Eski yerleşimin iki yamaç arasına sıkışmış olması, orman alanlarının, tarım arazilerinin, tarihi dokunun zenginliği ve kentsel dönüşüm marifeti, iç göç gibi nedenler dolayısıyla şehrimiz kısa süre içinde önüne çıkacak önemli bir yol ayrımına doğru hızla ilerliyor…
İllaki öncelik ve aslolan vatandaşların ihtiyaç ve mutluluklarıdır ancak geleceğe bırakılacak mirasın niteliği de önemli olsa gerek.
Şehrimizin geleceğine dair adımlar atmak her ne kadar Belediye’nin uhdesinde olsa da, toplumu oluşturan tüm kesimlerin talep ve önerilerini örgütlü ya da bireysel ifade etme hakkı var…
Var olan bu hakkın geçmişten günümüze çok da fazla kullanılmamış olması, bugünden sonra kullanılmasına engel olmasa gerek.
Bu kadar suskun bir şehir…
Dünya yüzünde başka bir tane var mıdır merak ediyorum açıkçası.
Karnından konuşan…
En fazlasından kulaktan kulağa oynayan.
Bir spor salonuna yer bulmak için göbek çatladı adeta…
Spor camiasından bir kelam işitmedik.
Lise binası için yer yok…
Sendikaları, dernekleri, duayenleriyle eğitim camiasının umurunda olmuyor.
Misaller o kadar çok ki mevcut toprak varlığımızın ihtiyaç ve hırslarımıza yetmediğine dair…
Ve hemen her sorun karşısında başta mevzuyla ilgili sivil toplum örgütleri olmak üzere toplum “neme lazım” deyip geçmesine.
Belki de zorunluluktur bilmem…
Kuzeykent’in dolup dolup taşacak bir geleceğe doğru koşar adım gitmesi.
Adliye, sağlık kurumları, resmi kurumlar, üniversite, konutlar, iş merkezleri, yurtlar…
İyi de bu kadar yoğunluğu kaldıracak mı Kuzeykent?
Toprak yetmiyor…
Büyüdükçe gelişemiyoruz.
•••
Not: Şehrimizdeki Atatürk anıtlarından hangi kurumun sorumlu olduğunu merak ediyorum…
Kışla parkındaki anıt nicedir resmen dökülüyor ve ilgili kurum hangisiyse hiç umurunda değil.
Yer belediyenin olsa gerek…
Sorumlusu belediye mi?
Cumhuriyet Meydanı’ndaki anıt valiliğin himayesinde…
Sorumlu Valilik mi?
Kışla parkındaki Atatürk anıtı ile ilgili benzer satırları yaklaşık bir yıl önce yine bu köşede yazdım, fotoğrafını koydum, feryat ettim…
Kimse üstüne alınmadı iyi mi?
Türkiye Cumhuriyeti’nin mimarı Mustafa Kemal Atatürk ve bugünlerimizin temelinde payı olan kahramanların yer aldığı anıtın hali perişan…
Yakışıyor mu Kastamonu’ya?
Hadi kol kırılsın yen içinde kalsın da…
Turistler ayıplamaz mı?
Zor mu bir anıtı onarmak…
Çok mu pahalı?
Madem onarılmıyor…
Kaldırılsın bari.
Göz görmeyince…
Gönül katlanır en azından.