CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, MHP İl Başkanı Yüksel Aydın’ın kendilerine yönelik suçlamalarını cevaplarken, bunların “iddia bile denilemeyecek zırvalamalar” olduğunu söyledi. Aydın’ın, Diyarbakır’dan gelerek kendilerini ziyaret ettiğini söylediği HDP adaylarından Gökoğlu’nun,MHP yöneticisinin de akrabası olan Kastamonulu bir isim olduğunu belirten Erbilgin, “Diğer iki ismin Kastamonu’ya ayak bastıklarını ispatlasın ben görevimden istifa edeceğim” diyerek “Hodri meydan” çağrısında bulundu; ispat edemiyorsa kendisinin istifa etmesi gerektiğini söyledi.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin HDP’lilerle el sıkıştığı fotoğrafları gösteren ve bunu toplumun kucaklaşmaya ihtiyacı olduğu için söylediğini belirten Erbilgin, “Yapılan şey, bizleri HDP üzerinden şeytanlaştırma ve toplumla karşı karşıya getirme gayreti ve bölücü bir faaliyettir” dedi; Aydın’ın paylaştığı ve “CHP’liler tarafından kendisine getirildiğini” belirttiği fotoğraflarla ilgili olarak da, “Sen İstanbul’da görev yaptığın dönemde hangi yöntemleri kullandıysan, aynı ağabeyler aynı yöntemle sana fotoğraf getirmiş” ifadesini kullandı.
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, MHP İl Başkanı Yüksel Aydın’ın kendilerine yönelik suçlamalarını düzenlediği basın toplantısında cevaplarken, bunların “iddia bile denilemeyecek zırvalamalar” olduğunu söyledi. Aydın’ın, Diyarbakır’dan gelerek kendilerini ziyaret ettiğini söylediği HDP adaylarından Gökoğlu’nun, bir MHP yöneticisinin de akrabası olan Kastamonulu bir isim olduğunu belirten Erbilgin, “Diğer iki ismin Kastamonu’ya ayak bastıklarını ispatlasın ben görevimden istifa edeceğim” diyerek “Hodri meydan” çağrısında bulundu.
Kimin daha fazla Kastamonulu olduğu konusunda da, basının huzurunda yapılacak bir açık oturum önererek Aydın’a ikinci bir hodri meydan çağrısında bulunan Erbilgin, cevabi açıklamalarını içeren basın toplantısında şunları söyledi:
“Böyle bir gündemle açıklama yapmak Kastamonu için bir zaman kaybı. Ancak bir zorunluluk hasıl oldu. Çünkü MHP İl Başkanı’nın en son yaptığı basın açıklamasında iddia bile diyemeyeceğim zırvalamaları var.
MHP İl Başkanı’nın açıklamaları fitne ve ayrıştırma amaçlı olup, provokasyon ve şeytanlaştırma girişimidir. Neyi şeytanlaştırmaya çalışıyor? Cumhuriyet Halk Partisi, HDP’lilerle görüştü hikayesini Türkiye’de şeytanlaştırmak istiyor. Ne diyor? ‘Bunlar Diyarbakır’dan gelmişler’ deyip, bu ülkenin 81 vilayetini birlik ve beraberlik içinde olması gerekirken bölme gayretinde olduğunu ifade ediyor. Bu tam da ayrıştıran bir tutumdur.
“GÖKOĞLU, AYDIN’IN HEMŞERİSİ”
Yüksel Aydın, 24 Haziran’ı kast edip HDP adayları Hüseyin Gökoğlu, İsmail Çavga ve Azad Avcı”nın dışarıdan, oradan buradan geldiğini ifade ediyor. Maalesef basınımız bu kişileri internete bile girip bakma zahmetinde bulunmamış. Türkiye’de seçmen yeterliliğine sahip iki Azad Avcı var. Birisi Bursa’da yaşıyor Van nüfusuna kayıtlı, diğeri ise Bitlis’te yaşıyor İstanbul nüfusuna kayıtlı. Hangisidir bilemiyorum. İsmail Çavga ise Türkiye’de kişi var. Hangisi adaydır bilmiyorum. İkisi Mardin’e kayıtlı, üçü ise Gümüşhane’ye kayıtlı. Şimdi gelelim Hüseyin Gökoğlu’na. Diyarbakır’dan geliyor dediği Hüseyin Gökoğlu’na. Yüksel Aydın’ın kendinden haberi yok. Hüseyin Gökoğlu, başkanın hemşerisi. Kastamonu Merkez Hamidiye nüfusuna kayıtlı Şeyhbali köyünden. Hüseyin Gökoğlu’nun milletvekili adayı olması suç mu? Hayır değil, Çünkü Yüksek Seçim Kurulu adaylığını onaylamış. Birileriyle görüşmesi suç mu? 7 Haziran’daki seçimlerde de Doğrusöz gazetesi başta olmak üzere HDP adayları birçok kuruluşu ziyaret ettiler.
BAHÇELİ’NİN TOKALAŞMA FOTOĞRAFLARI
“Sayın Bahçeli, Ahmet Türk ile tokalaşıyor.Bunu bir toplumu kutuplaştırmak için söylemiyorum, kucaklaşmaya ihtiyacı olduğu için söylüyorum. Devlet Bahçeli, Selahattin Demirtaş ile tokalaşıyor, Hasip Kaplan ile tokalaşıyor, Pervin Buldan ile tokalaşıyorlar. Şimdi bizleri HDP üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı’nı şeytanlaştırma ve toplumla karşı karşıya getirme gayreti ve bölücü bir faaliyettir. Bunun böyle bilinmesini isterim.
Öte yandan, hani,‘Diyarbakır’dan,oradan buradan gelmiş’ deniliyor ya, ben de şunu söyleyeyim: Fikri Yazan, MHP Araç Belediye Başkan adayıydı. 7 Haziran 2015’te Mardin birinci sıra milletvekili adayıydı. Mardin’de aday mı bulamamış MHP? Şimdi ben şunu mu söyleyeyim? Mardin’de MHP’nin ne işi var mı diyeyim? Bu ülkenin 81 vilayeti de bizim toprağımızdır. Bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin siyaset yapma hakkı var. Fikri Yazan’ın Diyarbakır’dan aday olmaya hakkı var, Hüseyin Gökoğlu’nun Kastamonu’dan aday olmaya hakkı var. Yüksel Aydın ne yapmayı amaç ediniyor, beni mi şeytanlaştırmak istiyor?
“HODRİ MEYDAN”
Servis ettiği fotoğrafın çekilişi için de Yüksel Aydın ‘CHP’li dava arkadaşlarım’ diyor. Ya, sen İstanbul’da görev yaptığın dönemde hangi yöntemleri kullandıysan -bakın İstanbul’daki geçmişine – aynı ağabeyler aynı yöntemle sana fotoğraf getirmiş. Ama baltayı taşa vurmuşsunuz. Ben buradan MHP İl Başkanı’na hodri meydan diyorum. MHP İl Başkanı, bu HDP milletvekili adayları dediği, Hüseyin Gökoğlu’nu bilemem İsmail Çavga ve Azad Avcı’nın bugüne kadar Kastamonu’ya adım attıklarını ispat ederse, sadece o dönem için değil, ömürleri boyunca Kastamonu’ya adım attıklarını ispat ederse ben il başkanlığından istifa ediyorum. Ama ispat edemiyorsa Yüksel Aydın bu iftira nedeniyle istifa etmesi gerekir. Yani mesele HDP ile yan yana geldi meselesi değil. Bir iftiranın üzerine bir şey inşa etmeye çalışıyorlar. Ben çok net söylüyorum. İspat edemiyorsa müfteridir.
Ayrıca Hüseyin Gökoğlu, MHP yöneticilerinden birisinin akrabasıdır. Bende ismi var. Gitsin kendi teşkilatını incelesin araştırsın.
“BEN BUNLARI DİYEBİLİR MİYİM?”
“ ‘CHP’li dava arkadaşlarım bunu getirdi’ diyor. Ben şunu diye bilir miyim:‘Beni MHP’liler aradı, İsmail Hakkı Özcebeci, Belediye’deki ihaleyle iş yapmak istedi, Yüksel Aydın hayır doğrudan temin ile yapacaksın ben kendi adamlarımı kollayacağım dedi. Ardından da istifanın yolu açıldı’ dedi diyebilir miyim? Haber kaynağını kesinleştirmeden bu iddiayı atabilir miyim? Olmaz.Elimde güçlü bir belge olması lazım. Yada şöyle diyebilir miyim:‘MHP’li kardeşlerim beni aradı ‘ İl Başkanı ve Belediye Başkanı kavga ettiler. İl Başkanı dedi ki, sen il başkanlığına gelme;Belediye Başkanı dediki, sen belediyeye gelme.’ Böyle ucu başı olmayan iddialarla MHP’li kardeşlerime atıfta bulunmak yakışır mı? O zaman MHP İl Başkanı siyaseti doğru bir zemine çekmek zorunda. Meselesi benimleyse sorun yok. Ama bizim siyaset önceliğimiz Kastamonu olmalı. İstişare kanallarını kapatmak istiyorlarsa da yapacak bir şey yok. Bizler Kastamonu’nun meseleleri için herkesle görüş alışverişinde bulunmaya hazırız.
“BENİ SORGULAYACAKSA
GELSİN CHP’YE ÜYE YAPAYIM”
“Milletimiz, Milletvekili Sayın Baltacı’ya bir yetki verdi. MHP İl Başkanı bu yetkiyi sorgulamaya çalışıyor. ‘Verilen yetkiyi kafanıza göre kullanabileceğinizi mi düşünüyorsunuz?’ diye. Milletvekillerine verilen yetkiler Anayasa ile çerçevelendirilmiştir. Bu Yüksel Aydın’ın haddine düşmez. Benim partili arkadaşlarım, üyelerim ve delegelerim de bizlere yetki verdi. Bunu sorgulamak hakkını kim veriyor? MHP İl Başkanı beni sorgulayacaksa gelsin üye yapayım. Sonra üyelik haklarından doğru benim il başkanlığımı sorgula. Her toplantısında milletvekilimiz ile beni güya parti tabanından ayrıştırmaya çalışıyor. Israrla şu cümleyi kuruyor:‘Biz Cumhuriyet Halk Partisi mensubu Kastamonulular’ın dinine ne kadar bağlı olduğunu, Atatürk Milliyetçisi olduğunu biliyoruz’ diyor. Bende diyorum ki, bütün Milliyetçileri Atatürk Milliyetçisi olduğuna inandıkları Cumhuriyet Halk Partisi bayrağı altına davet ediyorum. Bütün Milliyetçileri bu partiye üye olmaya davet ediyorum. Çok net. Çünkü Kastamonu’daki Cumhuriyet Halk Partililer tam da MHP İl Başkanı’nın dediği gibi Atatürk Milliyetçisidir. Onları da birlikte siyaset yapmaya ve birlikte bu ülkeyi savunmaya, Kastamonu’yu savunmaya davet ediyorum.
İKİNCİ HODRİ MEYDAN
“İkinci hodri meydanımı da söylüyorum. Her fırsatta benim Denizlili olduğuma vurgu yapıyor. Yüksel Aydın’a bir hodri meydan daha. Kastamonu basını huzurunda bu şehrin Orhan Şaik Gökyay’ını, Rıfat Ilgaz’ını, İstiklal Yolu’nu, belki bilmez Miralay Osman Bey’i, belki bilmez Şeyh Ziya Efendi’yi, belki bilmez Akdoğanlı Mehmet Efendi’yi karşılıklı konuşalım. Bakalım kim daha fazla Kastamonulu? Hodri meydan diyorum. Kastamonululukla ilgili bir yarışa gireceksek ben Kastamonu’ya hizmet ediyorum ve Yüksel Aydın’dan daha fazla Kastamonuluyum.
“AYNI AÇIKLAMAYI YAPABİLECEK Mİ?”
Yüksel Aydın basın toplantısını 4 Mart’ta açıkladı. Suriye meselesiyle ilgili sert ifadeler kullanıyordu. İşte ‘Bize kimse bir adım geri attıramaz’, ‘Şehitler tepesi boş kalacak diyenlere aklım ermiyor’ gibi sözler söylüyordu. Putin görüşmesinden sonra Yüksel Aydın aynı basın açıklamasını yapabilecek mi? Aynı gerekçelerle aynı açıklamayı yapabilecek mi? Putin-Erdoğan görüşmesi sonrasında varılan mutabakattan ve ateşkes hikayesinden sonra Yüksel Aydın,şehitler tepesi için ne diyecek merak ediyorum? Öyle çıkıp şovenist açıklamalarla, toplumu hele hele milli duyguları yüksek Kastamonulular’ı yakalayacağını sanıyorsa yanılıyor. Kastamonulular, ihtiyaç olduğunda Çanakkale’de ölmesini bilir. Kastamonulular, ihtiyaç halinde burayı yeniden İstiklal Yolu yapmasını bilir. Biz önce barış diyoruz. Ancak bu ülkeye kast edildiğinde, bu ülkenin toprak bütünlüğüne kast edildiğinde biz o zaman gereğini yaparız. Yine bu ülke için biz yaşamayı esas kılıyoruz, ama ölümle yarıştırmak istiyorsa benim adım Hikmet Erbilgin. Bu Erbilgin soyadının nereden geldiğini kendisi bilmiyor. Ben nenesinin dizinde Çanakkale öyküleriyle büyümüş bir çocuğum. Yemen öyküleriyle büyüdüm. Ben dedelerini Yemen’de Çanakkale’de bırakmış bir ailenin çocuğuyum. Milliyetçilik yarıştırmak istiyorsa hodri meydan diyorum. Bu Erbilgin soyadının bir hikayesi var. Öyle birisi gelmiş de,‘Hadi sizin de soyadınız Erbilgin olsun’ dememiş. Biz İnönü cephesini de, Kocatepe cephesini de biliyoruz. Kocatepe ile İstiklal Yolu’nun nasıl bütünleştirileceğini de biliyoruz. Biz yeRi geldiğinde kalpağımızı başımıza takar bu ülkeyi savunmak için canımızı da veririz. Bundan da bir adım geri adım atmayız. Bu şehri de,milliyetçiliği de Yüksel Aydın’a bırakmayız. Milliyetçilik yapılacaksa Atatürk milliyetçiliği Cumhuriyet Halk Partisi’nde yapılır.”
BASINA ELEŞTİRİ
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, sözlerinin başında, yerel basına eleştirilerde bulundu. Basında araştırma, soru sorma gibi temel gazetecilik ilkelerinin unutulduğunu söyleyen Erbilgin, Yüksel Aydın’ın söz konusu haberinin bazı gazetelerdeki veriliş biçiminin 15 Temmuz öncesini hatırlattığını, kendilerine yönelik sözlerin iddia bile denilmeden kesin doğruymuş gibi yansıtılarak yargıya varıldığını kaydetti.