Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’ndeki felçli hastalar kendileri için açılan kilim dokuma, boyama ve tel kırma kurslarında el becerilerini geliştirerek tedavi oluyor.
Hastaların tedavisine yardımcı olmak, boş vakitlerini en iyi şekilde değerlendirebilmek, felçli hastaların ellerini ve kol kaslarını hareket ettirerek tedavilerine yardımcı olmak amacıyla Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile kilim dokuma, boyama ve tel kırma kursu açıldı.
Teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı hastanede geleneksel el sanatlarının tedavi desteği için kullanılması amacıyla açılan kurslara hastalar ve hasta refakatçileri yoğun ilgi gösterdi.
Kurs kapsamında hastanenin yataklı hasta koridorlarına konan kilim dokuma tezgahları hiç boş kalmıyor. Hazırlanan zengin resimli motifler üzerine dokunan birbirinden güzel rengarenk kilimler, şark köşesi gibi oluşturulan hastaların bekleme salonunda sergileniyor. Hem hastaların tedavisi hem de refakatçilerin boş zamanlarını değerlendirmeleri için açılan dokuma kursuna katılıp tezgah başında kilim dokumasını öğrenen hastalar, sağlıklarına kavuşup bir de kollarına mesleki altın bilezik takarak taburcu olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Geçirdiği trafik kazası sonucu felçli kalan 88 yaşındaki Mehmet Raşit Kayıkçı, “Sol tarafıma felç indi. Buraya hastaneye geldim. Burada hastanede tedavi oluyorum. Bir de bu kilimi dokumaya çalışıyorum. Mutluyum, Allah’a şükürler olsun iyiyim. Biraz iyileşiyorum. Burada kilim dokumak bana iyi geliyor, biraz gözlerim görmüyor. Gözlerim görse daha iyi kilim dokurum. Şuanda felç gelen kolumu kullanabiliyorum. 25 gün falan oldu. Ben merkeze bağlı Elmalı Tekke köyünde ikamet ediyorum. Devrekani’de geçirdiğimiz kaza sonrası felç oldum” dedi.
Eskiden sepet yaptığını ve kilim dokumaya da alışkın olduğunu söyleyen Kayıkçı, “Hayvanları güderken sepet yapardım, o yüzden kilim dokumaya alışkınım. Kilim dokurken gözlerimi, ellerimi, kolumu, vücudumun her tarafını kullanabiliyorum. Kilim dokumak bana iyi geliyor, faydasını görüyorum. Kollarımı kilim dokurken daha iyi çalıştırıyorum. Bazen rahatsız oluyorum ama bir süre dinledikten sonra gelip buraya tekrar yapmaya başlıyorum. Kurs eğitmenimiz de bizlere yardımcı oluyor. Bunu ben seve seve yapıyorum” diye konuştu.
Kitaplık boyayarak ellerini çalıştıran SCA ataksi hastası 34 yaşındaki Ersin Karaca ise “30 yaşında iken bana bir rahatsızlık geldi. Bu rahatsızlığım konusunda hiçbir bilgim yoktu. Annemin tavsiyesi üzerine hastaneye gittik. Nörolojik bir sorunum olduğu söylendi hastanede. MR çekimleri sonucunda doktor bana SCA ataksi hastası olduğumu söyledi. Herhangi bir kaza falan da geçirmedim. 30 yaşından sonra bu hastalık etkisini göstermeye başladı. Sanıyorum 1 haftadır burada fizik tedavi görüyorum. Hafif şekilde şuanda elimde sorun var, sağ tarafımı ise rahat kullanabiliyorum. Ben daha önce buradaki koltukları boyadım. Şuanda da süs eşyalarını boyuyorum. Tabii ki çok faydasını görüyorum. En azından şuanda daha önceki halimden daha çok aktifim. Bir sorun yaşamıyorum. Gayet iyiyim. Ben, rahatsız olmadan önce özel bir firmada çalışıyordum, herhangi bir sorunum yoktu. Gitgide çalışma durumum ağırlaştığı için işleri yapamaz hale geldim ve ayrılmak zorunda kaldım” diye konuştu.
Karabük’ten tedavi için Kastamonu’ya gelen Damla Özdemir de, “Burada kilim dokuyorum, tedavim şu anda iyiye doğru gidiyor. Elimi ve ayaklarımı şu anda kullanabiliyorum. 15 haftadır burada tedavi görüyorum. Kilim dokumak hoşuma gidiyor. Kilim dokurken eğleniyorum da. Hem tedavimi görüyorum hem de eğleniyorum, sıkılmıyorum” şeklinde konuştu.
Kastamonu Halk Eğitim Merkezi El Sanatları öğretmeni Ayşe Köstenoğlu, “Halk Eğitim Merkezi’nden görevliyiz. El sanatları öğretmeniyim. Buradaki amaç, burada yatan hastaların, felç geçirmiş hastaların el koordinasyonunu çalıştırmak. El kaslarını ve kol kaslarını çalıştırmak. Aynı zamanda refakatçiler de burada hastalarıyla birlikte kaldıkları için onların da biraz daha kafa dağıtması, hastayla birlikte psikolojik açıdan rahatlaması için uğraş gösteriyoruz. Buradaki egzersiz kilim. Hastalarımız, genelde sağ ya da sol ellerini kullanamıyorlar ya da her iki elini kullanamıyorlar. Bizler, burada o kasları çalıştırmak için çaba gösteriyoruz. Bir nevi kilim dokurken fizik hareketi yapıyorlar. İş uğraş yaparken de, kilim dokumaya çalışırken de göz ve el koordinasyonlarını çalıştırıyorlar. Onun için gayet sağlıklı olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kursun tedavide fayda gösterdiğini anlatan Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Davut Döner, amaçlarını şöyle açıkladı:
“Yerel ve yöresel faktörlerden Kastamonu Halk Eğitim Merkeziyle birlikte yürüttüğümüz bir çalışma bulunuyor. Uzun zamandır bu çalışmaları birlikte yapıyoruz. Halk Eğitim Merkezimizin destekleri ve oradan gelen öğretmenlerimizle birlikte hastalarımıza özellikle el becerilerini ve el tedavilerini daha iyi yapma ve hızlandırma adına halı dokuma eğitimi vermekteyiz. Bizim teknolojik aletlerle hastalarımıza verdiğimiz tedavimiz ince el becerilerinde yetersiz kalıyor. Bizde burada daha çok yerel tedavilerden faydalandığımız halı dokuma, özellikle tekrarlayıcı hareketler bakımından el becerileri üzerine daha fazla fayda sağlamakta ve etkili olmaktadır. Ayrıca bu hastalarımızı ayrı bir motivasyon sağlamaktadır. Teknolojik cihazlarla hastalarımıza bazen aynı hareketleri yaptırmak yorucu olabiliyor. Halı dokuma makinesi ile birlikte hastalarımız aynı hareketleri yapmaktan sıkılıyor, ayrıca bu yaptığı hareketlerin kendilerine bir kazanç getirmediğini, bir faydasını görmediklerini düşünüyorlar. Halı dokuma makinesiyle birlikte hastalarımız hem kendilerine faydalı bir etkinlik yapıyor hem de mutluluk duyuyorlar. Bu aynı zamanda hastalarımız için motive edici bir durum oluyor. Bizlerde halı dokuma cihazını çeşitli seminerlerde, çeşitli ziyaretlerimizde anlatarak hem hastalarımıza nasıl hizmet verdiğimizi hem de hastalarımızı daha da motive ettiğimizi gösteriyoruz.” (İHA)