Kâmil Dermircioğlu Kastamonu’da iz bıarakan valilerdendi. İki kez valilik yapmıştı (1984-1986 ve 1992-1993). İdarecilik hayatında, 1978-1999 yılları arasında Valilik kadrosunda 5 ilde 6 kez Valilik ve Merkez Valiliği yaparak her valiye nasip olmayan bir tecrübeye sahip oldu. 1 Ocak 1934 tarihinde İzmir’in Tire ilçesinde yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Zekâsı ve çalışkanlığı Cumhuriyet’in tanıdığı imkânlarla bütünleşince ortaya başarılı bir idareci portresi çıktı. Emekliye ayrılınca anılarını kaleme alıp tecrübelerini meslektaşlarıyla paylaşmak istedi. 2004’te yayımlanan anı kitabı, Metin Boyacıoğlu dostumuz vasıtasıyla yeni elimize geçti:
Kâmil Demircioğlu, Hayatta Umulmayanı Beklemek, Ankara 2004, 424s. Elips Kitap:85.
Kitapta, 2003 yılında aramızdan ayrılan Demircioğlu’nun çocukluğundan itibaren ibretlik hayat hikâyesini okuyoruz önce. İlkokul ve ortaokulu Tire’de bitirdi (1949). Tire’de lise yoktu. İzmir Atatürk Lisesinde yatılı olarak okumaya başladı. Birinci yıl sonunda Tire’ye dönünce babasının işlerinin daha da bozulduğunu öğrenince bir süre öğrenimine ara verdi. Sonra İzmir Yemişçiler Çarşısında çalışarak 1954 yılında liseyi “Pekiyi” dereceyle tamamladı. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi sınavlarına girip burslu okumaya hak kazandı. Fakültenin İdarî Bölümünü 1958 yılında 8.8 ortalama ile bitirdi. İçişleri Bakanlığına maiyet memuru olmak için dilekçe verdi. Kaymakam ve vali olmanın birinci basamağı maiyet memurluğuydu. Antalya Valiliği maiyet memurluğuna atandı. Maiyet memurluğu stajından sonra Antalya Gündoğmuş, Alanya ve Manavgat ilçelerinde Kaymakam Vekilliği yaparak bu stajını da başarıyla tamamladı. 27 Mayıs 1960 Darbesi’nin öncesi ve sonrasında Antalya’da ilginç olaylar yaşandı. Darbe sonrası Alb. Yekta Kozan Antalya Valiliğine getirildi. On gün sonra da asıl Vali Turgut Kılıçer göreve başladı. Demircioğlu Ankara’da Kaymakamlık Kursuna katıldı. Kursu “Takdir-i Şâyân” adlı en yüksek dereceyle bitirdi. Vatan görevini yerine getirmek gerekiyordu. Polatlı Topçu Okulu ve Nevşehir Kozaklı Jandarma Komutanlığında vatan görevini tamamladı. Kozaklı’da hem kaymakamlık hem de jandarma komutanlığı yaptı. Askerlik sonrası Ardahan Kaymakamlığına atandı (1963). 1967 yılına kadar süren bu görevi sırasında TODAİE’de idarecilik, Paris Lisan OkulundaFransızca eğitimi aldı. Ardahan Kaymakamlığının ardından İçişleri Bakanlığı Özlük İşleri Genel Müdürlüğünde Şube Müdürlüğü görevinde bulundu. Ardından Mülkiye Müfettişliğine atandı. Uzun süre müfettişlik yaptı. 1978 yılında Çankırı Valiliği ile valilik dönemi başladı. Emekliye ayrıldığı 1999 yılına kadar şu görevlerde bulundu: Çankırı Valiliği (1978-1980), Merkez Valiliği (1980-1980), Amasya Valiliği (1980-1982), Merkez Valiliği (1982-1982), Kahramanmaraş Valiliği (1982-1984), Kastamonu Valiliği (1984-1986), Merkez Valiliği (1986-1992), II. Kastamonu Valiliği (1992-1993), Merkez Valiliği (1993-1994), Danıştayın, merkeze alınma kararını iptali (1994), Uşak Valiliği (1995-1996), Merkez Valiliği (1996-1999), Yaş sınırından emekliye ayrıılış (1999). Demircioğlu, sıraladığımız hayatındaki dönemlerle ilgili ilginç anılarını, gözlemlerini de yazmış. Çocukluğu, II. Dünya Savaşı’nın yokluk yıllarına rastgelmiş. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyeleri ve fakülte arkadaşlarıyla ilgili de güzel anılara sahip. Kaymakamlık ve valilik yaptığı yerlerde hangi hizmetleri yaptığını veya başlattığını yazmayı ihmal etmemiş. Âdeta, devlete 41 yılın hesabını vermiş.
Demircioğlu’nun 1958-1999 yılları arasındaki mülkî idarecilik yılları Türkiye’de siyasî, ideolojik çatışmaların yoğun yaşandığı, kutuplaşma ve terörün egemen olduğu bir dönemdi. Darbeler, askerî vesayet, sık sık hükûmet değişikliği başta valiler olmak üzere yüksek bürokratları çok rahatsız ediyordu. Biz de 1959-1998 yılları arasında devlet memuru ve yüksek bürokrat olarak görev yaptığımızdan aynı sıkıntıları yakından tanıdık. Vali Demircioğlu gibi, asılsız şikâyetler sonucu görevden alındık. Her iktidar değişikliğinde müfettişle burun buruna geldik. Çok şükür, ne Demircioğlu ne de biz yargılanacak bir suç işlemedik.
Vali Demircioğlu’nun anılarından iki dönem Kastamonu Valiliği sırasında şu işlere el attığını öğreniyoruz. Önce birinci valilik dönemine ait olanlar:
- Üniversitelerle işbirliği yaparak ilin ekonomik değerlerinden sarımsak, orman kesim yan ürünlerinin değerlendirilmesi ile tatlı su ürünleri konularında araştırma yapılması,
- Dünya iş konseyleri ile temas,
- Kastamonu Kalkınma Vakfının kurulması,
- Özel İdare Ormanının tekrar kazanılması,
- Glayöl yetiştiriciliğinin teşviki,
- Sahil bandında kivi yetiştirilmeye başlanması,
- Bodur elma yetiştirilmesine başlanması,
- Ceviz yetiştiriciliğinin teşviki,
- İnebolu’da reçel üretim tesisi,
- Alabalık üretim tesisinin kurulması,
- Norveç’le ortak, kalkan balığı yetiştirme projesi,
- Karadeniz’de kum midye projesi,
- Taşköprü’de Pompeipolis kazılarının hızlandırılması,
- Abana ilçesi sahil düzenlemesi.
Vali Demircioğlu, anılarında projelerinin olumlu sonuçlarını görmeden siyasi baskılarla merkeze alındığını belirtiyor (s.329). İkinci Valilik döneminde ise önemli şu çalışmaları yaptığını görüyoruz:
- İnebolu, Cide, Çatalzeytin ilçeleri sahil düzenlemeleri,
- Defterdarlık ve Askerlik Dairesi Başkanlığı binalarının restorasyonu,
- Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi restorasyonu,
- Taşköprü Hükûmet Binası restorasyonu,
- Candaroğlu Mahmut Bey Camisi restorasyonu,
- Şehit Şerife Bacı ve Atatürk Anıtı’nın yapımına başlanması,
- Hava Alanı yapımına başlanması,
- Şehitler Anıtı yapılması,
- Kastamonu Stadyumunun yenilenmesi, geliştirilmesi,
- KSK’ye Kadıdağı’nda bina yapılması,
- Kastamonu Kuzeykent Projesi’nin uygulamaya geçirilmesi,
- Meslek Yüksek Okulu inşası,
- Organize Sanayi Bölgesi kurulmasının başlatılması,
- Tosya meyve suyu ve salça tesisi,
- Tosya yem fabrikası,
- Tuğla kiremit fabrikası.
Demircioğlu’nun anıları, bize mülkiyeli vali yanında deprem bölgeleri, kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan il ve doğal âfete uğramış iskân yerleri için “mühendis vali, kaymakam” seçeneğini hatırlattı. Bu konuda, gerekçeleriyle geniş bir yazı kaleme almayı düşünüyoruz.
Kitabı Kastamonulu hemşehrilerime içtenlikle tavsiye ediyor ve rahmetli Demircioğlu’nu saygıyla anıyoruz…
NAİL TAN