İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve kurmay heyeti parti binası açılışı için şehrimize gelmişken bir de mini mitinge imza atarak seçmenleri ile bir araya geldi…
Yarım saatlik konuşmasında “Konuşan ve üreten Türkiye” özlemini sıkça dile getirdi getirmesine de bunun nasıl olacağını pek anlatmadı ama.
Her muhalefet lideri benzer hamasi cümleler kuruyor kurmasına da…
Değil ülke yönetimi, belediye hatta apartman yönetimine geçmeye görsün, kolluk kimdeyse Süleyman o oluyor.
Akşener konuşmasına başladı, daha ilk cümlelerinin birinde “Yolları kapatılan bir ülkede yol bulmak için” iktidarı hedeflediklerini anlatıyordu ki, konuştuğu alanın kenarındaki ana arterin miting nedeniyle taşıt ve yaya trafiğine kapatılmış olduğu gözüme takıldı…
Konuşmadan önce etraftaki yol durumuna bakmakta fayda var demek ki.
Diğer bir şaşkınlığımı dile getirmek zorundayım, Akşener’in vatandaşlara yaptığı konuşma enikonu bir mitingdi bir bakıma, miting alanı olarak Cumhuriyet Meydanı’nın önü nasıl tahsis edildi peki?..
Hani İYİ Parti’ye kongre yapması için salon verilmiyordu, şehrin göbeği verildi işte.
Bari Cumhuriyet Meydanı yahut Nasrullah Meydanı verilseydi…
En azından trafik kilit olmazdı.
Saygı duruşu yapıldı ve ardından İstiklal Marşı okundu, Akşener konuşmasına dinleyicilere “Selamunaleyküm” diye selam vererek başladı…
Nabza göre şerbet mi desek?
Şeker Fabrikası’ndan bahsetti Kastamonu’nun en büyük derdi oymuşcasına…
SEKA’ya lafı götürdü, kaç yıl evvele.
Hele hele “Kastamonu’da işsizlik var” dedi ki…
Dil sürçmesine yordum, “İş beğenmeyen var” dese gerekti.
Israrla “Türkiye konuşamıyor” dedi…
Cumhurbaşkanı’na öyle eleştiriler yöneltti ki ağzım açık kaldı, hele kiminde eleştiri sınırını epey aşarak.
“Zenginimiz bedel öder, askerimiz fakirdir” dedi, şehit olan askerlerin niçin fakir olduğunu, zengin ailelerin çocuklarının neden aynı kedere uğramadıklarını sordu iki kez…
Eğitimde fırsat eşitliği olmadığı için böylesi bir kaderin ortaya çıktığını bilmez mi acep? Zengin aile çocuğunu okutuyor, çocuk olsa olsa en fazlasından kısa dönem, yedek subay yahut bedelli olarak askerlik vazifesini yerine getiriyor. Memleketine başka yolla hizmet ediyor. Belki o yolda şehit oluyor. Ölüm üzerinden siyaset yapılır mı? Ölüm ölümdür, fakir de ölse, zengin de.
Zengin çocuğu neden “Uzman Er” olsun?..
Fabrikayı mı kapatsın?
Madem “Zenginler askere gitsin”, şehrimize geldiğiniz arabanın markası neydi Sayın Akşener?…
Murat 124 mü?
Şahin mi?…
Kartal mı?
Öğle ezanına 6 dakika kala saatine baktı…
Mini mitingi bitirdi.
- ••
Not 1:
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’i dinlemek için parti binası önündeki alanda toplanan vatandaş sayısı ile İYİ Parti’nin ilimizdeki oy potansiyeli kesinlikle eş değer değil…
Çoğu seçmenin çeşitli sebeplerle korkudan kendilerini gösteremedikleri kesin çünkü.
Memur yoktu alanda, işçi de yok sayılırdı…
Emekli ve ev hanımı karışımı bir topluluktu toplanan.
Taşıma kıta yoktu…
Kamuyla bağı olmayanlar vardı sadece.
Azdı ama…
Zihnen kalabalıktı.
Kadınlar dikkate değerdi…
Kimsenin zoru olmadan ve menfaat beklemeden, kocalarının peşinden gitmeden Akşener’i dinlemeye koşmaları, kadın dayanışmasının ötesinde bir duygu olsa gerek.