Kim der “Avrupalılar Kastamonu’nun patates paçasına hayran kaldı, parmaklarını yedi, kapıştı, sildi süpürdü, mest oldu, tadı damaklarında kaldı” diye…
Görmesem ben de inanmazdım.
Tüm mesele yemeğe lezzet asli unsur olmak kaydıyla, sunuma dair tasarım katabilmekte biraz da…
Patates paçasını doğru bir yaratıcılık ile dünyanın en lezzetli yemeklerinden biri haline getirmek mümkün pekala.
Patates paçası dediğimiz ne, “patates, kıyma, soğan, sarımsak, yoğurt, yumurta, nişasta, un, salça, zeytinyağı, tereyağı” malzemesinden mütevellit bir Kastamonu yemeği…
Fakir haneyse kıyma ile tereyağı/zeytinyağını da silin hatta.
Fakir yemeği patates paçası zengin sofralarının baş tacı olur mu?…
Oldu işte, millet kuyruk önünde.
Tüm mesele hikayesinde ve sunumunda…
Cupcake kaplarında bir başka kimliğe bürünüyor, Avrupai olup çıkıyor patates paçası.
“Kadıboğan” yahut, “un, şeker, tereyağı, zeytinyağı, bal, nişasta, vanilya” malzemesinden yapılıyor, gayet masrafsız ve yapımı kolay kadim bir Kastamonu tatlısı…
E bir de Avrupalıya sor bakalım, Kadıboğan’ı anlata anlata bitirebiliyor mu?
Erik pestili diğer bir şampiyon, köy kadınlarımızın emeği başlı başına…
Avrupalıya şaşkınlık yaratıyor verdiği ekşi tatla.
Tam da Avrupa’ya özgü lezzetler…
Kapış kapış ihraç edilebilecek potansiyelde.
Yerel mutfak çünkü…
Yeni yükselen trend olan “glokal” mutfak ürünü.
Her lezzetimiz hikayesi ve yaratıcı tasarımı ile sunulduğunda…
Avrupalıyı Kastamonu’ya tutkun kılacak değere sahip.
- ••
Not:
Toplumları ileri götüren kadınların cesareti, aklı, özgürlüğü ve emeği…
Geride bırakan ise kadınlara pranga vurulması.
Özgür kadınların var olduğu her toplum gelişme ve kalkınma yolunda destan yazar…
Kadınlara zincir vuran her toplum ise tarihe ibret vesikası olarak düşer.
Açın haritayı bakın…
Kadının özgür olduğu toplumların sosyal, ekonomik, kültürel alanda kat ettiği mesafeyi hemen görürsünüz.
Geride kalan ülkeleri de hemen görürsünüz…
İçiniz sızlar.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun…
Kadınlar onurudur yeryüzünün.