyu kebabı olur, yürüyüş yolu olur, bir sürü şey olur” diye konuştu.
YEMEK UZMANI
SAHRAP SOYSAL
Yemek uzmanı ve yazar aynı zamanda Kanal D’nin her pazar ilgiyle izlenen Sahrap’la Lezzetli Sofralar adlı programının yapımcısı Sahrap Soysal da Kastamonu’nun iki yemeğinden çok etkilendiğini belirtti.
Ekşili Pilav ve Simit Tiridi’nin damak tadına vurulduğunu belirten Sahrap Soysal, şöyle konuştu:
“Ben Kastamonu mutfağından çok haberdar değildim. Antakya mutfağı hayranıyım, Gaziantep mutfağını da severim. Anadolu mutfağının da tutkulu bir araştırmacısıyım. Kastamonu mutfağını bundan 10 sene önce Kıvanç Tatlıtuğ’un da jürisi olduğu bir yemek yarışmasında tanıdım. Kastamonulu bir hanım bu yarışmaya ekşili mesire pilavıyla katıldı. Ben o tada vuruldum. Isırgan otu ve ayranla yaptığını söyledi. Yarışmada birinciliği ekşili mesire pilavına verdik. Bir de Bakırköy’de çekime gittiğimizde kel simitle ve simit tiridiyle tanıştım. Kastamonulu aşçının o simidi doğraması, kemik suyuyla doldurması, üzerine sarımsaklı yoğurt ve bıçak kıyması koyması da aklımı başımdan almıştı. Kastamonu’nun bu iki yemeği; ekşili pilav ve simit tiridi beni çok etkiledi.”
Kastamonu mutfağı denildiğinde aklına Mehmet Yaşin’in geldiğini belirten ve ilk programında Kastamonu yemekleri yapacağını açıklayan Sahrap Soysal, “Biz şehirleri gezip, gastronomik özelliklerini araştırırız. Ben Anadolu tutkunuyum. Yurtdışı deseniz gitmem, ama Kastamonu derseniz koşarak gelirim. Havası, suyu, insaları, tatlı dili ve güler yüzü bana müthiş huzur verir. Kastamonu’da bize öyle bir misafirperverlik gösterdi. Yapacağım ilk programda Kastamonu mutfağını anlatıp, Kastamonu yemekleri yapacağım. Herkese çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
HANDE ARSLANALP
TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komite Başkanı Hande Arslanalp ise Kastamonu’nun gerçek bir gastronomi cenneti olabilecek destinasyonlardan olduğunu düşündüklerini söyledi.
Kastamonu’nun kendisine bir yol haritası çizmesini tavsiye eden Hande Arslanalp, şunları söyledi:
“Günümüz turizminde gelişen rekabet ortamında artık ülkeler sadece tarihi yerlerini, denizini, kumunu ve güneşini pazarlayarak başarılı olamıyor. Aynı zamanda mutfak kültürünü ve ritüellerini ön plana çıkarması gerekiyor. Birleşmiş Milletler Seyahat Örgütü’ne göre dünya turizm gelirleri içerisinde yeme ve içme harcamalarının payı yüzde 30 civarındadır. Çünkü turistlerin yüzde 88’i destinasyon seçerken gideceği yerin yemek kültürünü tanımayı araştırmayı çok önemli bir etken olarak görüyor. Bu kapsamda Türk mutfağının da dünyadaki sayılı mutfaklar arasında yer aldığı düşünüldüğü zaman Türkiye’nin gastronomi turizmi için yeterli çekicilik unsurlarına sahip olduğu bir gerçek. Gastronomi turizmi, bir yere özgü bir yemeği tatmak amacıyla yapılan seyahatleri kapsıyor. Bu bazen ülkeler arası seyahatleri kapsarken, bazen bir ilde o ilin ilçesine yapılan bir seyahati bile işin içine katıyor. Bunun içinde en önemli unsur ise yöresel lezzetler olarak dikkat çekiyor. Bir yöreye özgü yemekler özellikle de düzenli olarak yapılan etkinliklerle yapıldığına o bölgeye binlerce kişiyi çekebiliyor. Yapılan bir araştırmaya göre yüzde 57’sinin Türkiye’nin tarihi ve doğal değerleri için, yüzde 45’nin Türk insanını tanımak için, yüzde 28 gibi büyük bir bölümünün ise Türk yemeği ve Türk mutfağını tanımak için Türkiye’ye geldiği ortaya çıkmıştır. Bu çok büyük bir orandır. Gastronomi turizmi ayrıca sosyal ve kültürel mirasa sahip çıkması ve özendirmesi açısından da önemli bir turizm türüdür. TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi olarak; 7 bin yıllık geçmişe sahip Kastamonu’nun sayısız külliyesi, medresesi, antik kenti, tarihi konaklarıyla hem kültür turizmi, Ilgaz Kayak Merkezi’yle kış turizmi, yaylalarıyla yayla turizmi ve en önemlisi 812 çeşit yemeğiyle gerçek bir gastronomi cenneti olabilecek destinasyonlardan biri olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca gastronomik zenginliğin ötesine 10 bin yıllık geçmişe sahip ve şuanda dünyada yükselen bir değer olan genetiği bozulmamış Siyez Bulguru üzerinde durulması gereken bir konu olarak görülmektedir. Turizmin çeşitlendirilmesinde gastronomi turizminin öneminden bahsettiğimiz bugünlerde tüm olanaklara sahip Kastamonu’yu desteklemek ve tüm acentalarımızın tur programlarında Kastamonu’nun yer almasını sağlamak TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi’nin hedefleri arasında yer almaktadır. Biz bu nedenle Kastamonu’dayız. Kastamonu’nun çok önemli gastronomi değerleri var. Ancak bunu insanları Kastamonu’ya çekecek tanıtımı yapmadıktan sonra 812 çeşit yemeğin bir şeyler ortaya çıkarması imkansız. Gastronomi turizminde başarılı olan destinasyonlara baktığımızda oralarda bu kadar çok çeşidin değil ama bir kaç tane yemeğin ön plana çıkarılarak tanıtım yapmanın çok daha değerli olduğunu, kolay olduğunu düşünüyorum. Bugün dünyada Peru Mutfağı konuşuluyor. Kinoa denilen bir bitki sayesinde bugün herkes Peru mutfağından bahsediyor. Biz Türkiye de inanılmaz mutfaklara sahibiz ancak hiç birini bu değerde tanıtabilmiş değiliz. Kastamonu mutfağı da gizli kalmış bir cennet. Burada mantarınız var. Mantar cennetinde yaşıyorsunuz. Neden bir mantar festivaliniz yok, neden yapılmıyor? Festivaller gastronomi turizminde çok çok önemlidir. Ayrıca gastronomi, kültür turizmiyle iç içe olan bir turizm şeklidir. İnsanlar Kastamonu’ya bu şehrin tarihini görmeye geldiklerinde ayrıca yemeğini de tadacaklardır. Kolay satılabilen bir ürün olacaktır. Bununla ilgili programların hazırlanması lazım. TÜRSAB olarak Kastamonu’nun acente programlarında daha yoğun bir şekilde yer alması ve buranın satılması için elimizden geleni yapacağımızın bilinmesini istiyorum. Ama öncelikle Kastamonu’nun bir yol haritası çizmesi lazım. TÜRSAB olarak her zaman Kastamonu’nun arkasındayız.”
Aralık ayında İzmir’de düzenlenecek olan Travel Turkey Fuarı’nda Kastamonu’nun stant açmasını istediklerini belirten Arslanalp, “Bu çerçevede 8-11 Aralık 2017 tarihinde İzmir’de düzenlenecek olan Travel Turkey Fuarı’nda üçüncüsünü gerçekleştireceğimiz Uluslararası Gastronomi Kongresi’ne Kastamonu’yu davet ediyoruz. Kastamonu’nun bir standı olsun istiyoruz. 2 yıldır Gaziantep bu konuda çok istekli davrandı. Bunun karşılığını da aldı. Kastamonu’nun gastronomide yükselen bir değer olduğunu biliyoruz ve yolu açık olsun diyoruz.” diye konuştu.