Kuzeykent’teki tartışmalı arsanın ikinci ihalesinde alınan sonuç ve yaşananlarla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, “Derdimiz, Kastamonu’nun bir karış toprağının heba edilmemesi… Kastamonu’nun ranta kurban edilmemesi, Kastamonu Belediyesi mallarının hak ettiği değerden satılması olduğu için biz bu süreci takip ettik. Alınmadığımız ihalede ilgili parsel 153 milyon 500 bin TL bedelle yeni sahibini buldu. Biz kendimizi Kastamonu halkına ve bizlerin mücadelesi sonucunda arsa değerinde artan 53 milyon 150 bin lirayı da Kastamonu Belediyesi’nin kasasına emanet ediyoruz” dedi.
“Biz Kastamonu’da yapılacak her işte elbirliğiyle davranmak, Kastamonu’ya bir çakıl taşı kazandırılacaksa, onu kazandırmak istiyoruz” diyen Erbilgin, basın toplantısının sonunda, tespit ve temennisini içeren şu ifadeyi kullandı: “Sayın Vidinlioğlu’nun en başta şahsıma, arkadaşlarıma ve Kastamonu’ya bir özür borcu vardır. Eğer bu şehrin belediye başkanı ise, eğer kendisinin ‘Evlad-ı Fatihan’ olduğunu söylüyorsa, eğer kendisi kara bıyıklı, kara yağız seyitlerin torunuysa, ortaya çıkan tablodan dolayı kamuoyundan özür dilemelidir. Hatta Kastamonu Belediyesi’nin kasasına koyduğumuz 53 milyon 150 bin lira için de bizlere teşekkür etmelidir.”
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, yaşanan tartışmalardan sonra iptal edilen satışı yenilenen ve 153 milyon 500 bin TL’ye satılan Kuzeykent’teki arsa hakkında basın açıklamasında bulundu.
Erbilgin, dün düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“Kamuoyunun bildiği gibi, 937 ada 371 nolu parselin satışı gerçekleşti. Süreci iki yönüyle ele almakta fayda var. Birincisi ihale süreci, ikincisi Kastamonu Belediyesi’nin süreci yönetmesi. Öncelikle Kastamonu Belediyesi ehil ellerde yönetilmiyor. Aslında cümlenin tam anlamıyla Kastamonu Belediyesi yönetilemiyor. Kastamonu Belediyesi nobran, Kastamonu Belediyesi yöneticileri kaba, sevgisiz ve hukuksuz. Elbette ki tüm bu saydıklarımın hepsi, üzülerek söylüyorum, belediyenin başındaki Sayın Vidinlioğlu’ndan kaynaklanıyor. Bu ihale sürecinde iki kez Türkiye’de yarın bu ülkeyi yönetecek olan, bugünün ana muhalefet partisinin yöneticileri, ilçe başkanı, il başkanı olarak kamuoyunu bilgilendirmek, kamuoyu adına süreci takip edebilmek adına Kastamonu Belediyesi’ne gittik ve ihaleyi takip etmeye çalıştık. Fakat ilkinde Sayın Mehmet Yurt, ikincisinde Hamdi Öz’ün Sayın Vidinlioğlu’nun ortaya koyduğu ibretlik tabloyu bütün Kastamonulular izledi. Bu Kastamonu adına Kastamonu Belediyesi adına yakışan şeyler değil.”
“BU BELEDİYE HEPİMİZİN”
Belediye başkan yardımcılarının kendilerine yönelik davranışlarına değinen Erbilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Peki sayın belediye başkan yardımcıları neden böyle davranıyor? Çünkü onlar duygu dünyalarında belediyeyi Kastamonu Belediyesi olarak değil, MHP Belediyesi olarak görüyor. Bunu zaten belediyeye yönelik saldırıya ilişkin basın açıklamalarında ifade etmişlerdi. ‘Burası MHP Belediyesi’ demişlerdi. Halbuki orası hepimizin belediyesi. O belediyenin meclisinde 4 siyasi partinin meclis üyeleri var. Her birimizin oylarıyla oluşturuldu. Zihin MHP Belediyesi olarak düşününce tavır da ona uygun oluyor. Keşke Kastamonu Belediyesi olarak görseler… O belediye hepimizin… Bu belediyeden bilgi almak isteyen, bu belediyenin süreçlerini takip etmek isteyen, bu belediyenin ihalelerini takip etmek isteyen insanlar için, ana muhalefet partisine bile ihtiyaç duyulmadan ihaleleri canlı yayınlasalar. Bu süreçte belediyede iletişim kurduğumuz Hamdi Öz’e, oranın belediyenin içinde rahat bir şekilde sağ sola ateş edebileceği kadar kolay bir iş olmadığını kendisine buradan ifade etmek istiyorum.”
İhale sürecinin aynı zamanda Kastamonu basını için de bir gazetecilik sınavı olduğunu ifade eden ve bu konuda tartışmaya girdiği gazetelere göndermede bulunan Erbilgin, söz konusu arsaya ilişkin yaşanan süreç hakkında da hatırlatmada bulunarak şunları söyledi:
“İlgili parsel, diğer adıyla Alparslan Türkeş Botanik Parkı, 2021 yılının 10’uncu ayında ayın ilk günü Belediye Meclis Toplantısı’nda tartışmaya açıldı. Orada meclis üyelerimizin de sürece dahil olduğu Sayın Vidinlioğlu’nun ‘Satacağımı nereden çıkartıyorsunuz? Kat karşılığında verebilirim, kiralaya da bilirim’ dediği süreci hep birlikte yaşamıştık. Sayın Vidinlioğlu’nun yalan söylediği çok kısa sürede açığa çıktı ve buranın encümene satış yetkisi verilmesiyle birlikte süreç başlamış oldu. Bu süreçteki tavrımız nedeniyle süreci çarpıtmak için, bu şehirdeki birkaç genci de kullanarak, videolar çektirdiler. Biz en önce parselin önünde basın açıklaması yaparak buranın Oğuz Atay Kültür Merkezi yapılmasının şehrin çıkarına daha iyi olacağını projelerimizle Kastamonu kamuoyuyla paylaştık. Yetmedi, ilgili parsel üzerinde eğer belediyemizin borcu varsa, belediye finansman sorunu yaşıyorsa, buranın inşasının tarafımızca yüklenilmesi, büyükşehir belediyelerimiz tarafından projelerinin gerçekleştirilmesi, Kastamonu Belediyesi’ne devredilmesi için elimizin taşın altına sokacağımızı beyan ettik. Yine Sayın Vidinlioğlu bu süreci bile isteğe çarpıttı ve buranın satışı için 67 milyon 500 bin muhammen bedelle karar verildi. Ben gayrimenkul değerlendirme uzmanı olduğumu beyan ettim ve ilgili kişilerden doğru araştırma yaparak, buranın bu değerde olmadığını kamuoyuyla paylaştık. Kat karşılığında yapılsa değerin ne olabileceğini ilan ettik. Bence; Sayın Vidinlioğlu’nun ailesinin de üzüldüğü, beraber görev yaptığı meclis üyelerinin de üzüldüğü, partisinin de üzüldüğü, Kastamonuluların da üzüldüğü ifadelerle tarafıma hücum etmişti. 67 milyon 500 bin bedelle ihaleye çıkan parsel, 100 milyon 350 bin TL bedelle satışının gerçekleştiği, yine bizim takip etmemize müsaade edilmeyen bir ihaleyle sonuçlanmıştı. Bizler buranın çok daha fazla edeceğini, Kastamonu’nun malını yağmalatmayacağımızı, üç otuz paraya satılmasını izin vermeyeceğimizi, hukuki süreçleri takip edeceğimizi ilan ettiğimizde, Sayın Vidinlioğlu Belediye Meclisi’nin Belediye Başkanlık makamında, o makamı da her türlü hakarete alet ederek, ‘Niye iptal ettim biliyor musunuz? Utanması yok, arlanması yok, edepten bir haber. Sana çukur siyasetçi demiştim, çukura saygısızlık oldu. Sen çukur değil, çupçukur siyasetçisin’ demiş ve buranın aslında doğru bir değere satıldığını ifade eden öfke cümleleri kurmuştu. Yine beni matematik bilmemekle suçlamış, matematik bilseydim oranın 89-90 milyon bedel edeceğini ifade etmişti. Derdimiz ‘taraflar ne dedi’ değil. Derdimiz Kastamonu’nun bir karış toprağının heba edilmemesi. Kastamonu’nun ranta kurban edilmemesi. Kastamonu Belediyesi mallarının hak ettiği değerden satılması olduğu için biz bu süreci takip ettik. Yine bizim önümüze 3 güvenlik görevlisi çıkarılmak suretiyle, yetmedi bu şehrin emniyet güçlerini belediyenin içine davet etmek suretiyle -ki ayıptır- ihale salonuna alınmadık; alınmadığımız ihalede ilgili parsel 153 milyon 500 bin TL bedelle yeni sahibini buldu. Biz kendimizi Kastamonu halkına emanet ediyoruz ve bizlerin mücadelesi sonucunda arsa değerinde artan 53 milyon 150 bin TL’de Kastamonu Belediyesi’nin kasasına emanet ediyoruz ve süreci takip etmeye devam edeceğiz.”
“DİĞER PARSEL SATIŞI VE
BU TAHSİSLER İPTAL EDİLSİN”
Açıklamalarına devam eden Erbilgin; “Bu parselin satışından hemen önce bizler tarafından kamuoyuna duyurulan Kuzeykent 1299 ada 7 nolu parselin, üzerinde TÜRGEV tarafından yapılan ama bina malzemelerinin çoğu Tahsin Babaş tarafından tahsis edilen, ilgili parsel 11 milyon bedelle ihaleye çıkarıldı. Ne kadara satıldığı henüz kamuoyuyla paylaşılmadı. Buradan Sayın Vidinlioğlu’na sesleniyorum. Oradaki parsel satışı bir an önce iptal edilmelidir. Oranın değeri çok daha yüksektir. Biz parselin satılmasından öte tahsisin iptal edilmesini, CHP’nin mücadelesinin hediyesi olan 53 milyon 150 bin TL artı bedelle ele geçen parayla o binanın tamamlanmasını, Kastamonu Belediye Başkanlığı’nın demirbaşına kaydedilmesini talep ediyoruz. Bu şehrin kaynaklarının heba edilmesine gönlümüz razı değil. Bu şehrin kaynaklarının heba edilmesini istemiyoruz. Orası bölgede çalışanlar için kreşe dönüştürülebilir. Orası kız çocuklarımız için yurda dönüştürülebilir. Orası bu milletin çocuklarının hizmet alabileceği bir noktaya dönüştürülebilir. Yine Aktekke Mahallesi 92 ada 2 parseldeki TÜGVA’ya bedelsiz tahsis edilen 3 katlı konağın tahsisi bir an önce iptal edilmelidir. Yine kamuoyunun Çadır Kafe olarak bildiği yerin tahsisi de bir an önce iptal edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Erbilgin basın toplantısını şu sözlerle noktaladı:
“Sayın Vidinlioğlu’nun en başta şahsıma, arkadaşlarıma ve Kastamonu’ya bir özür borcu vardır. Eğer bu şehrin belediye başkanı ise, eğer kendisinin ‘Evlad-ı Fatihan’ olduğunu söylüyorsa, eğer kendisi kara bıyıklı, kara yağız seyitlerin torunuysa, ortaya çıkan tablodan dolayı kamuoyundan özür dilemelidir. Hatta Kastamonu Belediyesi’nin kasasına koyduğumuz 53 milyon 150 bin lira için de bizlere teşekkür etmelidir. Sayın belediye başkan yardımcıları da bu şehre hizmet şiarıyla davranmalı, insanlara karşı alçak gönüllü olmalıdırlar. Eğer böyle kabadayılık yapmaya devam ederlerse, kendi öğretmenlik geçmişlerine yazık edeceklerdir, kendi esnaf geçmişlerine yazık edeceklerdir. Bu yaşa kadar biriktirdikleri itibarlarını üç otuz paraya heba edeceklerdir. Biz böyle bir şey olmasını istemiyoruz. Biz Kastamonu’da yapılacak her işte elbirliğiyle davranmak, Kastamonu’ya bir çakıl taşı kazandırılacaksa, onu kazandırmak istiyoruz.”
Cengiz MUHZİROĞLU