- Ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeleri değerlendiren CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, “Başkanlık rejimi ve onların koruyup kolladığı rantçı talancılar ülkeyi el ele ekonomik krize sürüklediler. Vergiyle, zamla, ücret kısıntısıyla, halka acı reçete yüklenmesine izin vermemeliyiz. Bu çöküşün siyasi ve ekonomik sorumlularının bu yükü yüklenmesini sağlamalıyız. İhtiyaç vergiyse bu düzenin ortağı rantçı sermaye yükü üstlenmeli.”
CHP İl Danışma Kurulu toplantısı cumartesi günü Kuzeykent Belediye Konferans Salonu’nda yapıldı. 115 kişiden oluşan Kastamonu CHP İl Danışma Kurulu toplantısının ilk bölümü basına açık olarak gerçekleşti.
CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 24 Haziran seçimleri başta olmak üzere, kurultay süreci, ortaöğretim ve üniversite sınav sistemi ile ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
İl Danışma Kurulu’ndaki partililerle 24 Haziran seçimlerine dönük tespitler yapacaklarını, partinin ve ülkenin geleceğine yönelik kararlar alacaklarını ifade eden İl Başkanı Hikmet Erbilgin, son seçimde oy düşüşüne dikkat çekerek, gerçekçi analizlerle özeleştirilerini yapmaları gerektiğini de söyledi. Hikmet Erbilgin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İl örgütümüz açısından millet ittifakı ile birlikte 16 yıl sonra milletvekili çıkardığımız, ancak sonuçları itibariyle 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını da atlamadan 1 Kasım 2015 seçimlerine göre 38 bin 975 olan oyumuzun 37 bin 150’ye düştüğü bir seçim yaşadık. Bu durum 12 bin 297 yeni seçmenin oy kullandığı il genelinde bin 825 oy kaybı demek. Başka bir ifadeyle ve yüzdelik olarak yüzde 16,97 olan oyumuzun yüzde 1,61 kayıpla yüzde 15,36’ya düştüğü bir seçim yaşadık. Burada ilk kez seçimlere giren ve ittifak ortağımız olan İYİ Parti’nin aldığı oy elbette gözönüne alınmalıdır. Ancak hedefi iktidar olan bir parti oyunun nereye kaydığını değil neden yeni seçmenleri ikna edemediğinin analizini doğru yapmalı ve gerçekçi analizler üzerinden özeleştirisini verebilmelidir. İşte tüm ülkede yaşadığımız oy kayıpları nedeniyle, 24 Haziran seçimleri Türkiye muhalefetinde umutsuzluk, hayal kırıklığını ortaya çıkardı ve parti tabanı bir moral bozukluğuna itildi. Bu nedenle, partimizi tekrar umut haline getirecek, Türkiye’yi içinde bulunduğu karanlıktan çıkaracak yeni bir yönetim iradesinin oluşması adına ilimiz kurultay delegelerinin tamamı kamuoyununda bildiği olağanüstü kurultay için imza verdi. Bütün bu tespitler ve seçim sonrasında ortaya çıkan durum ve güncel gelişmeler bu talebimizin haklılığını ortaya koydu.Öyle ki; eğitim, sağlık, işsizlik, toplumsal barış ve ekonomi açısından ülkemizin içinde bulunduğu koşullar, parlamentonun etkisiz hale getirilmesi ve rejim değişikliğinin gerçekleştiği koşullarda yeni bir siyaseti inşa etmenin zorunluluğu ortadadır. Bu nedenle il danışma kurulumuzun değerlendirme sonuçlarının partimizin genel politikasının oluşmasına, Türkiye’nin önüne gerçekçi bir iktidar vizyonu koyabilecek birikimli, samimi kadrolar iş başına gelmesine en yüksek katkıyı sunmasını diliyorum. Bu nedenle Kastamonu olarak üzerimize düşen sorumluluğu fazlasıyla yapacağımızı buradan ilan ediyorum.”
“EĞİTİM SİSTEMİ İFLAS ETTİ”
Sınav sistemlerinde ve tercih aşamasında öğrencilerin yaşadığı sorunlara da dikkat çeken Hikmet Erbilgin, bu konuda da şunları söyledi:
“Bu iktidar ülkemizi her alanda her gün uçuruma sürüklemektedir. Eğitimde tablo ortadadır. Liseye Geçiş Sistemi fiilen çökmüştür.91 bin 687 öğrenci açıkta kalmış, 162 bin 209 öğrenci özel okula mecbur bırakılmış, yüzde 10’luk dilime giren 309 bin 590 öğrenci merkezi sınavla alan okullara yerleşememiş,92 bin 10 öğrenci yazmak zorunda bırakıldıkları istemedikleri okullara yerleştirilmiştir. Ve yine bir gecede değiştirilen ve bu yıl ilk defa yapılan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın sonuçları da 31 Temmuz 2018 tarihinde açıklandı. Sınav sonuçlarına dair yayınlanan istatistikler, eğitimdeki ağır tahribatı gözler önüne serdi.Türkçe testinde soruların en az yarısını doğru yanıtlayabilen adayların oranı yüzde 45’tir. Soruların en az yarısını doğru yanıtlayabilen adayların fen bilimleri testindeki oranı yüzde 11; sosyal bilimler testinde yüzde 24; temel matematik testinde ise yüzde 11’dir. Kısaca eğitim sistemimiz, öğrencilerine sadece temel yeterlilik düzeyinde değil, Türkçe, fen bilimleri, matematik ve sosyal bilimler alanında da kazandırmayı hedeflediği noktadan çok uzaktır. Öyle ki sınava giren adayların toplamda matematikte 40 sorudan 3,9, fizikte 14 sorudan 0.4, kimyada 13 sorudan 1.1, biyolojide 13 sorudan 1.6 soruya ortalama doğru yanıt verdiği düşünülecek olursa, eğitim sisteminin iflas ettiğini söylemek işten bile değildir.”
EKONOMİ
Ekonomide yaşanan gelişmeler hakkında da açıklamalarda bulunan Hikmet Erbilgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekonomi alanında, paramızdaki değer kaybının kriz tanımını aşan bir durumla karşı karşıyayız. Kişi başına düşen milli geli: 2008 yılında 11 bin 000 dolar olarak aktarılırken 2023 hedefinin 25 bin dolar olduğu propagandası yapılıyordu. Geldiğimiz noktada şu ana kadar bir değişiklik olmadıysa,şu an 7 bin dolar civarında. Başkanlık rejimi ve onların koruyup kolladığı rantçı talancılar ülkeyi elele ekonomik krize sürüklediler. Vergiyle, zamla, ücret kısıntısıyla, halka acı reçete yüklenmesine izin vermemeliyiz. Bu çöküşün siyasi ve ekonomik sorumlularının bu yükü yüklenmesini sağlamalıyız. İhtiyaç vergiyse bu düzenin ortağı rantçı sermaye yükü üstlenmeli! Bu düzende yok sayılan sadece çalışanlar değildir. Maliye Bakanı damat Berat Albayrak’ın sunumunu yaptığı salonda; işçiler, çiftçiler, memurlar, esnaflar, emekliler kısacası halk yoktu. Salonda banka patronları dahil kimlerin olduğunu hep birlikte izledik.Ülkenin içinde bulunduğu tablo böyle iken ve şartlar giderek ağırlaşmakta iken bizlere düşen görev etkin ve güvenilir bir anlayışı inşa ederek, halk için seçeneğe dönüşmüş bir iktidar odağı olmayı başarmaktır. Mahalle birimlerinden başlayarak ilçe ilçe, il il yeni bir siyaseti inşa edecek dinamikleri ve kadroları ortaya çıkarmaktır.”