MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım:
“Cenabı Allah’ın verdiği bir afettir. Ona diyecek hiç kimsenin bir şeyi yok. Birde insanların yapmasıyla, yapmamasıyla oluşan hadise var. Dere 40 yılda bir kendini arıyor, siz dereyi daraltmaya kalktığınız zaman o dere gün geliyor kendini arıyor ve kendi yatağını buluyor. 300 metrelik bir sel yatağını 50 metreye sıkıştırmışsınız ve gelmiş patlamış, almış götürmüş.Elbette ki insani tedbirler lazım”
Belediye Başkanı Vidinlioğlu:
“Tabiata çok fazla müdahil olursanız, 40 sene sonra size dönüyor. Pandemi de bize öğretti…Betonun yenilmeyecek bir şey olduğunu, bu kadar hırsın neticesini çok iyi olmadığını öğrenmiş olduk. Onun için tabiatla barışık yaşamak lazım. Ancak o zaman rahat edeceğiz. Bilimden de uzaklaşmamak lazım. Kemerli köprüler yapmak lazım.”
Sel felaketinin yaşanmasının ardından ilimize gelen ve bu felaketin yaşandığı ilçelerde incelemelerde bulunan Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım başkanlığındaki MHP heyeti, Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında izlenimlerini kamuoyuyla paylaştı.
Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin talimatıyla oluşturulan ve Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz, Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Yüksel Aydın, Davut Haskırıç ve Murat Kotra’dan oluşan heyetin basın toplantısında Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, İl Başkanı Emin Çınar, Seydiler Belediye başkanı Mehmet Erdoğan, İhsangazi Belediye Başkanı Hayati Sağlık da yer aldı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, Mütevelli Otel’deki basın toplantısında,
Bartın’ın ardından geldikleri ilimizde cuma günü sırasıyla Çatalzeytin, Abana, Bozkurt’ ve Azdavay’a geçtiklerini belirttti;ilçe başkanı ve eski belediye başkanı ile birlikte gezdikleri Bozkurt’taki durumun izahının mümkün olmadığını, çok büyük bir felaket yaşandığını söyledi.
Çatalzeytin ve Azdavay’da yoğun yağışla birlikte çayların coşması sonucu meydana gelen bir zayiat olduğunu belirten Yıldırım, yaraların sarılacağını ifade ettikten sonra şöyle dedi:
“Şu anda en çok konuşulan, görüşülen, dere yataklarına ev yapılması ve benzer şekilde yapılaşmanın olması, yani dere 40 yılda bir kendini arıyor, o zaman bulduğu anda önüne ne varsa alıp götürüyor, suyun önüne geçmek mümkün değil. Tabii insani tedbirler lazım mı, elbette ki insani tedbirler lazım. Bundan 2 sene önce Ordu’da oldu, oraya gittim. Bir ay evvel Rize’de felaket oldu, Rize’ye de ben gittim. Bu bölgeye de biz geldik. Tabii buda bir Cenabı Allah’ın verdiği bir afettir. Ona diyecek hiç kimsenin bir şeyi yok. Birde insanların yapmasıyla, yapmamasıyla oluşan hadise var. Şimdi Çatalzeytin’e gittiğinizde derenin içerisine beton atmışlar, daraltmışlar, o daralan alanda su gelmiş betona vurmuş, aşamamış bu sefer karşıya vurmuş yolu, içme suyunu ve okullara kadar bütün alanı almış götürmüş. Yani siz dereyi daraltmaya kalktığınız zaman o dere gün geliyor kendini arıyor ve kendi yatağını buluyor. İşte Bozkurt’ta da benzer bir durum var. Cuma günü gördük, 300 metrelik bir sel yatağını 50 metreye sıkıştırmışsınız ve gelmiş patlamış, almış götürmüş. Tabii kanuni düzenlemeler veya yönetmelik düzenlemeler gerekir mi?Genelinde gerekir.
Bartın’da da gördüğümüz bir şey var; en fazla tartışılan konu dere yataklarındaki ağaçların kesimi ve ıslahı DSİ’de mi olmalı, Orman Genel Müdürlüğünde mi olmalı? Şimdi orman kanunlarımız çok serttir bizim. Herhangi bir ağacı kestiğiniz zaman ormancı yakanıza yapışır. Ekseri şikâyet edilen konu da dere yataklarının içersinde ki bu ıslahın DSİ’ye verilmesi ve DSİ’nin diyelim ki en az bir dere yatağının sağlı sollu 50’şer metrelik alanların kesimini onların yapması, oranın birikmesi molozu getiriyor, molozda geliyor köprüleri tıkıyor.
Netice itibariyle önümüzde gördüğümüz bu felaketler oluyor. Yine en fazla hepimizin de gördüğümüz bir şey var, köprü ayaklarıdır. Osmanlı köprüleri var, ekseri Karadeniz’de vardır, Kemerli Köprü, Kemerli Köprü olunca köprü ayağı yok, yüksek de oradan yağış rahat geçiyor. Ya burada geçişler için asma köprü olacaktır, ya da ayaksız Osmanlı Köprüsü’ne benzer kemerli köprü olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız da dün basın toplantısında buna değindi. Bizim gördüğümüz hadise bu.”
“Bir de HES’lerle ilgili tartışma var” diyen Yaşar Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çatalzeytin Belediye Başkanımın söylediği HES’ler bizi kurtardı, yani bir saat geciktirdi, suyu tuttu, bizi bu bir saat Bozkurt gibi olmayı engelledi. HES’lerin teknik olarak ne olup olmadığını biz bilmiyoruz, ama vatandaş içerisinde bir tartışma var, gördüğümüz kadarıyla insani tedbirlerin alınması lazım. Bölge ıslah edilir, en önemlisi devlet vatandaşının yanındadır. Anında Cumhurbaşkanıyla, Bakanıyla, Genel Müdürüyle, teknik elemanıyla, heyetleriyle, MHP olarak bizde hadisenin olduğu andan itibaren vatandaşımızın yanında olduk. Buradaki tespitler elbette ki ilgililere gösterilecektir. Kanuni düzenlemesi yapılacaksa onlar yapılacaktır. Yönetmelik bazında olacaksa onlar olacaktır. İnşallah bundan sonra böyle sıkıntıları, böyle afetleri yaşamayız.
Tabii birde küresel ısınmanın getirdiği bir iklim bozulması veya iklim değişikliği var. İklim değişikliğinde de yağmurun çok şiddetli şekilde yağması ve sele neden olması, ha bundan sonraki bu iklim değişikliğini durdurma imkanımız var mıdır, yok mudur? o dünyanın ve dünyadaki devletlerin özellikle de gelişmiş ülkelerin dünyanın dengesini bozan gelişmiş ülkelerdir. Sanayi toplumu oluştuktan sonra da dünyayı kirleten onlar. Onlar şu anda dünyayı kirlettiler. Almanya’dır, Amerika’dır, Japonya’dır teknolojiyi belli bir noktaya getirdiler, bundan sonra da kirletmeyelim diyorlar, elbette ki kirletmeyelim, ama bundan sonra bu küresel ısınma göz önünde bulundurularak yapılaşmanın alınacak tedbirlerin ona göre alınmasında fayda olacağını görüyorum.
Biz alanda ayağımızı bastık. Yani televizyondan görmedik, gazeteden okumadık, sosyal medyadan izlemedik. En önemli mesele de alana inip ayağını basıp gezmendir. Tespit orada yapılır, yani televizyonda olmaz, bizim gördüğümüz, ayağımızı bastığımız, gezdiğimiz yerlerde şu ana kadar MHP Cumhur İttifakının birleşenidir, MHP gereğini gerektiği şekilde yapacaktır. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Kastamonu’nun MHP Milletvekili yoktur. Sayın İl Başkanımda buradadır, Ben derim ki Kastamonu Milletvekili benim derim, Yani sizin bir milletvekilinin bölgeye bölge insanına getireceği hizmetten yoksun olma gibi bir şikâyetinizi Allah’ın izniyle bulundurmayacağız. Elimizden geleni de yapacağız dedik. Yanında olduk olmaya da devam edeceğiz. Genel Başkanımızın da selamını iletiyorum. Onun adına da geçmiş olsun diyorum.”
Galip Vidinlioğlu
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu da, afetin yaşandığı ilk dakikadan itibaren sahada olduklarını belirtti ve şunları söyledi:
“Böyle bir manzara anlatılır bir şey değil. Kimi noktalarda 4. katlara kadar su basmaları yaşanmış. Bozkurt çok geniş bir ilçemiz değil. Dolayısıyla manevra yeteneği de çok fazla değil.
Cenab-ı Allah’tan dileğim en az kayıpla atlamak. Çok sayıda kayıp ihbarı var. Evlerin altında kimlerin kaldığı belli değil. Üst katlara kaçabilen kurtulmuş, kaçamayanlar su altında kalmışlar.
100 metreküpün afet kabul edildiği bilimsel olarak kabul edildiği bir gerçek. 430 küsur metreküp, buna hiçbir şeyin dayanması mümkün değil. İnsanlığın kendini yeniden çek etmesi gerekiyor. Tabiata çok fazla müdahil olursanız, 40 sene sonra size dönüyor. Pandemi de bize öğretti, betonun yenilmeyecek bir şey olduğunu, bu kadar hırsın neticesini çok iyi olmadığını öğrenmiş olduk. Onun için tabiatla barışık yaşamak lazım. Ancak o zaman rahat edeceğiz. Bilimden de uzaklaşmamak lazım. Kemerli köprüler yapmak lazım. Bölgede bütün işyerleri tahrip olmuş. Bu çok kolay üstesinden gelinebilecek bir şey değil. Fakat gereken irade gösteriliyor. Hemen hemen her şeye müdahil olundu. Bundan sonrada Çevre ve Şehircilik Bakanımızın ifadesi; dere yatağının olduğu yerlerde evleri geri çekmek, orayı biraz daha doğal seyrine bırakmak. Sayın Cumhurbaşkanımızda bölgeyi afet bölgesi ilan etti. Onun içinde hükümetimize minnettarız. Afet bölgesinin kendi iç dinamikleri vardır. Onunda getirdiği bir takım artılar olacaktır. Dün sürpriz bir şekilde de Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Kastamonu’nun bütün ilçelerine de doğalgaz müjdesini almış olduk.”
Vidinlioğlu ayrıca, Kastamonu Belediyesi olarak afet yaşayan ilçelere sevk ettikleri ekip, ekipman ve yardım malzemelerini de sıraladı ve“İlimizden ve il dışından 20 bin kişi hayırseverlerin yardımlarını afet bölgesini ulaştırdık. İhtiyaçlar ivedilikle gönderilmektedir. Sadece belediye olarak 25 kamyonun üzerinde gıda, temizlik, içme suyu, kıyafet, battaniye, kişisel bakım ürünleri, ekipmanları ulaştırıldı. Yurtlara yerleştirilen afetzedelere de yardımlar ulaştırıldı. Bir büyük jeneratörü de bölgeye ulaştırdık” diye konuştu.
Birlik ve beraberlik çağrısında bulunan Başkan Vidinlioğlu
“Bu tür günler siyaset yapma günü değil. Bu tarz günler birliğin, beraberliğin zirve yapması gereken günler. Onun için birbirimizin açığını aramak yerine, eksik olanları birlikte tamamlama günleridir. İnşallah bugünleri de atlatacağız. Çünkü biz güçlü bir milletiz. Ne günlerden geçtik. Rabbim hiç kimseye çekemeyeceği yükü vermez zaten. Allah var gam yok. Her şeyin üstesinden birlikte geleceğiz. Genel merkezimizi de bizi hiç yalnız bırakmadı” dedi.
MHP İl Başkanı Emin Çınar ise; “Bozkurt İlçe Başkanım olayın yaşandığı an itibariyle şahsımı aradılar. Konuyu hızla genel merkezimize ilettik. Belediyelerimiz desteklerini ortaya koydular. Desteklerine devam ediyorlar. MHP tam bir bütünlük içinde yaraların sarılması gayreti içerisindeler. Bölgemizin yaralarının en kısa sürede sarılacağına inancım tamdır” şeklinde konuştu.
Cengiz MUHZİROĞLU