8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü geride bıraktık… Peki; koca dayağından kaçan ve devlete sığınan, evladını görmek için gittiği il müdürlüğünde dayakçı kocasının hedefi olan Naime’yi de geride bıraktık mı?
Samsun’da tüylerimizi diken diken eden görüntüdeki, çocuğunun gözleri önünde bir kamyon dayak yiyen kadını geride bıraktık mı sahiden?
Bunun için, bana kalırsa, kutlanacak bir gün değil 8 Mart… Ne yazık ki ülkemizde utanılacak bir gün…
Kadının kadın olarak görüldüğü, hak ettiği değeri bulduğu, el üstünde tutulduğu bir ülkeye uyanmak olsun ümidimiz.
“Şikayetçi oldum ama bir şey yapılmadı” deyip sonrasında can veren kadınlarımızın ismi geçmesin akşam haberlerinde… Kadın cinayetleri 3’üncü sayfaları zaptetmesin…
Omuzlar üzerinde göklere yükselsin kahraman Türk kadını…
“Kadınlar çiçektir” demeyelim artık hep bir ağızdan.. “Kadın kadındır. Çiçek bitkidir” diyebiliriz örneğin. “Kadın” demekten korkmadığımız yarınlara uyanalım bir sabah.
Gözde MINIK