- CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, TV 366’da katıldığı programda gündemi değerlendirirken açıklamalarda ve sert eleştirilerde bulundu; AK Parti İl Başkanı Ünlü’nün “Hastanede sorun yok” açıklamasını bir sağlık çalışanının mesajıyla cevapladı ve “Biz ne dersek diyelim fotoğraf bu” dedi.
- Esnafın çok güç durumda olduğuna işaret eden Erbilgin, “İnsanlar artık iş bulabilmenin ötesinde ailelerini ayakta tutabilecek çözümler arıyor. Kararlı durmasaydık hükümet esnafa bu son yardımı da yapmazdı” dedi; Ballıdağ’ın takipçisi olacaklarını belirtti, iktidarın Uğurlu konusunu istismarı bırakmasını istedi.
- Erbilgin, tüm kurumları siyasallaştırdığını belirttiği AK Parti’de, Merkez İlçe Başkanı’nın, Baltacı’yı samimiyet testine tutmaya haddi olmadığını söylediği Ünlü’yü yemeye çalıştığını iddia etti; OSB yönetimine tepki gösterdi, Belediye’nin 10 Aralık kutlamasında “inanılmaz bir skandala imza attığını” dile getirdi.
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, önceki akşam TV 366’da katıldığı programla gündeme dair açıklamalar yaparak sert eleştirilerde bulundu.
Sağlık çalışanlarına verdikleri mücadeleden ötürü teşekkür ederek açıklamalarına başlayan Hikmet Erbilgin, AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü’nün hastanede bir sorun yok açıklamasından bir gün önce bir sağlık personelinin sosyal medya hesabından paylaştığı, ‘Kaç gün üst üste nöbete gelinebilir? Bu virüse ne kadar maruz kalınabilir? Canlı örneği biziz. Hastanemizin yarısı pozitif olduğu için gün aşırı bile değil, her gece buradayız. Gözlerim acıyarak, aklım tam yerinde olmayarak, hastalara ne kadar verimli olabilirsem o kadar buradayım.’ sözlerini okudu.
Sağlık çalışanlarından haklarını helal etmesini isteyen Hikmet Erbilgin, “Birçok sağlık çalışanımız bu mesajı paylaşan sağlıkçımız gibi fedakârlıkla çalışıyor. Bana çokça mesaj geliyor. Bir tanesini paylaşayım. ‘Sayın başkanım ben, cumartesi kaybettiğimiz şu kişinin oğluyum. Dün aramıştınız. Biz iki katta 8 kişi oturuyoruz. Hepimiz koronayız. Annem ve yengem dışında hiç kimseye ne tahlil, ne tomografi, ne de röntgen çekildi. Babam ihmalden hayatını kaybetti. Bizde aynı duruma düşmek istemiyoruz. Ne olur vekilimiz Hasan Bey’le birlikte bize yardım edin.’
Kastamonu’da salgının durumu vatandaş ve sağlıkçılar açısından bu. Biz siyasiler olarak ne dersek diyelim fotoğraf bu” diye konuştu.
Erbilgin, yemekhanenin yoğun bakıma çevrilmesi konusunda ise, “Hem AKP İl Başkanı, hem de Merkez İlçe Başkanı, benim açıklamam üzerine, ‘Hastanemizin yemekhanesinde hiçbir değişiklik yok; istiyorsa gitsin baksın’ diye bir açıklama yapmıştı. Yalan söylediğimizi iddia etmişlerdi. ‘Hastanenin üst katında zorunlu değişikliğe gidilmesinden sonra daha önce üst kat yemekhanesinin yoğun bakıma çevrildiği hastanede, alt kat yemekhanesi ve otoparkında yoğun bakıma dönüştürülmesi gündemde’ ifadeleri Kastamonu basınına da yansımıştır. Gidip bakabilirler” dedi.
Hikmet Erbilgin, açıklamasına şöyle devam etti:
“İNSANLAR AİLELERİNİ AYAKTA TUTMAYA ÇALIŞIYOR”
“Ekonomiyle alakalı esnafın içinde bulunduğu durumu Kastamonu’daki rakamlara bakarak konuşalım. Kastamonu’da şu anda 450 berber ve kuaför ciddi gelir kaybı yaşıyor. Bu, berberlerimizin ve kuaförlerimizin yanında çalışanlarla birlikte bin 500 kişi yapar. 315 büfe, bakkal ve kuruyemişçi ciddi sıkıntı yaşıyor. Büfe, bakkal ve kuruyemişçilerin yanında çalışanlarla birlikte 2 bin kişi evine nasıl ekmek götüreceğini düşünüyor. Bütün Kastamonu’ya baktığımızda 800 kahvehane, kafeterya ve internet salonu kapalı. 350 lokanta, kantin ve pastane bunların yanında çalışanlarla birlikte 3 bin 250 kişi kaderine terk edilmiş durumda. Buraların menülerinde borç var. İnsanlar artık iş bulabilmenin ötesinde ailelerini ayakta tutabilecek çözümler arıyor.”
“KARARLI DURMASAYDIK ESNAFA BU YARDIM DA GELMEZDİ”
“40 yıl vergi ödeyen esnafına 1 ay bakamayan bir devlet var. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi hem genelde hem de yerele dönük çağrılar yapıyor. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi kararlı bir şekilde esnafın sorunlarının arkasında durmasaydı son açıklanan bu yardım gelmezdi. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi geçmiş dönemde asgari üret ile ilgili kararlı bir duruş göstermeseydi, asgari ücrete zam yapılmazdı. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi emeklilerin sorunlarının arkasında durmasaydı, bu iktidar bu yardımları yapmazdı. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi esnafların sorunlarını kararlı bir şekilde dile getirmeseydi, bu sorunların arkasında durmasaydı, iktidar bu yardımları yapmazdı”
“BALLIDAĞ’DA YATIRIMININTAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
“Ballıdağ hem Türkiye hem de Kastamonu tarihinde önemli bir yer tutuyor. Dolayısıyla ‘Bu binalara hiçbir şey yapamayız, bu binalar çürük’ diyen iktidarın milletvekili ve il başkanının,‘Kastamonu’ya ‘müjde veriyoruz’ diye açıklamalar yapmalarından da mutluyuz. Yeter ki Kastamonu’ya bir çivi çakılsın. Biz biliyoruz ki bundan 1 yada 2 ay önce sayın Doğan Ünlü’nün ‘Ballıdağ virana olmuş, oradan bir şey olmaz’ yada Milletvekili Metin Çelik’in ‘Oradan bir şey olmaz’ diye yaptığı açıklamalarından bu noktaya gelmiş olmasında başta Milletvekilimiz Hasan Baltacı ve kamuoyu oluşmasını sağlayan yurttaşların sayesinde olmuştur. Ballıdağ’da gördük ki el ele verirsek Kastamonu’nun sorunlarını çözeriz. Bu noktada yapılacak yatırımın, nasıl kullanılacağının takipçisi olacağız. Katkı sunmamız gerekiyorsa katkı sunacağız.”
“İKTİDAR, UĞURLU HASTANESİ’Nİ
İSTİSMAR ETMEYİ BIRAKMALI”
“Uğurlu Hastanesi özel bir teşebbüs. Bu özel teşebbüsün kendi mecrasında yol aldığı koşullar var. Ancak Uğurlu Hastanesi’nin ilimizin gündemine çakan sürece bakmak gerekiyor. 2014 yerel seçimlerinde iktidar oranın açılacağını açıklamıştır. Birincisi orada bir milli servet var. İkincisi siyasileşen bir süreç var. 2 yılda 1 iktidar burayı gündeme getirip, daha sonra Kastamonu’nun bütün meselelerinde olduğu gibi ‘Yapacak bir şey yok’ diye açıklamalar yapıyor. Yani iktidar partisi Kastamonu’nun bu kanayan yarasını istismar ediyor.Bu dönemde bu hastanemizin nasıl değerlendirilmesi gerektiği noktasında hem milletvekilimiz hem de ben gerekli açıklamaları yaptık. Elimizden gelen bir şey varsa her zaman göreve hazırız. Ama iktidarın bu hastane üzerinden istismarda bulunmayı bırakmalıdır. Uğurlu Hastanesi sürecinde iktidar vatandaşın gönlünde mahkum olmuştur.”
“BİZİM GÖNLÜMÜZ VE KALBİMİZ
YALNIZCA KASTAMONU İÇİN ATIYOR”
“Doğan Ünlü‘nün her açıklamasında Milletvekilimiz Hasan Baltacı’yı ‘bal yapmayan arı’, ‘papağan’ gibi yakışıksız ifadelerle değersizleştirmeye çalışarak siyaset yapmaya çalışması acınacak halde olduğunu göstermektedir.İcraat makamında olmasına rağmen kendisinin sorunlara çözüm bulamamasının halkımız arasında hangi sözle tarif edildiğini ben buradan söyleyip Doğan Ünlü’nün seviyesine düşmek istemiyorum. Sayin Ünlü kendisi için halk arasında hangi tabirin kullanıldığını arkadaşlarını caddeye gönderirse öğrenebilir.Doğan Ünlü bilmelidir ki onlar bu şehirde rantçıların, fırsatçıların, onlar bu şehirde kendini düşünenlerin sözcüsüyken Kastamonu’nun sorunlarını elinden geldiğince çözmeye çalışan, hiç değilse yangına su taşımaya gayret eden karıncaları vardır. Cumhuriyet Halk Partisi ve Milletvekilimiz Hasan Baltacı bu şehrin garip gurebasının yoldaşı, haklarının savunucusudur. Çünkü bizim gönlümüz ve kalbimiz yalnızca Kastamonu için atıyor.”
“BİRDE ‘ATATÜRK’ DESELER
SORUN ÇÖZÜLECEK”
“‘İki ayyaş’ dedikleri noktadan ‘Gazi Mustafa Kemal’ dedikleri noktaya gelmiş olmaları güzel. Birde sonuna Atatürk eklerlerse, Gazi Mustafa Kemal Atatürk derlerse memnuniyet duyacağımızı Doğan Ünlü’ye buradan iletmiş olayım.”
“SAMİMİYET TESTİNE TUTMAK
HADDİNE DEĞİLDİR”
“Doğan Ünlü bu şehrin milletvekilini ve bizleri samimiyet testine tabi tutmaya çalışıyor. Bu haddine değildir. Sayın Baltacı samimiyet testini Şeker yürüyüşünde geçmiştir. Sayın Baltacı samimiyet testini Ballıdağ meselesinde geçmiştir. Sayın Baltacı samimiyet testini Daday Yolunda geçmiştir.Sayın Baltacı bu memleketin teşvik bölgesinin değiştirilmesi konusunda geçmiştir.
Ben o zaman Doğan Ünlü’ye soruyorum;Kastamonu teşvik bölgesi 4’ten 5’e alınmalı mıdır? Eğer alınmalı diyorsanızCumhurbaşkanlığı nezdinde hangi girişimleri yaptınız, milletvekilleri hangi girişimlerde bulundu.BAKAP kurulsun diyorsanız, siz ve vekilleriniz hangi girişimleri yapmıştır?Samimiyet testine bir birimizi tabi tutacaksak bu şehirdeki her bir ailenin gelirinin artması için hangi girişimlerde bulundunuz?”
“SAĞLIK ÇALIŞANINA 7 TL DEĞİL, 700 TL YATIRIRSANIZ MORAL VERİRSİNİZ”
“Bizi sağlık çalışanlarına moral vermemekle suçluyor. Sağlık çalışanına moral vermek balkona çıkıp 1 dakika alkışlamakla olmaz. Sağlık çalışanının hesabına Kovid-19 Ek Ödeme kapsamında 7 TL değil, 700 TL yatırır iseniz moral verirsiniz.Kovid-19’u meslek hastalığı olarak kabul ederseniz moral verirsiniz. Bir hemşirenin bazen gün aşırı, bazen her gece nöbete kalmasını önlerseniz moral verirsiniz.Mesela sağlıkta yönetici pozisyonunda olanların eşlerinin, çocuklarının Kovid-19 ile mücadelenin dışında tutulmasının önüne geçerseniz moral verirsiniz.”
“AKP MERKEZ İLÇE BAŞKANI
ÜNLÜ’YÜ YEMEYE ÇALIŞIYOR”
“AKP Merkez İlçe Başkanı da bir açıklama yapmış. Kızılay başkanlığından devşirme bu başkan aslında yaptığı açıklamayla bize değil, Doğan Ünlü’ye gönderme yapmış oluyor. Doğan Ünlü’ye ‘Başkan, sen yetersizsin= CHP’ye gereken cevabı veremiyorsun. Sen söz söyleyemiyorsun, bende topa giriyorum” diyor. Doğan Ünlü’nün bunu anlaması gerekiyor. Kızılay başkanlığından devşirme yeni başkanının siyasete bu kadar çabuk ısınmasını kötü siyaset yapmasına bağlıyorum. Kızılay’da eski başkanın arkasından dolanıp Ankara’dan delegasyon yaparak Kızılay başkanlığını ele geçiren bu başkan aynı operasyonu Doğan Ünlü’ye yapmaya çalışıyor. Dikkat et Doğan Ünlü…”
“AKP BÜTÜN KURUMLARI SİYASİLEŞTİRDİ”
“AKP iktidarı mesela Kızılay başkanından AKP İlçe Başkanı yaptı. Kızılay yönetiminin neredeyse tamamı AKP yöneticisi. Yeşilay Başkanınından AKP Belediye Meclis Üyesi oldu. AKP bütün kurumları siyasileştirdi. Kastamonu bu nedenle bir adım öteye gidemedi. Böyle olursa gidemeyeceğiz. Maslak Yeni Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanı militan bir AKP’li olarak davranmaya devam ediyor. Buradan bir paylaşımını sizlerle paylaşıyorum. Bu arkadaşların çapsız olduğunun bilinmesini istiyorum. Bir kooperatif başkanına bu paylaşım yakışıyor mu?
Ziraat Odası Başkanı hem AKP’li hem il genel meclis üyesi. Bulunduğumuz her ortamda bizi yok saymaya çalışmıştı ama haddini bildirince sus pus oldu. Bu arkadaşın Kastamonu çiftçisiyle ilgili bir adımı var mı? Yok ama en büyük AKP’li.”
OSB YÖNETİMİNE TEPKİ
“Kastamonu’da herkes yatırım yatırım diye bağırıyor. Yatırımın en çok vücut bulduğu yer ise OSB.OSB ne ile anılıyor? Oradaki haksız arsa tahsisleriyle anılıyor. Yönetim kurulu üyelerinin bir birine silah çekmesiyle anılıyor. Dünya çapındaki bir işletmenin önündeki bankamatiğin kaldırılmaya çalışılmasıyla anılıyor. Peki OSB başkanı hiç Kastamonu’nun 4’üncü teşvik bölgesinden 5’nci teşvik bölgesine alınmasıyla ilgili bir gayrette bulunmuş mu? Hayır. Nitelikli sanayi için girişimde bulunmuş mu? Hayır. Gece gündüz CHP’ye, CHP’li yurttaşlara küfür etmiş. Derdi Kastamonu sanayisi, OSB’si olmamış.Böyle insanlar ya bir rant ilişkisi içindeler ya da örtmeye çalıştıkları bir günahları var.”
“BAKAN DOĞALGAZ SÖZÜNÜ TUTMALIDIR”
“İhsangazi MHP, Araç CHP belediyesi. İki ilçenin toplam nüfusunu birleştirerek doğalgaz getirileceğini söyleyen bir bakan var. Bizim isteğimiz bakanın verdiği sözü tutmasıdır. O nedenle bu önemli bir mesele. İktidar partisi il başkanına ve yöneticilerine bakanın sözünü hatırlatmalarını ve bu sözün takipçisi olmaya davet ediyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.”
“BELEDİYE İNANILMAZ BİR SKANDALA İMZA ATTI”
“Bu kadar kıymetli bir tarihe sahip olan il, sadece kadın mitinginde değil her alanda sınıfta kalıyor. Hem sorumluluk mevkisin de olanlar hem de bürokrasi organizasyonlarda ciddi bir savsaklama ve beceriksizlik ile karşı karşıya. İlk Türk Kadın Mitingi’nin geçtiğimiz yıl 100’üncü yıl dönümüydü bu yıl 101’inci yıl dönümü. Eğer başka bir ilde olsaydı tek başına bir ili değerli kılan başlıklardan biri olurdu. Burayı ihmal ettiğimizi hatırlatmak istiyorum. Milli değerlere hassasiyetleri yüksek olduğunu söyleyen bir belediye inanılmaz bir skandala imza attı. Hafız Selman İzbeli yerine Gaziantep’ten bir kadının fotoğrafını paylaştılar. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Akla ihtiyacım yok diyenlerin yaptığı ortada. 10 Aralık İlk Türk Kadın Mitingi için billboarda verilen reklamlarda Gaziantepli Yirik Fatma var.”
“HUZUREVİNDE SORUN VAR, ONU ÇÖZMEMİZ VE YAŞLILARIMIZI KORUMAMIZ GEREKİYOR”
Sorunları gerçeklikten uzak tartıştığınız zaman bu tip tuhaf skandallarla karşılaşabiliyorsunuz. Türkiye çapında bir sorunla karşılaşabileceğimiz alanlardan bir tanesi de huzurevidir. Bütün kurumlar karmaşa içerisinde. Allah orada ki yaşlılarımıza uzun ömür versin ama yönetilemeyen bir Kastamonu var. Huzurevinde bir sorun var onu çözmemiz, yaşlılarımızı korumamız gerekiyor. Huzurevi ile ilgili bir sorun ortaya çıkınca yetiştirme yurdunda da sorun var mı? Diye aklıma geliyor. Umarım benzer sorunlarla orada da karşılaşmayız.”