Esnaf odalarının seçimli kongreleri yılın ilk günü Oto Tamircileri Odası’nın Dursun Ergin’i yeniden başkanlığa seçtiği kongreyle başladı. Milletvekilleri Metin Çelik ve Hasan Baltacı’nın konuşmaları, tek listeyle gidilen kongreyi ısıttı. CHP Milletvekili Baltacı, ekonomik durum üzerinden iktidarı eleştirdiği konuşmasında, sivil toplumun suskunluğunun olumsuzlukların sebeplerinden biri olduğunu belirtti ve “Ben konuşuyorum, il başkanım konuşuyor, partim konuşuyor. İster beğenin, ister beğenmeyin, ama konuşacak insanlara ihtiyaç var. Sanki bu memleketin esnafı çok kazanıyor da, esnaf odaları susuyor arkadaşlar. Sanki bu şehirde ticaret erbabı çok iyi günler yaşıyormuş da, Ticaret Odası susuyor. Sendikalar susuyor, sanki işçiler günlük gülistanlık bir hayat yaşıyormuş gibi.” dedi.
AK Parti Milletvekili Metin Çelik, pandeminin dünya genelinde sıkıntılara yol açtığını, sağlık hizmetleri konusunda gerçekleştirilmiş olan projeler ve alınan önlemlerle Türkiye’de bu sıkıntıların büyük ölçüde önüne geçildiğini söyledi; ekonomik sıkıntılarla ilgili olarak “Türkiye de elbette bu süreçten olumsuz bir şekilde etkilendi. Fakat dünyanın yaşadığı sıkıntıları hükümetimiz milletimize yaşatmadı” ifadesini kullandı. Çelik’in “Değerli milletvekili arkadaşım, bütün bunlar gelir, geçer hal olur. Sen hiç merak etme. PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile birlikte nasıl o tezkereye ‘Hayır’ diye elini kaldırdığının sen önce hesabını ver, ondan sonra gel burada konuş” şeklindeki eleştirisini terörle ilişkilendirilmelerine karşı çıkarak cevaplamak isteyen Baltacı’nın talebi, kongrenin uzamaması gerekçesiyle geri çevrildi.
Kastamonu’daki esnaf odalarının seçimli kongreleri yılın ilk günü itibariyle başladı.
463 üyesi bulunan Kastamonu Oto Tamircileri Odası’nın Olağan Kongresi cumartesi günü yapıldı, mevcut Başkan Dursun Ergin ve yönetimi tekrar seçilerek güven tazeledi.
Bakanlık temsilciliğini Gürol Kayıkçı ve Ümit Emre Şirin, Divan Başkanlığını Ali Ufuk Dravor, Başkan Yardımcılığını Mehmet Kalyoncuoğlu, katip üyeliklerini de Necdet Yanık, Erdoğan Küçükoğlu ve Yakup Ertuğrul’un yaptığı kongrede açılış konuşmasını Kastamonu Oto Tamircileri Sanatkârları Esnaf Odası Başkanı Dursun Ergin yaptı. Ardından da sırasıyla CHP Parti Meclisi Üyesi, Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik birer konuşma yaptı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan kongreye üyelerin yanı sıra AK Parti Milletvekili Metin Çelik, CHP Milletvekili Hasan Baltacı, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Akif Güzel, İl Ticaret Müdürü Sefa Özata ve bazı muhtarlar katıldı.
Oto Tamircileri ve Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı Dursun Ergin, açılış konuşmasında, gelişen teknolojinin ve otoların bu teknolojiye göre üretilmeye başlanmasının oto tamircilerini zorladığını, işi sırtlanacak genç neslin ise zayıf geldiğini belirtti ve şöyle dedi:
“Yasa gereği Esnaf ve Sanatkarlar Birliği’ne bağlı odalarımızın 4 yılda 1 seçim yapma mecburiyeti var. 1 Ocak ile 31 Mart arası birliğimize bağlı 38 odamızın genel kurullarını yapacağız. Bugün itibariyle de ilk olarak Kastamonu’da Oto Tamirciler Odası’nın genel kurulunu yapıyoruz. Geriye doğru bir değerlendirme yaptığımızda; biz faaliyet noktasında özellikle gelişen teknoloji takip etme adına fuar ve fabrika gezilerine ağırlık veriyoruz. Fakat ilk defa bu 4 yıllık dönemde maalesef hiç yapamadık. Pandemi sürecinin 2 yıldan fazla etkili olması, bizim bu tür gezileri iptal etmemize neden oldu. Bizler için yeni teknolojileri takip etmek önemli. Maalesef sanayi esnafı olarak düşündüğümüzde geriden gelen genç nesil zayıf geliyor. Önceki dönem teknolojisine göre iş yapmaya alışmış siz değerli esnafımızın, bugünkü teknolojiye göre üretilen araçların tamir ve bakımında zorlanmamanız için bu tür fabrika ve fuar gezileri çok önemli. Onun haricinde sizler istediğiniz zaman, her türlü teknolojiye ulaşmak istediğinizde ben sizin önünüzü açarım. Bu konudaki eksikliklerinizi odamıza bildirdiğinizde gerekli mesafeyi alacağımıza inanıyorum. Sanayilerimizdeki şu anki çalışma ortamları bugünkü araçlara göre yeterli değil. Bunun içinde yeni sanayiye ihtiyaç var. Bu konuda da gerekli girişimler yapıldı. Yeni sanayi noktasında da inşallah başarılı olacak ve inşallah daha geniş, daha modern yerlerde bu hizmetleri yapma imkanı bulacaksınız. Yeni sanayi yapılırken de, bugünün şartlarına göre projelendirilmesi yapılıyor. Yolunun genişliğinden, dükkanın genişliğine kadar bugünkü teknolojiye uygun olmasıyla beraber, müşterinin beklentisine uyacak mekanları da sağlamamız gerekiyor. Bu konuda görev yapan arkadaşlarımıza da başarılar diliyorum. Herkesten Allah razı olsun, herkes üzerine düşeni yapıyor.”
HASAN BALTACI
CHP Milletvekili Hasan Baltacı, 2022 yılının herkese mutluluk, barış, sağlık getirmesini, bol ve bereketli bir yıl olmasını dileyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yılbaşı gecesinde kiminiz eğlendi, kiminiz çocuklarıyla vakit geçirdi, kiminiz 2021 yılının muhasebesini yaptı, kiminiz 2022 ile ilgili umutlarını, heyecanlarını, beklentilerini kafasında tarttı. 2022 yılının herkese mutluluk, barış, sağlık getirmesini, bol ve bereketli bir yıl olmasını diliyorum. Ama bir siyasetçi olarak bir dilek ve temenni olarak kalmaması için de ben ve arkadaşlarım kesintisiz bir mücadele yürütüyoruz. Sabah kalktınız size bir iyi, bir de kötü haber var. Kötü haber şu; işyerlerine yüzde 126 elektriğe zam geldi. İyi haber şu; artık birbirinizle daha fazla sohbet edecek zamanınız var! Bu fiyatlarla, bu ekonomik krizle vatandaşın bir adım daha ilerleme şansı yok. Uzun zamandır Kastamonu’da pandemiden dolayı bu tür toplantılar yapılamıyordu. Yapılamadığından da bu kürsülerden sizlerle buluşma fırsatı bulamıyorduk. 2022 ile birlikte artık sizlere hitap etme fırsatı bulmaktan mutluyum.
Bir ülkede ekonomik gidişi, ekonomik parametrelerle açıklayabilirsiniz. Doların yükselişini, yapılan zamları, istihdam sorununu, üretim meselesini, çiftçinin durumunu, sanayinin durumunu ekonominin parametreleriyle açıklayabilirsiniz. Fakat iş Türkiye’ye geldiğinde ekonomi biliminin bile yetersiz kaldığı bir durumla karşı karşıyayız. Dolar artıyor; petrolün fiyatı artıyor, mazotun fiyatı artıyor. Dolar düşüyor; petrolün fiyatı, mazotun fiyatı yine artıyor. Dolar artıyor; elektriğin, doğalgazın fiyatı artıyor. Dolar düşüyor; elektriğin, doğalgazın fiyatı yine artıyor. Niye böyle oluyor biliyor musunuz? Çünkü Türkiye’de bir sessizlik var. Çünkü Kastamonu’da bir sessizlik var. Önünüzdeki masalarda küp şekerler var. Bugün Türkiye bir şeker krizi yaşıyor. Çünkü şeker fabrikaları satılırken, bu memlekette sessizlik vardı. Bir avuç insan Şeker Fabrikası’na kadar yürüdü, geriye kalanlar ‘Satılırsa, satılsın’ dedi. ‘Devlet fabrika mı yönetir?’ denildi, ‘Oradaki işçiler çok kazanıyor’ denildi. Bugün bu ülkede topu 4 TL olan A4 kağıt, bugün 70 TL. 2002-2003-2004 civarlarında SEKA Fabrikası satılırken biriniz, ‘Devlet fabrika mı yönetir? Komünist bir düzende miyiz?’ demiştiniz. Bir başkası ‘Altlarında araba, işçiler çok fazla kazanıyor, satılsın gitsin’ demişti. ‘SEKA satılmasın’ diyen bir avuç insan vardı. Elektrik fiyatları neden artıyor biliyor musunuz? Zamanında TEDAŞ özelleştirilirken, bir avuç insanın sesi çıktığı için, diğerleri sustuğu için. O gün; ‘TEDAŞ’taki işçiler çok kazanıyor. Devlet elektrik mi dağıtır? Bu süreci özelleştirelim’ denilmişti. Özelleştiği için biz elektriği dolarla alıyoruz, Türk lirası ile değil, dolarla dışarıdan alıyoruz. Hani diyorlar; ‘Dış güçlerle mücadele ediyoruz’ diye; hayır değil. Göbekten dış güçlere bağlanmış Türkiye, enerji dağıtımı özelleştirilmiş, sessiz kaldığımız için özelleştirilmiş. ‘Bu memleket bugün neyin bedelini ödüyor?’ derseniz, bu memleket bugün sessizliğinin bedelini ödüyor. Bu kürsülere birbirinizin sırtını sıvazlamak ya da seçim için konuşmak için çıkmayın. Gerçeği konuşun, memleketi konuşun. Korkmayın konuşursanız başınıza hiçbir şey gelmez. Ben konuşuyorum, il başkanım konuşuyor, partim konuşuyor.”
Memleketin konuşacak insanlara ihtiyacı olduğunu vurgulayan Milletvekili Baltacı, konuşmasına şöyle devam etti:
“İster beğenin, ister beğenmeyin, ama konuşacak insanlara ihtiyaç var. Sanki bu memleketin esnafı çok kazanıyor da, esnaf odaları susuyor arkadaşlar. Sanki bu şehirde ticaret erbabı çok iyi günler yaşıyormuş da, Ticaret Odası susuyor. Sendikalar susuyor, sanki işçiler günlük gülistanlık bir hayat yaşıyormuş gibi. Memlekette bir memur uyuşturucu satıyor, bunu ortaya biz çıkartıyoruz, biz söyleyene kadar hiç kimse hiçbir işlem yapmıyor. Uyuşturucu ile mücadele etmesi gereken Yeşilay susuyor, bunu kabul edebilir misiniz? Senin vicdanın kabul edebilir mi bunu? Senin vicdanın bunu kabul eder mi? Edemez değil mi? Uyuşturucu ile mücadele etmesi gereken bir derneğin sessiz kalmasını vicdanınız kabul edebilir mi? Bugün bu memlekette ekonomik krizi, eğitim krizi, hukuk krizi, sağlık krizi varken, sendikası, odası, meslek odaları konuşmazken bunu sizin vicdanınız kabul eder mi? Bunun daha ağır bedelleri olur. Onun için Kastamonu’nun başına gelen, Türkiye’nin başına gelen, sessizliktir. Onun için bu kürsülerde konuşalım. Bu kürsülerden de konuşurken, birbirimizin yüzüne bakarak, ‘Yol yaptık, köprü yaptık, inşallah, maşallah, hamdolsun, şükür olsun, dış güçler, iç güçler, hainler, teröristler’ demeyi bırakalım bir an önce, gerçekleri konuşalım. Bu memlekette var zamanında küpünü dolduranlar, yok zamanında krizi milletin üzerine yıkamazlar. Bu memlekette 3-5 yerden maaş alıp; ailesini, sülalesini besleyenler; 1 maaş alıp 3-5 nüfusu besleyen millete bu krizin yükünü saramazlar. Onun için bu kürsülerde konuşmamız lazım. 2022 yılı daha çok konuştuğumuz yıl olsun, 2022 yılı birbirimizin yüzünü daha çok gördüğümüz, dertleştiğimiz, sohbet ettiğimiz ve birbirimizin konuşmamızdan korkmadığımız bir yıl olsun. Bu kara gün geçecek, Türkiye düze çıkacak. Ne zaman düze çıkacak? Birbirimize inandığımız zaman, güvendiğimiz zaman, birbirimizin sesini duymaya başladığımız zaman.”
METİN ÇELİK
Baltacı’nın ardından kürsüye gelen AK Parti Milletvekili Metin Çelik, katılımcıların yeni yılı kutladıktan sonra şöyle konuştu:
“Dünya yaklaşık 2 yıldır büyük bir krizden geçiyor. Bu kriz Kovid-19 adı verilen bir virüsle başladı. Önce dünyanın gelişmiş ülkeleri denilen ülkelerin sağlık sisteminin çok sıkıntıya girdiğini gördük. Bu sağlık krizini hamdolsun Türkiye dünyadan pozitif şekilde ayrışarak, çok güzel bir şekilde idare etti. Amerika’nın, Avrupa’nın ileri denilen ülkelerinin insanlarının düştüğü durumları televizyonlarda, sosyal medyalarda hepiniz seyrettiniz. Biz iktidara geldiğimiz ilk günden itibaren sağlık altyapımıza yaptığımız yatırımlarının en büyük faydasını da bu sağlık krizinde gördük. Hiçbir vatandaşımız mağdur edilmemiştir, hiçbir vatandaşımıza bedel çıkarılmamıştır. O ileri denilen ülkeler, eğer sigortası yoksa insanlara binlerce dolarlık fatura çıkardılar. Aşıları ücretli yaptılar. Muhalefetin sürekli eleştirdiği, hem şehir hastanelerimizle hem de illerimizde, ilçelerimizde yenilediğimiz hastanelerimizle, sağlık gücümüzle, bir milyonu aşkın doktorumuzla, hemşerimizle, ebemizle, sağlık çalışanımızla, bu sağlık krizini Türkiye’de olmadan bugünlere taşıdık. Pandemi döneminde dünyada kapanmalar yaşandı. Bu kapanmaların getirdiği ekonomik sıkıntılarla dünya boğuştu. Geçtiğimiz yıl ülkemizde de kapanmalar yaşanmak zorunda kaldı. Biz bu kapanmayı da hem esnafımızın, hem de çalışanımızın en az etkileneceği şekilde, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin aldığı önlemlerle hamdolsun bugünlere taşıdık. Kapanma süreci dünyada bir talep sorunu yaşattı. Kapanmanın arkasından açılmayla birlikte dünya büyük bir talep artışıyla karşı karşıya kaldı. Bu talep artışına üretim ve tedarik zincirlerinin yeterince karşılık vermemesi sonucunda; dünyada arz-talep dengesizliği yaşandı. Arz-talep dengesizliği dünyada bugüne kadar yaşanmamış enflasyonları doğurdu. Yıllardır 0-1 arasında enflasyonu olan ABD’nin enflasyonu yüzde 7’yi geçti. 7 kat enflasyon yaşıyor. İngiltere aynı şekilde. Avrupa Birliği ülkeleri en az 5-6 kat enflasyonlarla mücadele ediyorlar. Hem gıda, hem enerji hem de diğer sektörlerde emtia fiyatlarında büyük artışlar yaşandı. Peki Türkiye dünyadan ayrı mı? Türkiye de elbette bu süreçten olumsuz bir şekilde etkilendi. Fakat dünyanın yaşadığı sıkıntıları hükümetimiz milletimize yaşatmadı.”
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Doğalgaz fiyatları Avrupa’da 4-5 katına çıktı. Ağustos ayından başlayan fiyat artışlarıyla beraber 4-5 katına çıkan fiyat artışları gördük. Avrupa vatandaşları doğalgazı geçen yıla oranlar 4-5 kat daha maliyetli kullanıyor. Bunu sizlerden gizlemeye çalışıyorlar, bunlar sadece Türkiye’de oluyormuş gibi size sunmaya çalışıyorlar. Doğalgazı evlerimizde geçen seneden çok farklı mı kullanıyoruz? Bu 4-5 kat artışı milletimize yansıtmadık. Bu sene doğalgazdan devletimizin kasasına girmesi gereken 120 milyar TL, milletimizin cebimizde kalmıştır. Aldığımız doğalgazın 4’te 3’ünü hükümetimiz karşılıyor, 4’te 1 fiyatına milletimize sunuyor. Bunu milletimizden gizleyemezsiniz. Biz bunları milletimize anlatmaya devam edeceğiz. Milletimizi bu sıkıntılar içerisinde boğulmamamız için gerekli önlemleri alıyoruz. Avrupa’da dolar bazında akaryakıtı en ucuz kullanan ikinci ülkeyiz. Hükümetimiz, eşel mobil sistemiyle Nisan 2021’den bu tarafa ÖTV’lerden feragat etti. ÖTV’leri almamak suretiyle bu fiyatların daha da ileri gitmesini engelledi. Bugün bu mücadeleye devam ediyoruz. Bütün bunlar göz önünden kaçırılmaya çalışılıyor”.
Dünya genelinde gıda sektöründe de artışların olduğunu vurgulayan Milletvekili Çelik, şunları söyledi:
“Etkilenmememiz mümkün değil. 2021’de bir de kuraklık eklendi. Sağlık krizinin getirdiği sıkıntılara bir de kuraklık eklenince, dünyada gıda fiyatlarında ciddi artışlar meydana geldi. Biz hem asgari ücretlimizin, hem ücretli kesimlerimizin, emeklimizin, işçimizin, memurumuzun alım gücünü asla düşürmeyeceğiz. Asgari ücrette bunu yaptık. Önümüzdeki günlerde emekli, işçi, memur ve ücretli maaşlarında bunları göreceksiniz. Bütün bunları yaptığımızda, alım gücünü düşürmediğimizde oluşan bu olumlu havadan en çok esnafımız kazanacaktır. Çünkü alım gücü düşmediği anda bu bütün ekonomi alanına yansıyacak ve sonuçta 2022 yılında inşallah çok daha olumlu bir havayı, olumlu bir ekonomiyi hep birlikte yaşayacağız.”
Milletvekili Çelik, konuşmasının sonunda Baltacı’ya ve partisi CHP’ye yönelik eleştirilerini sıraladı, iktidarları döneminde sağlanan gelişmeleri dile getirdi ve şöyle dedi:
“Ben size CHP döneminde yapılan özelleştirmeleri saymayacağım. CHP’nin parti tüzüğünde niye hâlâ özelleştirme var? Bu açıklanabilir değil. Bu samimiyet değildir. Parti tüzüğünde özelleştirmeyi tutacaksınız, ondan sonra ‘Ben iktidara gelince, şöyle yapacağım, böyle yapacağım’ diyeceksin. İlk önce onları değiştirin, sonra gelip burada milletin karşısında konuşun. Dünyada bir süreç var, bir trend var. Fakat biz devletin düzenleyici rolünü, ekonomideki düzenleyici rolünü, bunun için ekonomideki düzenleyici rolünü, bunlar için elinde tutması gerekenleri tutmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Bu konuda hiç kimsenin endişesi olmasın. Fakat özel sektörü mutlaka özendireceğiz. Türkiye’de hamdolsun pandemiden bu tarafa 2,5 milyon yeni istihdam yaratıldı. Dünyada işsizlik artarken, Türkiye’de işsizlik düşüyor, istihdam oranları artıyor. Bu veriler ortada. Yüzde 11,2’ye düştü, inşallah 2022 yılı içerisinde tek haneli rakamlara ulaştığımızı sizlerde göreceksiniz. ‘Türkiye batmış, yanmış, yıkılmış’ diyenlere cevap olsun diye söylüyorum. Türkiye ihracatta coşuyor. AK Parti iktidara geldiğinde, dünya ihracatından aldığımız pay yüzde 0,50, 36 milyar dolar iken; şu anda ihracatta geldiğimiz rakam 225 milyar dolara ulaştık. 7 katından fazlaya ulaştırdık, Türkiye ihracatını. Buna da ‘Zaten dünyada ihracat rakamları artıyor, onun için Türkiye’de de artıyor, siz milleti kandırıyorsunuz’ gibi bir şeyler söyleyecekler. Hayır öyle değil. Dünya ihracatından aldığımız pay da yüzde 0,50’den yüzde 1,1’e ulaştı. AK Parti Türkiye’nin dünya ihracatındaki payını 2 katından fazlasına ulaştırdı. Bütün bunlar 2,5 milyon istihdamı sağlıyor. Hiç organize sanayi bölgesi olmayan Kastamonu’ya 4 tane organize sanayi bölgesi kuran AK Parti’dir. Buralarda yeni yatırımcılara yer verememe durumuna geldik. Genişleme çalışmalarımız devam ediyor. Kastamonu Organize Sanayi Bölgesi’ni genişletiyoruz. Önümüzdeki süreçte kamulaştırmaları hızlı bir şekilde yapacağız. Müsterih olmanızı istirham ediyorum. Bu ülkede milletini düşünen, milletinin geleceği için her şeyi göze alan bir iktidar var, bir Cumhurbaşkanı var.
Değerli milletvekili arkadaşım, bütün bunlar gelir, geçer hal olur. Sen hiç merak etme. Türkiye’ye 30 kilometre mesafeden füze atılıp, yatağında, evinde şehit edilen vatandaşlarımız oldu… Biz ne yaptık, ABD’ye rağmen, Rusya’ya rağmen girdik, orada güvenliği sağladık. Tezkere uzatmaya gelince, PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile birlikte nasıl o tezkereye ‘Hayır’ diye elini kaldırdığının sen önce hesabını ver, ondan sonra gel burada konuş.
Mevcut iki tane küçük sanayi sitemizi dönüştürmek için büyük bir mücadele ortaya koyuyoruz. Maslak Yeni Sanayi Sitesi kuruldu. Bununla ilgili çalışmalar büyük mesafe aldı. Şu anda son aşamalara geldik. Proje çalışmaları da devam ediyor. 2022 yılı içerisinde temelini atmaya hedefliyoruz. Kısa sürede yeni sanayimizi faaliyete geçireceğiz.”
AK Parti Milletvekili Metin Çelik’in sözlerinin ardından Milletvekili Baltacı, “Beni ve partimin terörle ilişkilendirildiği yerde benim konuşmam gerekiyor. Bu hem memleketime duyduğum saygıdan, hem de kendime duyduğum öz saygıdan dolayı bir dakika cevap vermem gerekiyor” diyerek cevap hakkı istedi.
Divan Başkanı, kongrenin uzamaması ve sanayi esnafının da işyerlerini bırakarak geldiğini belirterek Baltacı’nın talebine olumlu cevap vermedi.
Kongrede gündem maddelerinin görüşülüp oy birliğiyle kabul edilmesinin ardından geçilen seçime tek aday olarak giren Dursun Ergin başkanlığındaki yeni Yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:
Mehmet Emin Avcı, Ertan Çetinkaya, Mehmet Koç, Veli Acar, İrfan Davutoğlu ve Zeki Ahatoğlu. Denetim Kurulu Asil Üyeliğine de Orhan Kırcıoğlu, Şenol Nergiz ve Tanju Topaçoğlu.
Kastamonu Merkez’de 11 ve ilçelerde de 27 olmak üzere toplam 38 odanın seçimli kongreleri mart ayı sonuna kadar tamamlanacak.
Cengiz MUHZİROĞLU