TV366’ya canlı yayın konuğu olan CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulunurken Metin Çelik, Galip Vidinlioğlu ve Doğan Ünlü’nün kendisine yönelik eleştirilerini de cevapladı.
Kastamonu nüfusunun yüzde 21’inin yardım almadan hayatını sürdüremediğini, işsizliğin son 10 yılda yüzde 104 arttığını belirtti; zor durumda olan esnafın pozitif ayrımcılığa ihtiyacı olduğunu, devletin esnafa olan borcunu hemen ödemesi gerektiğini söyledi.
AK Parti İl Başkanı Ünlü’yü işsizlik ve yoksulluk rakamları konusunda açıklama yapmaya çağıran Erbilgin, “Siyaset yapıyoruz, ancak biraz vicdanımızla siyaset yapmamız lazım” diyen Erbilgin, Belediye Başkanlığı’nın Vidinlioğlu’nu yorduğunu iddia etti.
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, TV366’nın canlı yayın konuğu oldu ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hikmet Erbilgin’in açıklamaları şöyle:
PANDEMİ SÜRECİ
“Kovid-19 pandemi sürecindeyiz.Kent Konseyi Başkanı çok kıymetli birisi, maske, maske, maske diye feryat etti. Arka planda bütün sorumluluğun vatandaşa yıkıldığı bir süreci yaşadık, yaşıyoruz. Sürecin doğru yönetilmesini arzu ediyorum.
“NÜFUSUN YÜZDE 21’İ
YARDIM ALMADAN
HAYATINI SÜRDÜREMİYOR”
“Kastamonu’da bir yılda düzenli yardım verilen hane sayısı 14 bin 213, kişi sayısı ise 41 bin 472… AK Parti bununla övünmeyi fırsata dönüştürme çabasında. Kastamonu, Çankırı ve Sinop yüzde 15 ile en yoksul bölge oldu. 2018 yıl ile kıyaslandığında, yoksul sayısı ise 91 binden 113 bine yükseldi. Vakıf aracılığıyla yardım edilen hane sayısı 11 bin 933, kişi sayısı ise 36 bin 766… Acı bir tablo… Yani Kastamonu’da bir yılda yardım alan hane sayısı 26 bin 146, kişi sayısı 78 bin 238’dir. Bunlar resmi rakamlar. Yalanlamak isteyen varsa çıkıp yalanlayabilir. Bu ne anlama geliyor, Kastamonu nüfusunun yüzde 21’inin geliri yok ve yardım almadan hayatını sürdüremiyor. Kastamonu’da 75 bin 127 emeklimiz var. Kastamonu nüfusunun yüzde 20’si emekli maaşı ile geçinmeye çalışıyor. Kastamonu’da 58 bin 924 işçi var, büyük bir bölümü de asgari ücretli. Maaşını aldığı hafta bitmeden evinin ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını kara kara düşünüyor. Bu memlekette, 2019 yılında 12 bin 681, 2020 yılının Ocak, Şubat, Mart döneminde 2 bin 309 abonenin faturasını ödeyemediği için elektriği kesilmiş. Buradan iktidar milletvekilleri duysun. 2019 yılında 8 bin 275, 2020 yılının Ocak, Şubat, Mart ayında ise 2 bin 116 abonenin faturasını ödeyemediği için doğalgazı kesilmiş. Önümüz kış, insanlar ısınacak, yemek pişirecek.
“10 YILDAKİ İŞSİZLİK
% 104 ARTMIŞ DURUMDA”
“Bu memlekette 10 yıldaki işsizlik yüzde 104 artmış durumda. 2010 yılından 2020 yılına kadar olan veriden söz ediyoruz. 2011 yılında İŞKUR kayıtlarında 8 bin 165 olan kayıtlı işsiz sayısı, Kastamonu’da 2019 yılı itibariyle 16 bin 673’e yükselmiş. Yüzde 104 artmış.
“DOĞAN ÜNLÜ’YÜ
AÇIKLAMA YAPMAYA
DAVET EDİYORUM”
“Kastamonu İŞKUR’da iş arayanlarda kayıtlı olan kişi sayısı 2017’ye göre %77, 2018’e göre ise %21 oranında artmış. Tablo böyleyken en yoksul il Kastamonu nasıl olmasın? Sayın vekil Metin Çelik ilçe kongrelerini geziyor. Bu veriler üzerinden Sayın Doğan Ünlü’yü açıklama yapmaya davet ediyorum.
“VİCDANIMIZLA SİYASET
YAPMAMIZ LAZIM”
“Sayın vekilim Hasan Baltacı, TBMM’de yaptığı konuşmada ‘Kastamonu 5.teşvik bölgesinde yer alsın’ dedi. ‘Bu ilin yoksulluğuna bir nebze olsun çözüm olsun’ dedi. Yetmedi, Şeker Fabrikası kapatılmasın diye Kastamonu’dan Şeker Fabrikası’na yürümüştür Sayın Vekilimiz. Onun dışında, yine Meclis’te Kastamonu’da BAKAB kurulması için yine kanun teklifi verdi. Kurulsun ki bu ildeki yoksulluk bir nebze çözülsün. Biz tabloyu görüyoruz. Belki Sayın Çelik ve Sayın Ünlü konforlu ve varlıklı bir hayat yaşıyor olabilir. Ama bu şehirde çocuğunun karnını nasıl doyuracağını düşünen anne ve babalar var. Evet siyaset yapıyoruz, ancak biraz vicdanımızla siyaset yapmamız lazım.
Sayın Metin Çelik, yeni teşvik bölgeleri ile ilgili ilçe kongrelerinde açıklamalar yaptı. ‘Biz geldiğimizde OSB yoktu’ dedi, ‘Kastamonu’da, Seydiler’de, Tosya’da, Taşköprü’de OSB’ler açtık’ dedi. AK Parti iktidarının halkı nasıl kandırdığını buradan bir örnekle verelim. Evet buralarda OSB’ler açıldı, ancak buraların hiçbirisi 5.bölge teşvik kapsamına katılmadı. Kastamonu’da OSB olan hiçbir ilçe 5.bölge kapsamına katılmadı. ‘Hangi ilçeler katıldı?’ diye soracak olursanız; Daday, Cide, İhsangazi, Hanönü, Azdavay, Pınarbaşı, Şenpazar ve Doğanyurt… Buralarda bizim OSB’lerimiz yok ki… Sen kendi yurttaşını kandırıyorsun, aldatıyorsun. Ya da başkanlık sistemi nedeniyle bakanlıklarda hükmünüz kalmadığı için yalan söylüyorsunuz. Bunu Kastamonu’nun bilmesi ve doğru yerden tartışması gerekiyor.
“BU KADAR ÇÜRÜME OLMAZ”
“Türkiye’nin her yönüyle toplumsal barış ve huzura ihtiyacı var. Toplumu bölen ve parçalayan bir dilden iktidarın uzak durması gerekiyor. Nezaketli bir dil kullanması gerekiyor. Özellikle liyakate ihtiyaç var. Bir örnek vermek isterim. Bizim siyaset yapmamıza rağmen belli başlı toplumsal devlet geleneklerimiz vardır. Bir devlet memuru görevini yaparken tüm siyasi partilere eşit mesafede dururdu. Vicdanı olan herkese sesleniyorum. Sayın Metin Çelik ve Sayın Doğan Ünlü’nün sosyal medya sayfalarına girilsin. Ak Parti şu anda ilçe kongreleri yapıyor. Oralarda partiye gönül veren insanlar beğeni yapacak, eleştiri yapacak. Kimler yapmamalı? Devlet memurları yapmamalıdır. Buradan uzak durmalıdır. Ülkedeki çapsızlığa ve çürümeye tek örnek vereceğim. Sayın Metin Çelik, Sayın Vekilimizi eleştirme adına, Cide Belediyesi’ni eleştirme adına, hakkıdır siyaset yapıyor. Cide Devlet Hastanesi önünde video çekti ve paylaştı. Kimler ne diyor diye baktığımızda, ismini veriyorum Adem Keloğlu… Bu kentte Şube Başkanlığı yapıyor. Bu kadar çürüme, çapsızlaşma olmaz. Sayın Çelik, Sayın Vekilimize cevap veriyor. Adem Keloğlu altına yazmış: ‘Sizler çalışmaya devam edin, küfesizler bol bol konuşsun. Sayın vekilim siz sahada cevabınızı veriyorsunuz, anlayana…’ Sayın Metin Çelik de bu halkın oyu ile seçildi, Sayın Hasan Baltacıda… Sen bu Devlet’in memurusun Adem Keloğlu… Ben bir tek örnek veriyorum arkadaşlar, yüzlerce var. Okul müdürleri paylaşımları beğenmek için yarışmışlar. Bu ilin Valisinin bunların önlemini alması gerekiyor.
“DEVLET, ESNAFA OLAN
BORÇLARINI HIZLI BİR
ŞEKİLDE ÖDEMELİDİR”
“Kastamonu’da esnafımızın durumunu fotoğrafladık ve Sayın Genel Başkanımıza bir rapor gönderdik. Esnafımızla ilgili çözüm önerilerimizi paylaşmaya devam ediyoruz. Türkiye’de çok büyük bir esnaf sayısı var. Bu kadar çok esnaf sayısı, artık bir Esnaf Bakanlığı’nı hak ediyor. Çünkü esnaf bu ülkenin bel kemiğidir. Ancak Esnaf Bakanlığı halen erteleniyor. Artık esnafımız bir sicil affını hak ediyor ve çıkartılmalıdır. Devlet bu konuya kafa yormalıdır. Esnafımızın kullandığı kredilerin faizsiz ve ödeme gücüne göre taksitlendirilmesi gerekiyor. Kiralardan stopajlar kaldırılmalıdır. AVM’ler haftanın bir günü mutlaka kapatılmalıdır. Esnafın sosyal güvenlik primleri, kapalı olduğu günlerde Hazine tarafından karşılanmalıdır. Devlet, bu ülkenin sırtına yapışmış rantçıların vergi borçlarını defalarca sıfırladı. Devlet, esnafa olan borçlarını hızlı bir şekilde ödemelidir. Hijyen şartı ön planda tutularak kahvehanelerde oyunlara artık izin verilmelidir. Kısa Çalışma Ödeneği ile ilgili yaşanan sorunlar giderilmelidir. Okul kantinlerinden bir yıl süreyle kira alınmamalıdır. Servisçilerden alınan teminat mektupları çok hızla iptal edilmelidir.
“ESNAFIMIZIN POZİTİF
AYRIMCILIĞA İHTİYACI VAR”
“Neredeyse 3 bin nüfuslu ilçelere kadar zincir marketler girmiş durumda. Bizim esnafımızın bu tip büyük marketlerle mücadele etme şansı yok. Bu konuda devletin tedbir alması gerekiyor. Esnafımızın pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var. O ilçede de kalmıyor o para. Ama bizim esnafımız kazanırsa o parayı yine kendi ilçesinde dönüyor. Esnaf Bakanlığı biran önce kurulmalı.
“UZAKTAN EĞİTİM
TÜRKİYE’DEKİ YOKSULLUĞU
AÇIĞA ÇIKARDI”
Eğitim sürecinde hem öğrenci, hem de öğrenci giderek fakirleşiyor. Türkiye’de 3 milyon 17 bin öğrencinin evinde internet yok. 754 bin öğrencinin evinde de televizyon yok. Biz Milli Eğitim Bakanlığı’na yazı yazdık. ‘Televizyonu olmayan öğrencilerin bilgilerini bize verirseniz, belediyelerimiz aracılığıyla bu sorunu çözmeye talibiz’ dedik. Bakanlıktan bize olumsuz bir geri dönüş oldu. Sonra bir anda Cumhurbaşkanı, yüz yüze eğitimin başlayacağını söyledi. Çünkü uzaktan eğitim sisteminin çöktüğünü Türkiye’deki yoksulluğu açığa çıkarttığını gördüler. Eğitim sisteminde ciddi bir çöküş olduğunu görüyoruz. Bu ülkenin buradan biran önce çıkmasına ihtiyacımız var. Biz çocuklarımızı kurtaracağız, çocuklarımızda bu ülkeyi kurtaracak.
“DOĞAN ÜNLÜ,
DADAY YOLUNUN
YAPILMASINI İSTEMİYOR”
“Cide Devlet Hastanesi ile ilgili sayın Metin Çelik, ‘Buraların altyapı ve üst yapısını tamamlayamayacaksanız verin biz yapalım’ diye bir açıklama yaptı. Ben bu konuda 1-2 örnek vermek istiyorum. Çürük raporu verildiğinden bu tarafa Tosya Adliyesi, prefabrik binalarda hizmet veriyor. Tosya Belediyesi, 2004 yılında arsa tahsisi yapmış. Sayın Çelik, 16 yıldır bekleyen bu adliye binası ile ilgili açıklama yapmalıdır. İneboluluları ‘Biz cezaevi için yer arıyoruz’ diye 2 yıl oyaladınız. Daha sonra ‘Biz yer bulamadık’ dediniz. ‘Daday yolunu yapıyoruz’ diye sosyal medyadan faaliyetler yürüttünüz. Yılan hikayesine döndü. Doğan Ünlü, Daday yolunun yapılmasını istemiyor. Doğan Ünlü beni davet etsin göstersin. ‘Biz bu çalışmaları yapıyoruz’ desin. İsterim ki Daday yolu yapılsın. İsterim ki bu ile bir çivi çakılsın. Biz yapılmasını istiyoruz.
“PROJE 50 YATAKLI
YAPILAN 25 YATAKLI”
“2010 tarihinden 31 Mart 2019 tarihine kadar geçen 8 yıl, 5 ay, 5 günlük süreçte Cide Belediyesi’ni AKP yönetmiş. Geçen bu süreçte Bağ Yolu mahallesinin su ve kanalizasyon sorununun çözümüne dönük hiçbir çalışma yapılmamış. Cide Devlet Hastanesi için arsa seçimi yapılırken belediye meclis üyelerimizden biri kendi mülkünü bedelsiz olarak vermiş ve ‘Buradan yol geçebilir’ demiş. Sağlık Bakanlığı ve Devlet Su İşleri’nin 2016 yılında kendi aralarında geçen yazışmalarda içmesuyunu, alt yapıyı ve kanalizasyonun yapılmasını ön şart olarak sunmuş. Bunlar yapılmadan hastane inşaatı başlamış. Mevcut Cide Devlet Hastanesi 50 yataklı, yapılan hastane 25 yataklı. Cide Devlet Hastanesi, kasabada, yeni hastane 6-7 kilometre dışarıda. Cide’de hastane yapılmalı ama doğru yere yapmazsan birçok sorun yaşarsın. Biz Cide Belediyesi olarak bütün ihtiyaçlarını karşılayalım Sayın Metin Çelik, ama sende git Bakanlığa ödeneğini çıkart. Bu kaynak sağlandığı zamanda bu sorunları çözmek bizim boynumuzun borcudur.
“CHP BELEDİYELERİNDE
MEMNUNİYET ARTIYOR”
Bizim Araç, Cide ve Daday belediyelerinde bütün ölçümlerimizde memnuniyet giderek artıyor. Bunu AKP ve MHP de biliyor. Araç Belediyesi’nin bütün icraatı CİMER’e şikayet ediliyor. Cide Belediyesi üzerinden bütün partiyi mahkum etmeye ve yıpratmaya çalışıyorlar. İlerleyen zamanlarda Araç ve Daday belediyesi üzerinden de yapılacak. AKP, Türkiye’yi büyütmeye değil, kendini büyütmeye çalışıyor. Biz çalışacağız.
“BELEDİYE BAŞKANLIĞI
GALİP BEY’İ YORUYOR”
“Galip Bey şiir okumayı seven bir insan. Şiir okuyan kişilerin gönlüde ince olur. Galip Bey sanırım bu inceliği, zarafeti kaybediyor. Anlıyorum ki belediye başkanlığı hikayesi Galip Bey’i yoruyor, strese yol açıyor. Her toplantıda herkese rest çekiyor. Sizin toplantıda, ‘Ben yüreğimin zekatını versem 5 tane Hikmet Başkan eder’ dedi. Bütün mesele bu zaten. Zekat vermemeniz. Zekat vermek farz mıdır? Zekatını vermediğin için bu durumları yaşıyoruz. Yüreğinin zekatını ver ki, bu ülkede zalimin, arsızın, hırsızın foyalarını hep birlikte ortaya çıkartalım. ‘Cumhur İttifakı ile didiş’ demiyoruz. Arsa takaslarını kim yaptı açıkla. Kamuoyu bilsin istiyoruz. Arsa takas işlerinin araştırılması ile ilgili komisyon kurulması için verdiğimiz yazılı önergeye 2 Temmuz 2020’den bu yana henüz cevap gelmedi.
“KASTAMONU BELEDİYESİ
DERLENİP TOPARLANAMAMIŞ”
“Sayın Vidinlioğlu, ‘2019 yılı derleme ve toparlama yılı olacak’ diye bir açıklama yapmıştı. ‘Bizden 1 yıl bir şey beklemeyin’ dedi. Pandemiye gerekçe buluyor. Bu ülkede bakanlık pandemiyi 11 Mart 2020’de açıkladı. Yani bu süre içerisinde Kastamonu Belediyesi’nin bazı sorunlara çözüm bulması gerekiyordu. Sayın Başkan uzun vadeli, kısa vadeli borçlar diye Ekonomi Bakanımız damat gibi bir yöntem bulmuş. Uzun vadeli borçlar ile kısa vadeli borçları topladım yine aynı sonuca ulaştım. Yani Kastamonu Belediyesi derlenip, toparlanamamış.
“YA 2019’DA YANILTTIN
YADA BUGÜN YANILTIYORSUN”
“2019 yılındaki açıklamalarında, ‘Su arama çalışmalarımız olumlu sonuçlandı. Gürleyik suyunun yaklaşık 3 katı su bulduk’ dedi. Sayın Başkan bu su ile ilgili bugüne kadar ne yaptık? ‘240 dönümlük Millet Bahçesi Projesi ile ilgili TOKİ ile görüşmelere devam ediyoruz. TOKİ önceden sunulmuş projeyi yavan buldu. Bunun üzerine yeni bir proje hazırlanması için çalışmalara başladık. Kastamonu’ya yakışır bir projeyi hayata geçireceğiz’ demiş. Bunu 2 gün önce değil 2019’da söylemiş. Aradan 1 yıl geçmiş aynısını yine söylemiş. Yani bir milim yol almamışız, açıklamayı tekrarlamış. ‘Oyuncak Kütüphanesi yapık’ diyor. Burayı Entegre yaptı. Bütün finansmanını Entegre yaptı. ‘Atık Su Arıtma Tesisi için temel attık’ diyor. Bu şehir için çakılan her çivi başımızın üzerine, ama bu tesisin yüzde 85’ini Avrupa Birliği’nden karşılıyoruz. Yüzde 9’unu belediye bütçesinden karşılıyoruz. Yüzde 91’inin finansmanı başka yerlerden karşılanıyor. 2019’da akıllı su pompaları ile ilgili açıklama yapmış. ‘250 bin lirası pompalardan kaynaklı elektrik giderimiz için akıllı pompa yapacağız bu gideri 125 bin TL’ye düşüreceğiz’ demiş. Bir gelişme var mı? Hiçbir gelişme yok. Bu toplantıda başlık bile olmadı. ‘Kuzeykent’e itfaiye birimi kuracağız’ demiş. Bir gelişme var mı? Bir gelişme yok. Budamış ile ilgili 2019 yılındaki açıklamasında Sayın Başkan bir finansman ihtiyacı olduğunu söylemiş. ‘Son aşamasına geldik, 2020’nin Mart ayından itibaren Budamış’ta çalışmalara başlayacağız’ demiş. Henüz daha kazma vurulmadı. Ya 2019’da yanılttın yada bugün yanıltıyorsun Sayın Başkan. Belediye başkanımız geçtiğimiz gün aslında ‘500 günlük belediyecilik faaliyeti anlatacağım’ diye insanları çağırmış ama hep gelecekten bahsetmiş.
2020 yılında 273 icra dosyası açıldı. Ağır bir şey bu. Hepimizin telefonlarına ‘icra faaliyeti başlıyor’ diye mesaj geliyor. Birincisi belediye bir tüzel kişilik olduğu için belediye başkanının sorumlulukları var. Kanun zor koşar bazen. ‘Sen belediye başkanısın, bu icra takibini yapmazsan Sayıştay raporlarına konulursun’ denir. Eğer konu buysa Belediye Başkanı haklı. Eğer icra takibini yapmazsa oradaki kamu zararı Belediye Başkanı’na rücu edilir. Başlatması gerekir. Buna itirazım yok. Ama ‘Biz icra dosyası başlatmadık’ diyorsan ya belediyeye hakim değilsin yada yanlış bilgilendiriliyorsun Sayın Başkan.
“BİZ O NEZAKETLİ
DOKTORU İSTİYORUZ”
“Siz bu şehrin belediye başkanısınız. Biz sizi eleştiremedikten sonra, önerimizi getiremedikten sonra olmaz ki. Alikıran baş kesen gibi gezemeye gerek yok ki. Biz o nezaketli doktoru istiyoruz. O çocuklarla şakalaşan doktoru istiyoruz. O şiir okuyan adamı istiyoruz. Biz her gün hat bildiren, Her gün çatık kaşlı, mahallelisine, seçmenine, siyasetçisine hat bildiren belediye başkanı istemiyoruz. Biz o şiir okuyan belediye başkanını istiyoruz.”