Korona seyrüseferinde Türkiye dünyanın 2 hafta gerisinden gidiyor, ilimiz de İstanbul’un 2 hafta gerisinde, İstanbul’da hastaneler git gide istiap hadlerini doldurmaya başladılar, Kastamonu’nun hasta yatağı stoku henüz var, her geçen gün “yoğunluk” artıyor ne var ki…
İstanbul’dan New York’a uzanan bir coğrafyada hizmet veriyoruz ne de olsa.
“Diren Kastamonu Devlet Hastanesi”…
“Diren sağlık ordumuz”.
Boş yatak var hastanemizde…
Boş oda var.
Her geçen gün sayı artıyor ama…
“Tek tabanca” ile virüsle nasıl başa çıkılır?
ABD’den gelen kafile “başımız üstüne”…
Kötü bir senaryo gerçekleştiğinde Kastamonu’daki teşhis ve tedavi şartları gelen misafirlerimize ne ölçüde yeter? 240 pırlanta genç için Kastamonu’dan çok daha elverişli sağlık olanağı sunan başka il kalmadı anlaşılan? Gelişkin altyapısı olan başka Anadolu illeri kafileyi kabul etmedi mi acep?
“”PCR” testi biz niye yapamıyoruz?…
Test numuneleri neden Ankara’ya gidip, günler sonra sonuç geliyor? Söylentiye bakılırsa, ilimizde faklı bir alanda kullanılan bir cihazın uyup uymayacağı üzerinde kafa yoruluyor? Kastamonu’nun “acil” ihtiyacı olan “PCR” cihazının devreye girmesi halinde, önemli bir engel geçilmiş olur. Yarım gün içinde çıkacak test sonuçlarına göre vatandaşların tedavisi bulundukları ilçelerde ve hatta evlerinde yapılabilir hale gelir. Kastamonu Devlet Hastanesi’nin üzerindeki “dayanılmaz” yoğunluk olabildiğince ferahlar bu sayede. Söylenti boyutunda var olan ilimizdeki test cihazı uyarsa sorun yok, uymazsa acil bir cihaza ihtiyaç var.
Büyük ilçelerimizden Tosya ve Taşköprü hastanelerinin “topa” girmeleri lazım ki…
Kastamonu Devlet Hastanesi en azından büyük “ilçe” baskısından kurtulsun.
Sağlık ordumuz hastalanmaya başladı ne yazık ki…
Özel sektörden bir hekim ve personeli ile resmi bir kamu hastanesinden bir hekimin tedavi gördükleri ortalıkta dolaşan iddia. “Pozitif” çıkmaları halinde o hekimlerin baktıkları hastalar ve çevresindekilerin hali nice?
Vatandaşlarımız “sosyal medya” kirinden arınsın…
Kastamonu Devlet Hastanesi’nde rahmete kavuşan her hasta korona kurbanı değil. Her vefat haberinin ardından lütfen ortalık dalgalanmasın. Zaten günde 3-4 “Eks” ortalaması olan bir hastanede elbet ki “normal” ölümler sürecek.
Yetkililer harici “sükûnet”…
Yetkililer için ise “ses” vakti.
MUSTAFA AFACAN